Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hacıağa maddesi
HACIAĞA – “ Anadoludan İstanbula bol para ile gelen ve İstanbulun belli başlı eğlenti yerlerinde,gösteriş yapmak maksadı ile fazla para harcayan kimse dışarlıklı kimseler ; misal : - Şu Hacıağayı sövüşlersek işimiz aynalıdır hacım..” (F.Devellioğlu,Türk Argosu).
F.Devellioğlu bu maddede verdiği misalde “Hacım” hitâbını,daha ziyâde “Şorolu” deyimi gibi kullanıyor,yahud biz o mânâda anlayıroz(B.:Hacım).
Hacıağa,sâdece bol para harcayan değil de,İstanbulda para harcamasını bilmeyen,kendisine para isrâfı ile îtibar sağlama abtallığını gösterenler hakkında kullanılır ;istanbullu olup da kılık ve kıyâfetine uymayan şakafatlı eğlence yerlerine ,gazinolara giden,ve garsonlar tarafından ,târife üstünde hesap pusuluları çıkarılarak âdetâ soyulan kimseler :“Biz Hacıağa değiliz “, “Bizi Hacıağamı sandınız ” gibi sözlerle itirazlarda bulunurlar.
Zamanımızın mizah mecmualarında karikatür konusu olmuş bir tipdir.
Ahmed Rasim ,geçen asır sonlarındaki bir hacıağa tipini,Mâlumat Gazetesine yazdığı “Şehir Mektubları”ndan birinde şöyle tasvir ediyor :
“ Şu setreli,alaca gömlekli,galoş botinli,elince kalınca baston olan zâti görüyor musunuz ?.. Biraz dikkatli bakacak olursanız iç tarafında sol omuzuna asılmış sarmalı beyaz mendilini de görürsünüz.Ne kadar şık değil mi ?
“ O esmer,armûdî yüzüne tıraş...
⇓ Devamını okuyunuz...
HACIAĞA – “ Anadoludan İstanbula bol para ile gelen ve İstanbulun belli başlı eğlenti yerlerinde,gösteriş yapmak maksadı ile fazla para harcayan kimse dışarlıklı kimseler ; misal : - Şu Hacıağayı sövüşlersek işimiz aynalıdır hacım..” (F.Devellioğlu,Türk Argosu).
F.Devellioğlu bu maddede verdiği misalde “Hacım” hitâbını,daha ziyâde “Şorolu” deyimi gibi kullanıyor,yahud biz o mânâda anlayıroz(B.:Hacım).
Hacıağa,sâdece bol para harcayan değil de,İstanbulda para harcamasını bilmeyen,kendisine para isrâfı ile îtibar sağlama abtallığını gösterenler hakkında kullanılır ;istanbullu olup da kılık ve kıyâfetine uymayan şakafatlı eğlence yerlerine ,gazinolara giden,ve garsonlar tarafından ,târife üstünde hesap pusuluları çıkarılarak âdetâ soyulan kimseler :“Biz Hacıağa değiliz “, “Bizi Hacıağamı sandınız ” gibi sözlerle itirazlarda bulunurlar.
Zamanımızın mizah mecmualarında karikatür konusu olmuş bir tipdir.
Ahmed Rasim ,geçen asır sonlarındaki bir hacıağa tipini,Mâlumat Gazetesine yazdığı “Şehir Mektubları”ndan birinde şöyle tasvir ediyor :
“ Şu setreli,alaca gömlekli,galoş botinli,elince kalınca baston olan zâti görüyor musunuz ?.. Biraz dikkatli bakacak olursanız iç tarafında sol omuzuna asılmış sarmalı beyaz mendilini de görürsünüz.Ne kadar şık değil mi ?
“ O esmer,armûdî yüzüne tıraş da letâfet vermiş.Bıyıkları sürdü kara misk yağı o derecede taaffün etmiş ki şâir Emrah'ın bir mısrasını hatırlatıyor :
Emsâli bulunmaz anın evsâfı nelerde
“ Hele parmağındaki aynülbakar taşlı yüzüğe baha biçilmez.Huvarda köftehor !..Kırıtmayı kimlerden öğrenmiş ?..Göz süzmesini hangi dilberden meşk etmiş ?..Dolaşırken galoşundan çıkan şıkırtıyı da duyuyor musunuz ?..Birini gördü gaaliba,sırıtıyor !..O dişler neler övütmemişdir..Tahın helvası,pekmezli mahallebi,poğaça,zerde pilâv,pastırma,sucuk,keşkek,kadınbudu,pestil,dut kurusu,akide şekeri,saemısaklı yahnı,işkenbe çorbası,koyun başı..Sırıtır elbet,herkesin gönlünde bir arslan yatar..Yan yan yanaşdı,bir şeyler söylüyor,aman kulak verin :
- Elma yanaklarnı ısırsam !..
“ O dişlerin o elma yanakları bir ısırdığını düşünün,o zaman da aftosdaki feryad ve figana kulak verin..Karının da gözleri süzük,geniş ağzındaki dudakları zorla büzük,ağız küçük görünecek,ama elleri büyük,tırnakları güdük ;süzdü süzdü de,hazır cevab :
- Aç gözlü herif..nazar değdirecek !.. dedi
“ Ama hemen aldı cevabı :
- Korkma elmasım..gurbet uşağı elbet aç olur,ama nazarım değmez..
“Nerdesin bol piyazla uskumru mezesine sarılan İstanbul Beyi,gel de laf öğren !..” (A.Rasim,Şehir Mektubları,IV ).
Sanıyoruz ki A.Rasim Galatada bir balozu tasvir etmektedir.
(Arnavudköyünde Akıntıburnu Gazinosunda içki masası üstünde kibarlık taslayan taslayan yosma kadınlar oynatan zamanımızın bir Hacıağası için de B.:Oflaz,Sosyete Tazısı Mustafa).
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H2A007
Tema
Folklor
Konular
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Hacı-Hacıdursun bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Metnin bazı kısmı kâğıda yapıştırılmıştır.
Bakınız Notu
Hacım; Sosyete Tazısı Mustafa, (Oflaz)
Bibliyografya Notu
Ferid Devellioğlu, "Türk Argosu"; A. Rasim, "Şehir Mektubları, IV"
Transliterasyon
Hacım, Oflaz (Sosyete Tazısı Mustafa)
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.