HAYDAR MİRZA – İran şâhı Hudâbende'nin oğlu; erhad Paşa iran ile sulh anlaşması yapdığında Şah Abbas çok sevdiği kardeşi oğlu Haydar Mirza'yı rehîne olarak İstanbula gönderdi,1592 de İstanbula gelen iranlı prens büyük şehirde büyük gösterilerle karşılandı,daha yolda iken devrin ünlü şâiri Bâki şu beyiti söylemişdi : Şâdkâm olsun acemler gözleri aydın yine Mîri Hayder nûri çeşmi husrevi İran gelür Şu manzûme de Öksüz Dede adında bir halk şâirinindir ;Şahın ağzından yazılmışdır: Be bu söyliyen dil kudret dilidir Cümle yaradılmış Hakkın kuludur Beylere armağan Şâhın gülüdür Emirzamı hoşca tutun ağalar Alnıma yazılan kara yazıdır Emirzam babanın iki gözüdür Sarayda beslenmiş körpe kuzudur Emirzamı hoşca tutun ağalar Ferhad Paşa ilimize geldi hay Yenemedim yavrucuğum aldı hay Hasretimiz kıyâmete kaldı hay Emirzamı hoşca tutun ağalar Öksüz Dede durma söyle sözünü Hakka doğru tutub gider özünü Bizim için öpün iki gözünü Emirzamı hoşca tutun ağalar Prof.Fuad Köprülü bu manzume için :“ Her kıt'ada son mısraın tekerrürüne bakılırsa bunun daha ziyâde bir türkü olduğuna ve o sırada halk arasında,yeniçeri ortalarında,kalelerde terennüm edildiğine hakolunabilir..” diyor, Haydar Mirza İstanbulda çok yaşamadı,bir tâun salgınında 21 aralık 1595 de öldü,EYyubsultanda defnedildi ve kebrinin ...

HAYDAR MİRZA – İran şâhı Hudâbende'nin oğlu; erhad Paşa iran ile sulh anlaşması yapdığında Şah Abbas çok sevdiği kardeşi oğlu Haydar Mirza'yı rehîne olarak İstanbula gönderdi,1592 de İstanbula gelen iranlı prens büyük şehirde büyük gösterilerle karşılandı,daha yolda iken devrin ünlü şâiri Bâki şu beyiti söylemişdi : Şâdkâm olsun acemler gözleri aydın yine Mîri Hayder nûri çeşmi husrevi İran gelür Şu manzûme de Öksüz Dede adında bir halk şâirinindir ;Şahın ağzından yazılmışdır: Be bu söyliyen dil kudret dilidir Cümle yaradılmış Hakkın kuludur Beylere armağan Şâhın gülüdür Emirzamı hoşca tutun ağalar Alnıma yazılan kara yazıdır Emirzam babanın iki gözüdür Sarayda beslenmiş körpe kuzudur Emirzamı hoşca tutun ağalar Ferhad Paşa ilimize geldi hay Yenemedim yavrucuğum aldı hay Hasretimiz kıyâmete kaldı hay Emirzamı hoşca tutun ağalar Öksüz Dede durma söyle sözünü Hakka doğru tutub gider özünü Bizim için öpün iki gözünü Emirzamı hoşca tutun ağalar Prof.Fuad Köprülü bu manzume için :“ Her kıt'ada son mısraın tekerrürüne bakılırsa bunun daha ziyâde bir türkü olduğuna ve o sırada halk arasında,yeniçeri ortalarında,kalelerde terennüm edildiğine hakolunabilir..” diyor, Haydar Mirza İstanbulda çok yaşamadı,bir tâun salgınında 21 aralık 1595 de öldü,EYyubsultanda defnedildi ve kebrinin üstüne bir türme yaptırıldı.Fakat bir zaman sonra İranlılar prensin kabrini açarak kemiklerini çaldılar ve İranda Erdebil'e götürüp defnettiler. Bibl.: F.Köprülü,Öksüz Dede makaalesi,Ankarada yayınlanmış Hayat Mecmuası; Kâtib Çelebi,Fezlike,I.