Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hasibpaşa Yalısı maddesi
HASİBPAŞA YALISI – Boğaziçinin en güzel yalılarındandı . Kim söylemiş bilinmiyor, bir binanın değeri,tekerleme çeşnisi içinde çok güzel anlatılmıştır: “Dünyanın en güzel şehri İstanbul'dur, İstanbul'un güzel yeri Boğaziçi'dir, Boğaziçinin en güzel yeri Beylerbeyi'dir, Beylerbeyi'nin en güzel yalısı da Hasib Paşa Yalısıdır”.
Bu emsalsz yalı 1973 yılı ekim ayı sonlarında bir gece geceyarısından sonra saat birbuçukta içinden çıkan bir yangınla tamamen yanmış, kül olmuştur.
Bu sadece bir yangın değildir, İstanbul'un, İstanbul'da Boğaziçi'nin dilber yüzüne çalınmış ateşten bir bıçaktır.
15 Ekim 1973 tarihli gazetelerden yangın haberini dikkatle okumaya değer :
“Erzincanlı Mehmed Badur (bazı gazetelerde Batur) adındaki mühendisin bir yıl önce Hasippaşazâde Hâmi Beyin eşi Muazzez Hanımdan 3 milyon liraya satınaldığı 29 odalı ahşap yalıda saat 01.37'de birdenbire parlama olmuş ve alevler kısa bir süre içinde bütün binayı sarmış, tarihi yalı birbuçuk saatte kül olmuştur. Eski Türk ahşap yapı sanatının en güzel örneklerinden biri olan tavanları altın yaldızlı yalının...âdetâ bir meşale gibi yanıp çöken yalının bir yıldanberi sahibi olan M.Badur'un İzmir'e inşaatlarını kontrole gittiği... Yangın çıktığı sırada yalıda, adları tespit edilemeyen iki işçinin bulunduğu öğrenilmiştir... İşçiler ...
⇓ Devamını okuyunuz...
HASİBPAŞA YALISI – Boğaziçinin en güzel yalılarındandı . Kim söylemiş bilinmiyor, bir binanın değeri,tekerleme çeşnisi içinde çok güzel anlatılmıştır: “Dünyanın en güzel şehri İstanbul'dur, İstanbul'un güzel yeri Boğaziçi'dir, Boğaziçinin en güzel yeri Beylerbeyi'dir, Beylerbeyi'nin en güzel yalısı da Hasib Paşa Yalısıdır”.
Bu emsalsz yalı 1973 yılı ekim ayı sonlarında bir gece geceyarısından sonra saat birbuçukta içinden çıkan bir yangınla tamamen yanmış, kül olmuştur.
Bu sadece bir yangın değildir, İstanbul'un, İstanbul'da Boğaziçi'nin dilber yüzüne çalınmış ateşten bir bıçaktır.
15 Ekim 1973 tarihli gazetelerden yangın haberini dikkatle okumaya değer :
“Erzincanlı Mehmed Badur (bazı gazetelerde Batur) adındaki mühendisin bir yıl önce Hasippaşazâde Hâmi Beyin eşi Muazzez Hanımdan 3 milyon liraya satınaldığı 29 odalı ahşap yalıda saat 01.37'de birdenbire parlama olmuş ve alevler kısa bir süre içinde bütün binayı sarmış, tarihi yalı birbuçuk saatte kül olmuştur. Eski Türk ahşap yapı sanatının en güzel örneklerinden biri olan tavanları altın yaldızlı yalının...âdetâ bir meşale gibi yanıp çöken yalının bir yıldanberi sahibi olan M.Badur'un İzmir'e inşaatlarını kontrole gittiği... Yangın çıktığı sırada yalıda, adları tespit edilemeyen iki işçinin bulunduğu öğrenilmiştir... İşçiler polisin yaptığı araştırmalara rağmen bulunamamıştır.. Savcılık soruşturmaya başlamıştır...”
Esrarengiz bir yangın olduğu bellidir. O sır düğümlerini çözme görevi savcılığındır. 29 Odalı bir yalıda bir anda, koca binayı sarabilecek ateş nasıl çıkar? Kiralık katillerin çok sık görüldüğü bir devirde yaşıyoruz, kiralık kundakçılar niçin olmasın?.
Ama unutmayalım ki, zamanımızda öyle binalar artık şahsi imkânlarla bakılamaz. Boğaziçinde kaç yalı kaldı o kıymette?. Bunları devletleştirme imkânlarını aramalı lazımdır.
Hasibpaşazâde Yalısını, diğer bazı yalılar gibi, ancak yerli filmcilik koruyabilirdi. Fakat, filmcilikte de o yalıların kıymeti, içindeki tarihi eşyalar ile dir. Hasib Paşa yalısının içindeki tarihi eşya, yangından bir birbuçuk saat önce Muzaffer Hanım tarafından haraç mezat satılmıştı. Film yapıcıları Hasip Paşa Yalısını ayda 30 bin lira kira ile tutmak istemişlerdi. Eğer içindeki tarihi eşyalar satılmamış olsaydı ve yalı, haraç mezat satılan o eşyanın bedelini de ekleyerek meselâ 4 milyon liraya satılmış olsaydı, bize öyle geliyor ki,o tarihi yalı bir yangının kurbanı olmazdı.
Bir bilir kişi eski binalarımız üzerinde tam söz yetkisine sahip Yüksek Mimar Prof. Sedat Eldem şu bilgiyi vermektedir : “...Beylerbeyinde Hasib Paşa Yalısının temeli İkinci Mahmud devrinde atılmıştır. Yalının husisiyeti, iki sofanın dört tarafında dört daire yapılmış olmasıdır. Her iki sofada da dairelerin ikisi denize,ikisi de yalının bahçesine bakmaktadır. Dairelerin arasına da biri küçük, biri büyük merdivenler gizlenmiştir. Her daire iki odalıdır...”
Türk İstanbul'umuz hasis, rezil, iğrenç çıkarlar uğruna kayboluyor. (R.E.Koçu, Tercüman Gazetesi, 20 ekim 1973)
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H23C023
Tema
Yapı
Konular
Tür
Belge
Biçim
Baskı, Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Hasbağçe-Hasib bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Kupür belgeye yapıştırılmış ve düzeltmeler tükenmez kalemle yapılmıştır.
Bibliyografya Notu
R.E. Koçu, Tercüman gazetesi, 20 Ekim 1973
Tarih
1973-10-20
Kaynak
Tercüman
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.