HAZÎNEDAR ÇİFTLİĞİ – İstanbul civârının meşhur çiftliklerinden biri;Mehmed Eşref Beyin 1324 (1906) tarihli haritasında Bakırköyün güneyinde Veliefendi Çayırı ile Davuspaşa Kışlası arasında bir mevkide gösterilmişdir; çiftliğin doğu sınırından geçen bir dereye de Hazînedar Deresi adı verilmişdir ki Çırpıcı Çayırında Çırpıcı Deresi ile birleşerek Bakırköy Bez Fabrikası yanında denize dökülmektedir. Hazînedar adının kime nisbetle geldiğini tesbit edemedik.Adına en eski kayıd olarak Fındıklılı Silâhdar Mehmed Ağanın tarihinde rastladık,müverrih Dördüncü Sultan Mehmedin Köprülüzâde Fazıl Ahmed Paşa ile birlikde ,hicrî 1083(1672-1673) vak'aları arasında Polonya Seferine çıkışını anlatırken şunları yazıyor : “Güz ortasıydı,devamlı olarak sağnak hâlinde yağmurlar yağdı,cümle oavalar deryâ oldu,Çırpıcı Çayırını su basdı,cümle orduyu hümâyun su içinde kaldı,fakat sadırâzam yola devamde inadından kalmadı.Otağı Hümâyun ile kendi çadırlarının etrafına hendekler kazdırdı,oturdu.Kumandanlar gidip yalvardılar,suyun gelişi yamandır,bahâdırlık fayda vermez,(pâdişahla birlikde götürülen)Hırkai Sadatle Sancağı Şerife bir hatâ olur(zarar erişir) dediler,geriye Davudpaşa Sarayına(Kışlasına) dönelim dediler.Hırkai Saadet ile Sancağı Şerifi geri döndürmek uğur değildir dedi.Nihâyet açılan hendekler de s...

HAZÎNEDAR ÇİFTLİĞİ – İstanbul civârının meşhur çiftliklerinden biri;Mehmed Eşref Beyin 1324 (1906) tarihli haritasında Bakırköyün güneyinde Veliefendi Çayırı ile Davuspaşa Kışlası arasında bir mevkide gösterilmişdir; çiftliğin doğu sınırından geçen bir dereye de Hazînedar Deresi adı verilmişdir ki Çırpıcı Çayırında Çırpıcı Deresi ile birleşerek Bakırköy Bez Fabrikası yanında denize dökülmektedir. Hazînedar adının kime nisbetle geldiğini tesbit edemedik.Adına en eski kayıd olarak Fındıklılı Silâhdar Mehmed Ağanın tarihinde rastladık,müverrih Dördüncü Sultan Mehmedin Köprülüzâde Fazıl Ahmed Paşa ile birlikde ,hicrî 1083(1672-1673) vak'aları arasında Polonya Seferine çıkışını anlatırken şunları yazıyor : “Güz ortasıydı,devamlı olarak sağnak hâlinde yağmurlar yağdı,cümle oavalar deryâ oldu,Çırpıcı Çayırını su basdı,cümle orduyu hümâyun su içinde kaldı,fakat sadırâzam yola devamde inadından kalmadı.Otağı Hümâyun ile kendi çadırlarının etrafına hendekler kazdırdı,oturdu.Kumandanlar gidip yalvardılar,suyun gelişi yamandır,bahâdırlık fayda vermez,(pâdişahla birlikde götürülen)Hırkai Sadatle Sancağı Şerife bir hatâ olur(zarar erişir) dediler,geriye Davudpaşa Sarayına(Kışlasına) dönelim dediler.Hırkai Saadet ile Sancağı Şerifi geri döndürmek uğur değildir dedi.Nihâyet açılan hendekler de su ile doldu.Otağı Hümâyunu su basdı,o zaman Hazînedar Çiftliğine göç edilmesini ferman etti,Hırkai Saadet ve Sancağı Şerif ve Otağı Hümâyun güçlükle kurtarıldı.Ordu halkının çadırlarını,eşyâsını ku alıp götürdü,nice hayvan ve adam boğuldu..”. Bu kayıddan Hazînedar Çiftliğin o tarihde mîrî emlâkdan olduğu anlaşılıyor.Zamanımızda o geniş erâzi şahıs mülkiyetine geçmişdir .