HAYRİ EFENDİ ( Köşklü ) – Geçen asır sonlarında namlı bir seyyar kitabcı,emlâk ve irad sahibi bir zâtin oğlu olarak 1830-1835 arasında Kumkapusunda doğmuşdur,Kumkapusu Deniz Hamamının yeri de babasının yeri imiş,onsekiz ondokuz yaşlarında babası ölünce çapkınlık yoluna sapmış,babasından kalan bütün parasını balozlada,meyhânelerde,umumhânelerde kötü kadınlarla ve kötü delikanlılarla yemiş,babasının uşaklarından birinin evine sığınmış ve o adamın kızı ile evlenerek adam olma yolunu tutmuş.Bir meslek ve sanat sahibi olmadığı için bir süre gazete müvezziliği yapmaş ve sonra işini seyyar kitabcılığa dökmüşdür. Öğleden sonraları ta tiyatrocu Abdinin ve Kel Hasanın afişlerini yapışdırır, geceleri de Direklerarası tiyatrolarından birinde zamanına göre,perdecilik,figüranlık yapardı. Yazın mesirelerde de orta oyunu takımlarına girer,bilhassa acem taklidine çıkardı.Seyyar kitabcılıkdan vergiye tâbi tutulmuş,Hayeiye ağır gelmiş,“Köşklü olursan vergiden muaf tutulursun..” demişler,o da Bayazıd Yangını Kulesine köşklü olarak girmiş,bir sürede geceleri yangın gözcülüğü yapmışdır. Mustafa adında gaayet güzel bir oğlu vardı,Sirkecide berber kalfası idi,Namık Kemal Bey dâima Köşklü Hayrinin oğluna tıraş olurmuş,1873 de o güzel genc 17-19 yaşlarında imiş,o yıl hürriyet şâiri Kıbrısa sürgün olarak g...

HAYRİ EFENDİ ( Köşklü ) – Geçen asır sonlarında namlı bir seyyar kitabcı,emlâk ve irad sahibi bir zâtin oğlu olarak 1830-1835 arasında Kumkapusunda doğmuşdur,Kumkapusu Deniz Hamamının yeri de babasının yeri imiş,onsekiz ondokuz yaşlarında babası ölünce çapkınlık yoluna sapmış,babasından kalan bütün parasını balozlada,meyhânelerde,umumhânelerde kötü kadınlarla ve kötü delikanlılarla yemiş,babasının uşaklarından birinin evine sığınmış ve o adamın kızı ile evlenerek adam olma yolunu tutmuş.Bir meslek ve sanat sahibi olmadığı için bir süre gazete müvezziliği yapmaş ve sonra işini seyyar kitabcılığa dökmüşdür. Öğleden sonraları ta tiyatrocu Abdinin ve Kel Hasanın afişlerini yapışdırır, geceleri de Direklerarası tiyatrolarından birinde zamanına göre,perdecilik,figüranlık yapardı. Yazın mesirelerde de orta oyunu takımlarına girer,bilhassa acem taklidine çıkardı.Seyyar kitabcılıkdan vergiye tâbi tutulmuş,Hayeiye ağır gelmiş,“Köşklü olursan vergiden muaf tutulursun..” demişler,o da Bayazıd Yangını Kulesine köşklü olarak girmiş,bir sürede geceleri yangın gözcülüğü yapmışdır. Mustafa adında gaayet güzel bir oğlu vardı,Sirkecide berber kalfası idi,Namık Kemal Bey dâima Köşklü Hayrinin oğluna tıraş olurmuş,1873 de o güzel genc 17-19 yaşlarında imiş,o yıl hürriyet şâiri Kıbrısa sürgün olarak gönderildiğinde bir maddeden Berber Mustafaya kini olan biri Namık Kemalin sıkı fıkı dostu diye jurnal vermiş,zavallıyı da sürgüne göndermeye kalkmışlar,fakat devrin zengin bir kibarı Hayrinin oğlunu Bursa taraflarındaki bir çiftliğine göndererek kaçırmış,izini kaybettirmiş,Mustafa ancak 1908 de meşrutiyetin ilânından sonra İstanbula dönebilmişdi,sonra kendisi zengin hâmisinin yardımı ile yine Sirkecide bir berber dükkânı aşmış,adını “Hürriyet Berberi” koymuşdu. Köşklü Hayri Efendi 1894 de ölmşüdür,cenâzesini de oğlunun hâmisi kaldırtmışdı. Reşad MİMAROĞLU