TR
Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
About
Istanbul Encyclopedia
Reşad Ekrem Koçu
Web Project
Archive
❯
H
❯
H29
Hayret Efendi (Mehmed Bahaüddin) article
HAYRET EFENDİ (Mehmed Bahaüddin) - “Adanalı Hoca Hayret Efendi” diye meşhurdur ;şâir,türkce ve türk edebiyatı muallimi,arabca ve farsca bilir,fakat anadili türkçeye dil bilgini denilecek derecede hâkimdi.Fikirlerini açıkca söyler,tenkidlerinde pervâsız,ondan ötürüdür ki bulunduğu meclislerde sevilmez,haklı gururuna karşı sinsi husumetle karşılaşmış,kiymeti anlaşılamamış,kötülükler görmüşdür,ve dolayısı ile asabî,hırçın,huzursuz adam olarak yaşamışdır,ve devir devir geçim sıkıntıları çekmişdir. 1848 de Adanada doğdu,Hüseyin Ağa adında bir çiftcinin oğludur,memleketinde medrese tahsili gördü,arabca ve farsca öğrendi ve aşırı zekâsı ile 15-16 yaşlarında icâzetnâne aldı,İstanbula geldi,kısa bir süre Süleymansübaşı Medresesine devam etti,Dârül Mualliminde (Öğretmen Okulunda) imtihana girerek diploma aldı,muallim oldu,1871 de Adana Rüşdiyesinde,sonra Söğüd Rüşdiyesinde türkce muallimliği yapdı,1873 de istifa ederek İstanbula geldi,iki sene kadar Mısırlı Prens Mustafa Fazıl Paşanın konağında hocalık yapdı.1876 da Üsküdar Paşakapusu Rüşdiyesine,1879 da Gülhâne Askerî Rüşdiyesine türkce muallimi tayin edildi,yine o yıyl içinde Galatasarayı Mektebi Sultânisi Türk Edebiyatı muallimliğine nakledildi,fakat meşreb ve mizâcı muhitinden haz etmeyerek 1880 de ayrıldı.1881 de kütübhâneler müfettiş...
⇓ Read more...
HAYRET EFENDİ (Mehmed Bahaüddin) - “Adanalı Hoca Hayret Efendi” diye meşhurdur ;şâir,türkce ve türk edebiyatı muallimi,arabca ve farsca bilir,fakat anadili türkçeye dil bilgini denilecek derecede hâkimdi.Fikirlerini açıkca söyler,tenkidlerinde pervâsız,ondan ötürüdür ki bulunduğu meclislerde sevilmez,haklı gururuna karşı sinsi husumetle karşılaşmış,kiymeti anlaşılamamış,kötülükler görmüşdür,ve dolayısı ile asabî,hırçın,huzursuz adam olarak yaşamışdır,ve devir devir geçim sıkıntıları çekmişdir. 1848 de Adanada doğdu,Hüseyin Ağa adında bir çiftcinin oğludur,memleketinde medrese tahsili gördü,arabca ve farsca öğrendi ve aşırı zekâsı ile 15-16 yaşlarında icâzetnâne aldı,İstanbula geldi,kısa bir süre Süleymansübaşı Medresesine devam etti,Dârül Mualliminde (Öğretmen Okulunda) imtihana girerek diploma aldı,muallim oldu,1871 de Adana Rüşdiyesinde,sonra Söğüd Rüşdiyesinde türkce muallimliği yapdı,1873 de istifa ederek İstanbula geldi,iki sene kadar Mısırlı Prens Mustafa Fazıl Paşanın konağında hocalık yapdı.1876 da Üsküdar Paşakapusu Rüşdiyesine,1879 da Gülhâne Askerî Rüşdiyesine türkce muallimi tayin edildi,yine o yıyl içinde Galatasarayı Mektebi Sultânisi Türk Edebiyatı muallimliğine nakledildi,fakat meşreb ve mizâcı muhitinden haz etmeyerek 1880 de ayrıldı.1881 de kütübhâneler müfettişi oldu.1886 da ,yayınlanacak kitabları sansür ile ve yayın izni vermekle görevli Maarif Nezâretindeki Teftiş ve Muayene Encümenine üye tayin edildi.İlk husumetlerle orada karşılaşdı,1890 da kadro dışı bırakıldı.Maaşından başka geliri olmadığından geçim sıkıntısına düşdü,Kandiye İdadisi edebiyat muallimliğini kabul etmeye mecbur oldu ve Giride gitti,fakat 1892 de istifa etti,istifa sebebini açıkca şöylece yazmışdı :“..kendi dilleri rumcayı alte senede öğrenemedikleri halde tüekçeyi bir senede öğrettim,bir teşekkür ederim öözü ile karşılaşmadım,böyle bir nankör kavne bir şey öğretmek şer'an câiz olmadığından,aralarında bile duramayacağımdan..”. İstanbula dönüşünde Şûrârı devlet(Danıştay) maarifdeki vazifesinin iâdesine ve birkmiş maaşlarının kendisine ödenmesine karar verdiği halde,maarif nezaretindeki hasımlarının türlü kırtâsiyecilik oyunları ile yerine getirilmedi.Anacık 1899 da tekrar Teftiş ve Muayene Enecümeni üyeliğine tâyin edildi,ve 1908 de meşrutiyetin ilânı üzerine açıkda bırakıldı,İstanbul Darülfünunu Edebiyat Şubesi müdürlüğüne tayin edildi. 1909 da otuzbir mart ihtilâlinde “İslâm” adlı bie gazetede bir makaale yayınlayarak ,ihtilâlin Abdülhamidin teşviki ile değil,tertib edilmiş bie vak'a olduğunu kanaatini açıkca söyledi.İhtilâl bastırıldıkdan sonra kurulan Divânı Harbce (Sıkıyönetim Mahkemesince) beş yıl için Rodos Adasına sürgün olarak gönderildi .Bir tek kişi tarafından,ilgi gördü,devrin edebî şöhretlerinden büyük hiciv şâiri Mehmed Eşref (B.Eşref Efendi,Mehmed,cild 10,sayfa 5382) İzmirden o zaman mâbeyin başkâtibi olan Halid Ziya Beye (B.Uşaklıgil,Hâlid Ziya) bir mektub yazarak Hayret Efendinin affına çalışmasını istedi.Mektubuna şu kat'ayı eklemişdi : Vakti Hürriyetde Hayret,dendi nâmına mürteci; Bir zamanlar yanımda istibdâdı derdin düşmenim . Mutlakaa bir sehve mebnîdirdir bu mahkûmiyetin , Nefye sen lâık değilsin,çünki isbâtın benim . 1910 af edildi,İstanbula döndü.1911 de emekliye ayrıldı,15 ekim 1913 gecesi Yüksekkaldırımda Kazaskercamii Camii Sokağında kira ile oturduğu evde öldü,Merkezefendi Kabristanına defnedildi..Ölümü üzerine yazılmış aşağıdaki kıt'a Yenişehir Fenerli Hüseyin Hâşim Beyindir : Bir şâiri zî fazîlet etti rıhlet Vermişdi kemâli dehre cidden hayret Tab'ında nümâyan idi her dem şiddet Sığmadı cihâna sığdı kabre Hayret Aşağıdaki kıt'a bir fahriyesidir ki Encümeni Teftiş ve Muayene âzâlarını cehil ile tezyif yolunda yazılmışdır ve zamanında herkesin ağzına düşmüşdü,karşılığında da sâdece husûmet kazandı : Olur olmaz çizerler her kitabdan bir takım yerler Edîbim sanma kim yalnız senin dîvânın çizmişler Geçende Endümende yok iken Hayret,bütün heyet, Arabca bir eser zanneyleyüb Kur'anı çizmişler Ölümünde 65 yaşlarında idi,bekâr yaşamış,hayatının son yıllarında evlenmiş,bir kızı olmuş,Fatma Ümmülcemil adını koymuşdu.Cemâl âşıklığı ile tanınmışdı,o düşkünlüğünü hiç bir zaman saklamamışdır : Sevmem o rütbe zenleri,hattâ şarâbı nâbı da, Nûş eylemem kim ismine bintül ineb derler deyû Adana İdadisinin karşısında bir kahvehâne varmış,bir perşenbe günü orada otururken ,yatılı talebeden hafta iznine çıkan güzel bir çocuk görmüş,fakat ertesi hafta çocuk çıkmamış,merak edip kahveye gelen bir hademeye tarif ile anlatmış,adam :“ Ha..Bedri Efendi..bir ay izinsiz cezası aldı..” deyince o anda şu beyiti söylemişdir : Bir ay kala mekteb içre bir ây Hay bedrine yandığım felek hây.. Adananın,bilhassa Adana Yaylalarının hasretyle yazılmış bir şiiridir : Nerde kaldın hey sabâ,ol yerdeki cânım nasıl Hazreti ruhi revânım cânı cânânım nasıl Yâd idüb de hiç erler mi nider Hayret deyû Hiç anarlar mı beni ihvânü yârânım nasıl Pâ bürehne sîne uryan dilberi mestâneler Mustafam hem Ahmedimle Bedri Bürhânım nasıl Pür bahârü şâdü handan mı yine etrâfı şehr Andırır mı nağmei murganı elhânım nasıl Tab'ı nâlânım gibi inler mi ol doolablar Fikri cûşânım gibi çağlarmı Seyhânım nasıl Alda bir şöyle sabâ âhı derûnum inle git Dinlesünler sûzinâki nağmei cânım nasıl Şiir diline başka örnekler : Bir kerre al da âyîneyi pîşigâhına Pîşi cemâli pâki melâhat penâhına Atfeyle nir nigâh o âhû nigâhına Bilhassa söyle benden o çeşmi siyâhına Gördükde âh dikkat ile süzmesin beni Lâzım değil mürüvveti tek üzmesin beni o Geldi bir hâle gönül Gelmez hayâle gönül Arzûlar hep yandı da Kaldı bir nâle gönül İnleyim dinle gönül Dinleyim inle gönül İmil imil yanalım Şöyle seninle gönül Âh ider inler gönül Mecnundan beter gönül Rûyinden ateş almış Zülfünden tüter gönül Yolladım seni gönül Unuttun beni gönül Derdin şimdi gelirim Yıl oldu hani gönül Baha KÂHYAOĞLU
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
HAYRET EFENDİ (MEHMED BAHAÜDDİN)
Creator
Bahya Kâhyaoğlu
Identifier
H29A021
Theme
Person
Subject
Hayret Efendi (Mehmed Bahaüddin), Mehmed Bahaüddin Hayret Efendi, Şair, Poet, Muallim, Öğretmen, Teacher, Hüseyin Ağa, Huseyin Agha, Süleyman Subaşı Medresesi, Süleyman Subaşı Medresse, Darül Muallimi, Teacher School, Adana Rüşdiyesi, Adana High School, Söğüd Rüşdiyesi, Söğüd High School, Mustafa Fazıl Paşa, Mustafa Fazıl Pasha, Mısır, Egypt, Prens, Prince, Üsküdar, Paşakapısı Rüşdiyesi, Paşakapısı High School, Gülhane Askeri Rüşdiyesi, Gülhane Military High School, Galatasaray Mekteb-i Sultânisi, Galatasaray High School, İstanbul Darülfünûnu, İstanbul University, 31 Mart İhlilali, Young Turk Revolution (1908), Abdülhamid II (Sultan), Divan-ı Harb, War Commision, Sürgün, Exile, Mehmed Eşref Efendi, Halit Ziya Uşaklıgil, Yüksekkaldırım, Kazaskercamii Sokağı, Kazaskercamii Street, Merkez Efendi Kabristanı, Merkezefendi Cemetery, Yenişehir Fenerli Hüseyin Haşim Bey, Fatma Ümmülcemil
Type
Document
Format
Typewriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Note
Typewriting on paper. Partial text is glued to paper.
See Also Note
Eşref Efendi (Mehmed), cild 10, sayfa 5382; Uşaklıgil (Hâlid Ziya)
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
In collaboration with  
Rights Statement
Cookie Policy
LPPD