HASAN EFENDİ (İrâkîzâde) – Onaltıncı asrın büyük şöhretlerinden Oğlanşeyh İsmail Mâşûkî'nin gaayetle sâdece bir müridi; İsmail Mâşûkî hicrî 935 (milâdî 1528-1529) da Atmeydanı yanında bir arsada îdam olunan olundukdan kısa bir zaman sonra (B.: İsmail Mâşûkî) bu Hasan Efendi şeyhinin maktel-meşhedini satın alarak etrâfını bir parmaklık ile çevirtmiş ve bir mihrab taşı koydurtarak, o tarihlerde orada Sultanahmed Camii henüz inşâ edilmemiş olduğundan , Atmeydanının hemen yanı başında bir musalla-namazgâh haline kalbetmişdi ; dedi koduları ve tezvirleri önlemek için de namazgâha, üç sembolik kabir yapdırarak, “ Üçler Makamı ” diye bir de isim vermişdi ; namazgâhın devrin şâirlerinden Kandî Abdullah Efendi tarafından yazılmış manzum kitâbesinin Hadikatül Cevâmideki sûreti şudur : Olub işte bu hob Üçler Makaamı Salavâtı hamdü tesbiti ile âlâ Nazargâhı ibâdullah olubdur Şerefle dâim ide Hak Teâlâ Görüb Kandi didi izzetle târih “ Refîü dilküşâ oldu musallâ ” Sene 942 (M.1535 – 1536) Sekiz yıl kadar sonra da aynı arsada ve musalla-namazgâhın karşısında bir kışlık mescid inşa yapdırmış , mescide de “ Üçler Mescidi ” adı verilmişdi ; mescidin mihrab duvarı dışına konulan kitabe taşındaki tarih kıt'asının Hadikatül Cevâmideki sûreti şudur : Câyi tâatı Hasan ibni İrâki eyledi Rûzi ...

HASAN EFENDİ (İrâkîzâde) – Onaltıncı asrın büyük şöhretlerinden Oğlanşeyh İsmail Mâşûkî'nin gaayetle sâdece bir müridi; İsmail Mâşûkî hicrî 935 (milâdî 1528-1529) da Atmeydanı yanında bir arsada îdam olunan olundukdan kısa bir zaman sonra (B.: İsmail Mâşûkî) bu Hasan Efendi şeyhinin maktel-meşhedini satın alarak etrâfını bir parmaklık ile çevirtmiş ve bir mihrab taşı koydurtarak, o tarihlerde orada Sultanahmed Camii henüz inşâ edilmemiş olduğundan , Atmeydanının hemen yanı başında bir musalla-namazgâh haline kalbetmişdi ; dedi koduları ve tezvirleri önlemek için de namazgâha, üç sembolik kabir yapdırarak, “ Üçler Makamı ” diye bir de isim vermişdi ; namazgâhın devrin şâirlerinden Kandî Abdullah Efendi tarafından yazılmış manzum kitâbesinin Hadikatül Cevâmideki sûreti şudur : Olub işte bu hob Üçler Makaamı Salavâtı hamdü tesbiti ile âlâ Nazargâhı ibâdullah olubdur Şerefle dâim ide Hak Teâlâ Görüb Kandi didi izzetle târih “ Refîü dilküşâ oldu musallâ ” Sene 942 (M.1535 – 1536) Sekiz yıl kadar sonra da aynı arsada ve musalla-namazgâhın karşısında bir kışlık mescid inşa yapdırmış , mescide de “ Üçler Mescidi ” adı verilmişdi ; mescidin mihrab duvarı dışına konulan kitabe taşındaki tarih kıt'asının Hadikatül Cevâmideki sûreti şudur : Câyi tâatı Hasan ibni İrâki eyledi Rûzi îd oldu anınla her şebi Kadr ü Berât Kıldı Atmeydânını rûşen ibâdetgâh ile Didi dil târihini ki “ Beyti ihyâi salâvât ” 950 (M.1543 – 1544) Garib tesâdiflerdendir ki , bu Hasan Efendinin iki erkek kardeşi vardı , kendisinin ve kardeşlerinin kabirleri de mescidin bitişiğindeki Saka Çeşmelerinin üstündeki hazîrededir ; bu sûretle hem üçler makaamı hakikat olmuş , hem de Üçler Mescidinin adı bânisi ile kardeşlerine atfedilebilmişdir. Bilâhare o civara Cebeciler Kışlası inşâ edilmiş, Üçler Mescidi yanına da bir cebeci Kolluğu yapılmış , mescid de kolluk mescidi olmuşdu (B.: Üçler Mescidi).