Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ABDÜRRAHMAN ŞEREF BEY
Efendilikle de anılır; Osmanlı imparatorluğunun son vak’anüvisi, muharrir, Türk maarif ve devlet adamı; 1853 (H. 1269) da İstanbulda doğdu. Babası Tophanei Âmire Muhasebe mümeyyizlerinden Safranbolulu Hasan Efendidir; tahsilini Mektebi Sultanide (Galatasaray Lisesi) yaptı. 1873 de mezun olduktan sonra tarih ve coğrafya muallimi olarak maarife insitap etti. 1877 (H. 1294) de Mektebi Mülkile müdürlüğüne tayin edildi, ayni zamanda Mektebi Sultaniye de tarih muallimi oldu. 1892 (H. 1310) da muallimlik vazifesi üstünde kalmak üzere Mektebi Sultani müdürlüğüne getirildi; on dört yıl bu namlı müessesenin başında bulundu. 1908 Meşrutiyet inkılâbında yeni teşkil olunan Âyan meclisine âza tayin edildi; 1907 ve 1909 (H. 1324 ve 1327) da iki defa Maarif Nazırlığı ile kabineye girdi. Sultan Reşadın cülûsunda Lütfi Efendinin yerine Devlet vak’anüvisi tayin edilerek Türkiyede saltanatın ilgasına kadar da vazifesine devam etti. Bu vazifesine ilâve olarak 1909 (H. 1327) da kurulan Osmanlı Tarih Encümeni (saltanatın ilgasından sonra Türk Tarih Encümeni) reisliğine tain edildi: Bu vazifesini de ölünciye kadar ifa etti. Mütareke yıllarındaki son Osmanlı kabinelerinden İzzet Paşa kabinesinde Evkaf Nazırı, Damad Feridin ikinci kabinesinde nezaretsiz nazır, Ali Rıza Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu....
⇓ Devamını okuyunuz...
Efendilikle de anılır; Osmanlı imparatorluğunun son vak’anüvisi, muharrir, Türk maarif ve devlet adamı; 1853 (H. 1269) da İstanbulda doğdu. Babası Tophanei Âmire Muhasebe mümeyyizlerinden Safranbolulu Hasan Efendidir; tahsilini Mektebi Sultanide (Galatasaray Lisesi) yaptı. 1873 de mezun olduktan sonra tarih ve coğrafya muallimi olarak maarife insitap etti. 1877 (H. 1294) de Mektebi Mülkile müdürlüğüne tayin edildi, ayni zamanda Mektebi Sultaniye de tarih muallimi oldu. 1892 (H. 1310) da muallimlik vazifesi üstünde kalmak üzere Mektebi Sultani müdürlüğüne getirildi; on dört yıl bu namlı müessesenin başında bulundu. 1908 Meşrutiyet inkılâbında yeni teşkil olunan Âyan meclisine âza tayin edildi; 1907 ve 1909 (H. 1324 ve 1327) da iki defa Maarif Nazırlığı ile kabineye girdi. Sultan Reşadın cülûsunda Lütfi Efendinin yerine Devlet vak’anüvisi tayin edilerek Türkiyede saltanatın ilgasına kadar da vazifesine devam etti. Bu vazifesine ilâve olarak 1909 (H. 1327) da kurulan Osmanlı Tarih Encümeni (saltanatın ilgasından sonra Türk Tarih Encümeni) reisliğine tain edildi: Bu vazifesini de ölünciye kadar ifa etti. Mütareke yıllarındaki son Osmanlı kabinelerinden İzzet Paşa kabinesinde Evkaf Nazırı, Damad Feridin ikinci kabinesinde nezaretsiz nazır, Ali Rıza Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu.
1923 de Türkiye Büyük Millet Meclisine Cumhuriyet Halk Partisi namzetleri arasında İstanbul Meb’usu seçildi ve meclisin en yaşlı âzası sıfatile ikinci seçim devresini açtı. 1924 de İstanbulda Gureba hastanesinde öldü. Sur dışında Otaktepeye defnedildi.
Eserlerinin büyük kısmı, devrinin muhtelif derecedeki mektepleri için yazılmış olup şunlardır: Tarihi Devleti Aliyyei Osmaniye (iki cild), Fezlikei Tarihi Devleti Aliyyei Osmaniye, Fezlikei Tarihi Düveli İslâmiye, Zübdetülkısas, İstatistik ve Coğrafyayı Umrani, Coğrafyayı Umumî (3 cild). Diğer Tarihi etüdlerini makaleler halinde İkdam gazetesinde neşretti ki bunlar da “Tarih Musahabeleri” adı altında toplanmıştır, büyük bir kısmı kendi müşahede ve hâtıralarının mahsulü, millî kütüphanemizin kıymetlerindendir. İkinci Abdülhamidin ölümü üzerine yazdığı bir makalesi de, Ahmed Refikin ayni mevzu üzerine kaleme aldığı makale ile beraber bir risale halinde basılmıştır. Abdürrahman Şeref Efendinin Devlet Vak’anüvisi olarak kaleme aldığı en orijinal eseri ise basılmamıştır, tek nüshası reisi bulunduğu Türk Tarih Encümeni kütüphanesinde idi; bu encümen lağvedilerek kütüphanesi Türk Tarihi Tetkik Kurumuna devredilip Ankaraya nakledilmiştir; Şeref Beyin tarihi bugün orada bulunmak lâzım gelir.
Abdürrahman Şeref Bey, istibdad devrinde Mülkiye mektebi ve Sultani kürsisinden Türkiyenin müstakbel idarecilerinde hürriyet aşkı uyandıracak sağlam bir seciye aşılayan, çalışkan, zarif, nazik, ifadesi fevkalâde cazip, güzide bir kalem ve renkli bir üslûp sahibi, talebesi tarafından çok sevilmiş ve sayılmış bir muallim olmuştur.
Profesör Mükrimin Halil Yinanç, hocası olan Abdürrahim Şerefin ölümü münasebetile Tarih Encümeni mecmuasına yazdığı makalede:
“Zamanımız vakayiinden ve ricalinden bahsederken kendi efkâr ve kanaatini daima bir perdei ibham altında saklamış, kimseyi rencide etmemek ve tarafgirlik yapmamak arzusuna kapılarak bir çok şeyleri yazmamış ve kendi hükümlerini vermemiştir. Efkâr ve hissiyatını eski müverrihler gibi nükteler ve vecizeler içinde ifade eylemiştir. Eslâftan Naima ile muasırlarından Cevdet Paşanın meftunu idi. Tarihî ve lâtifeamiz bir çok menkıbeler mahfuzuydu. Gerek derslerinde ve gerek bulunduğu mecaliste bunları tatlı tatlı anlatırdı. Rahlei tedrisinde yetişen ve ekseri mühim mevkiler işgal eden rical kendisine son derece hürmet ederlerdi. Asrımızın vakayiini gözüyle görmüş ve vakıaların âmil ve şahitlerile yakından temas eylemiş olması dolayısile meçhulümüz olan son devir tarihini yazmak onun için bir vazife idi. Sultan Abdülhamid devrinde bu eseri yazmak mümkün değildi; meşrutiyetten sonraki zamanlarda ihtiyarlamış ve diğer taraftan iştigalâtı resmiyesi de buna munzam olunca, mütemadiyen tetkik ve tetebbü edecek hal ve zamanı kalmamıştı. Bu sebepten çok kıymetli olan mahfuzat ve malûmatını yazmağa muvaffak olamamıştır. Sultan Mehmed Reşad zamanına dair yazdığı tarihin büyük ehemmiyeti vardır; merhum bu eserini her günkü tahassüsatına göre yazdığını ve vukuatın bilâhare aldığı şekil ve neticeden müteessir olup düzeltmeğe mecbur olmamak için tekrar bir daha okumadığını söyler idi-” diyor.
Cenazesi binlerce talebesinin elleri üstünde götürülmüştür.
Abdürrahman Şeref Bey
(Resim : H. Çizer)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
H. Çizer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM010341
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
H. Çizer
Tanım
Cilt 1, sayfalar 163-164
Not
Görsel: cilt 1, sayfa 163
Tema
Kişi
Emeği Geçen
H. Çizer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.