HASAN FEHMİ BEY – İkinci Meşrutiyetde İttiha ve Terakki Cemiyetin(Partisine) karşı şiddetle muhâlefetde bulunan Serbestî Gazetesinin başyazarı,ve o devirde ittihadcilar tarafından sokak ortasında vurdurularak üç muhâlefet başyazarından biri (B.: Ahmed Samim Bey,cild 1, sayfa 463 ;Zeki Bey). Aşağıdaki satırları Mustafa Baydarın Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmış “Öldürülmüş Gazetecilerimiz” başlıklı yazısından alıyoruz :“..bucinâyetler hep cezasız kalır,himâye edilen kaatil bulunamazdı..basının ilk kurbanı Hasan Fehmidir..Mülkiye Mektebini (Siyasal Bilgiler Fakültesini) bitirdikden sonra ,istibdad devrinin zulmüne dayanamayarak Parise kaçmış,orada vatanın kurtuluşu için mücâdele edenlerle birlikde çalışmaya başlamışdır.Daha sonra Mısıra geçmiş,nihâyet 1908 de meşrutiyetin ilânı üzerine İstanbula gelmiş,fakat büyük bir hayal kırıklığına uğramışdır.Çünki o zamanlar hükûmet de mecli de İttihad ve Terakkinin kişisel çıkarlarının birer âleti hâline gelmişlerdi,meşrutiyet adı altında tam bir istibdad hüküm sürüyordu.Hasan Fehmi bu sefer yeni bir mücâdeleye atılmış,düşünce ve basın özgürlüğünün sağlanması,gerçek kanun devletinin kurulması için Serbestâ Gazetesinin baş yazarlığını yapmaya başlamışdır..aldığı çeşidli tehdid mektublarına rağmen çekinmemiş,hak bildiği yoldan ayrılmamışdır..5...

HASAN FEHMİ BEY – İkinci Meşrutiyetde İttiha ve Terakki Cemiyetin(Partisine) karşı şiddetle muhâlefetde bulunan Serbestî Gazetesinin başyazarı,ve o devirde ittihadcilar tarafından sokak ortasında vurdurularak üç muhâlefet başyazarından biri (B.: Ahmed Samim Bey,cild 1, sayfa 463 ;Zeki Bey). Aşağıdaki satırları Mustafa Baydarın Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanmış “Öldürülmüş Gazetecilerimiz” başlıklı yazısından alıyoruz :“..bucinâyetler hep cezasız kalır,himâye edilen kaatil bulunamazdı..basının ilk kurbanı Hasan Fehmidir..Mülkiye Mektebini (Siyasal Bilgiler Fakültesini) bitirdikden sonra ,istibdad devrinin zulmüne dayanamayarak Parise kaçmış,orada vatanın kurtuluşu için mücâdele edenlerle birlikde çalışmaya başlamışdır.Daha sonra Mısıra geçmiş,nihâyet 1908 de meşrutiyetin ilânı üzerine İstanbula gelmiş,fakat büyük bir hayal kırıklığına uğramışdır.Çünki o zamanlar hükûmet de mecli de İttihad ve Terakkinin kişisel çıkarlarının birer âleti hâline gelmişlerdi,meşrutiyet adı altında tam bir istibdad hüküm sürüyordu.Hasan Fehmi bu sefer yeni bir mücâdeleye atılmış,düşünce ve basın özgürlüğünün sağlanması,gerçek kanun devletinin kurulması için Serbestâ Gazetesinin baş yazarlığını yapmaya başlamışdır..aldığı çeşidli tehdid mektublarına rağmen çekinmemiş,hak bildiği yoldan ayrılmamışdır..5 nisan 1909 da bir gece yarısı Beyoğlundan İstanbula tarafına dönerken köprü üstünde arkasından atılan bir tabanca kurşunu ile öldürülmüşdür.. ertesi gün cinâyet haberi duyulur duyulmaz Dârülfünun gencliği ayaklanmış,öğrenciler Bâbıâliye gelerek kaatili yetmişlik sadırazam Hüseyin Hilmi paşadan istemişdir..cinâyetden sonra Serbesti Gazetesi şöyle çıkmışdır,bomboş birinci sayfasının ortasında sâdece şu yazılar vardır:“Serbestii Matbuatın ilk kurbanı ,ömrünü menfâlarda geçirmiş olan evlâdı hürriyetden Hasan Fehmi Beyin ruhuna fâtiha”..pek muhteşem olan olan cenâze töreninden sonra Serbestîde çıkan ilk yazı o zamana kadar yayınlananların en ateşlisi olmuşdur,bir kaç satır alıyoruz:“Siz bu ehliyetsizlik,bu kaabiliyetsizlikle makaamınızda bulundukca milletin hâlini de istikbâlini de mahvedeceksiniz”..(M.Baydar,Cumhuriyet Gazetesi,26 temmuz 1967). Hasan Fehmi Beyin bir hal tercemesini elde edemedik,Türk Ansiklopedisinde de Hasan Fehmi maddesi yokdur.