HASEKİ CİNÂYETİ – 1947 yılının mayıs ayı sonlarında ayak takımından genclerin bir içkili kumar âleminde işlenmiş bir çifte cinâyettir.Bir medrese odasında Seyyide isminde yaşlıca bir kadının yanında evlâdı mânevi adı altında oturan,boşda dolaşan,aslında Seyyidenin oynaşı olduğu sanılan 18 yaşında,kaşı gözü yerinde ,eli ayağı düzgün Hurşid,analığının odasında bir içkili âlem tertib eder,ve kendi boyundan araba sürücüsü Vâhidi,işsiz güruhundan 17 yaşındaki Hüseyin Şişedeviren'i ve 27 yaşındaki seyyar eskicilikle geçinen Çakır Mercanı dâvet eder,hem içerler hem de zar ile barbud oynarlar.Hüseyin ile Mercen Hurşidin altı lirasını alırlar ve kumarı bırakıp medrese avlusuna çıkarlar ve orada bir sed üstüne uzanıp sızarlar.Hurşid “Kumarda kazanıp kaçmak kalleşlikdir” diye üç defa haber gönderir,gelmezler,bunun üzerine Hurşid de daşarıya fırlar ve her ikisine en ağır küfürleri savurur.Hüseyin yerinden fırlayıp “Ulan... sen buranın efesi misin ” diyerek bıçağını çekince Hurşid de 15 santim boyundaki bıçağına sarılıp Hüseyini kalbinden vurur,Çakır Mercan Hurşidi elindeki kanlı bıçakla görünce korkusundan sokağa kaçar fekat delikanlının elinden kurtulamaz,Hurşid onu da sokak ortasında vurur.Mercan derhal ölür,Hüseyin de ağır yaralı olarak Cerrahpaşa Hastahânesine kaldırılır.Genc kaatil ise ...

HASEKİ CİNÂYETİ – 1947 yılının mayıs ayı sonlarında ayak takımından genclerin bir içkili kumar âleminde işlenmiş bir çifte cinâyettir.Bir medrese odasında Seyyide isminde yaşlıca bir kadının yanında evlâdı mânevi adı altında oturan,boşda dolaşan,aslında Seyyidenin oynaşı olduğu sanılan 18 yaşında,kaşı gözü yerinde ,eli ayağı düzgün Hurşid,analığının odasında bir içkili âlem tertib eder,ve kendi boyundan araba sürücüsü Vâhidi,işsiz güruhundan 17 yaşındaki Hüseyin Şişedeviren'i ve 27 yaşındaki seyyar eskicilikle geçinen Çakır Mercanı dâvet eder,hem içerler hem de zar ile barbud oynarlar.Hüseyin ile Mercen Hurşidin altı lirasını alırlar ve kumarı bırakıp medrese avlusuna çıkarlar ve orada bir sed üstüne uzanıp sızarlar.Hurşid “Kumarda kazanıp kaçmak kalleşlikdir” diye üç defa haber gönderir,gelmezler,bunun üzerine Hurşid de daşarıya fırlar ve her ikisine en ağır küfürleri savurur.Hüseyin yerinden fırlayıp “Ulan... sen buranın efesi misin ” diyerek bıçağını çekince Hurşid de 15 santim boyundaki bıçağına sarılıp Hüseyini kalbinden vurur,Çakır Mercan Hurşidi elindeki kanlı bıçakla görünce korkusundan sokağa kaçar fekat delikanlının elinden kurtulamaz,Hurşid onu da sokak ortasında vurur.Mercan derhal ölür,Hüseyin de ağır yaralı olarak Cerrahpaşa Hastahânesine kaldırılır.Genc kaatil ise çifte cinâyetinin dehşeti altında titreyerek bir taşın üstüne oturur ve ağlamaya başlar,ve yakalanır,ilk ifâdesinde kendisinin saldırıya uğradığını ve nefsini koruma yolunda kan dökdüğünü söyler.Seyyide de içki ve kumar âleminde bulunduğunu,fakat dışardaki kanlı vak'ayı görmediğini söyler,“Hurşidin analığı sayılırım,elini kana buladı,cezâsını çeksin” der. Medresedeki içki âlemi saat 1 de başlamış,cinâyetler 5,30 da işlenmişdir.Kanlı vakanın adli safhası tesbit edilememişdir.Ayak takımı hayatı üzerine yazılacak romanlara konu olacak bir cinâyettir. Bürhaneddin OLKER