HASAN HÜSEYİN MESCİDİ – Edirnekapusu civarında Hasan Hüseyin Yokuşundadır ;bnisi ,Fatih Sultan Mehmed devri adamlarından Hoca Kaasım Gönânîdir,bânîsine nisbetle “Hoca Kaasım Mescidi”,“Kaasım Gönânî Mescidi” isimleri ile de anılır.1934 Belediye Şehir Rehberine göre Hasan Hüseyin Yokuşu da,mescidin bânisine nisbetle isim almış Kaasım Gönânî Mahallesindedir(1934 B.Ş.Rehberi,pafta 8/111). Hadîkatül Cevâmi bu mescidi “Hasan Hüseyin Mescidi” adı ile kaydederek şunları yazıyor :“ Fevkaanî bir mesciddir,bânisi Hoca Kaasım Gönânîdir.Ebâeyyubül Ensârî hazretlerinin hizmetlerinde bulunan iki zât ki birinin ismi Hasan ve birinin ismi Hüseyindir,Rum Kayserinin izni ile İstanbula girip beldeyi temâşâ iderken küffârın münâsebetsiz muameleleri yüzünden kavga olmuş,Hasan ile Hüseyin kaçarlar iken yetişib birini bu mescidin olduğu yerde digerini de onun yakınında şehid etmişler ki o zamanlar orası binâdan hâli olduğundan şehid edildikleri yerde defnedilmişlerdir. Hasanın kabri Mescidin altındadır,Hüseyin de,mescid kapusu karşısındaki yokuşun ortasındaki müstakil türbede yatar,ve bu mescide bu münâsebetle Hasan Hüseyin Mescidi adı verilmişdir.Mescidin minberini,İvaz Mehmet Paşanın sadırazamlığı zamanında birinci tezkireci olan Edib Mustafa Efendi koymuşdur,(1739-1740) onun kabri Cağaloğlunda Cezerî...

HASAN HÜSEYİN MESCİDİ – Edirnekapusu civarında Hasan Hüseyin Yokuşundadır ;bnisi ,Fatih Sultan Mehmed devri adamlarından Hoca Kaasım Gönânîdir,bânîsine nisbetle “Hoca Kaasım Mescidi”,“Kaasım Gönânî Mescidi” isimleri ile de anılır.1934 Belediye Şehir Rehberine göre Hasan Hüseyin Yokuşu da,mescidin bânisine nisbetle isim almış Kaasım Gönânî Mahallesindedir(1934 B.Ş.Rehberi,pafta 8/111). Hadîkatül Cevâmi bu mescidi “Hasan Hüseyin Mescidi” adı ile kaydederek şunları yazıyor :“ Fevkaanî bir mesciddir,bânisi Hoca Kaasım Gönânîdir.Ebâeyyubül Ensârî hazretlerinin hizmetlerinde bulunan iki zât ki birinin ismi Hasan ve birinin ismi Hüseyindir,Rum Kayserinin izni ile İstanbula girip beldeyi temâşâ iderken küffârın münâsebetsiz muameleleri yüzünden kavga olmuş,Hasan ile Hüseyin kaçarlar iken yetişib birini bu mescidin olduğu yerde digerini de onun yakınında şehid etmişler ki o zamanlar orası binâdan hâli olduğundan şehid edildikleri yerde defnedilmişlerdir. Hasanın kabri Mescidin altındadır,Hüseyin de,mescid kapusu karşısındaki yokuşun ortasındaki müstakil türbede yatar,ve bu mescide bu münâsebetle Hasan Hüseyin Mescidi adı verilmişdir.Mescidin minberini,İvaz Mehmet Paşanın sadırazamlığı zamanında birinci tezkireci olan Edib Mustafa Efendi koymuşdur,(1739-1740) onun kabri Cağaloğlunda Cezerîkasımpaşa Camii civarındadır. Vakfı kalmadığından muhzirler kâhyası Elhac Mustafa Ağa yeniden minber koymuşdur,Mustafa Ağa 1194 (1780) de vefat etmiş olub Eğrikapu dışındaki çınar ağacının altında medfundur.Mescidin bânisi Kaasım Gönânînin kabrinin nerede olduğu bilinmiyor,mescidin mahallesi vardır ”. Tahsin Öz “İstanbul Camileri” isimli eserinde Hadîkatül Ceveâmie uyarak bu mescidi Hasan Hüseyin adı ile kaydererek Hoca Kaasım Gönânî adını da yazıyor ve ayrıca bir de “Meydancık Mescidi” adını veriyor,bu ismi,Edirnekapusu diye semtini de doğolarak verdikden sonra,nereden çıkarıp koymuşdur bilemeyiz.İstanbulda Meydancık denilen yer Bahçekapusu ile Sultanhamamı arasındadır,Edirnekapusuna çok çok uzakdadır.Tahsin Öz ayrıca şunları yazıyor :“Bânisi Fatih Devri ricâlinden Hoca Kaasım Gönânîdir,Fatih devri eseri olan bu mâbed mevcut kitâbesine nazaran 1251 (1835-1836) de İkinci Sultan Mahmud zamanında tâmir ve ihyâ edilmişdir.Cami fevkaanîdir, yapısı minâresi tuğladan ve devrinindir(XV.Yüzyıl) ..Camiin kıble tarafında,Hlaid Hazretlerinin sakası eshâbı kiramdan Câfer Ebû Abdullahi Ensârînin kabri vardır.Camiin Hasan Hüseyin adını alması,hazreti Hâlidin yanında bulunan Hasan ve Hüseyin isimlerindeki zatlerin bu civarda şehid edilmiş olmaları rivâyetinden çıkmaşdır”. “İstanbul Camileri” 1962 yılında basılmışdır,o eserde bu cami için “Meydancık Mescidi” danıda kullanılan kaydetmediği kaynağı,tahmin diyoruz ki,Ord.Prof.Süheyl Ünver'in 1953 de yayınlanmış “İstanbulda Sahâbe Kabirleri” isimli eseri olacakdır. Sayın Süheyl Ünver o eserinde Hasan ve Hüseyin hakkında şunları yazıyor: “Bir rivâyetde sahâbeden,bir rivâyetde de tâbiinden olan Hasan ve Hüseyin,Sultanhamamı kurbinde onların ismi ile anılan Yokuşun orta yerinde sağda bir türbede Hasan,yokuşun aşağasında Hoca Kaasım Gönânî Mescidinin mihrabı önünde de Hüseyin medfundur..”. Hasan Hüseyin Yokuşu Sultan Hamamı civarında değildir,yukarda da kaydettiğimiz EdirneKapusu yakınında Kaasım Gönânî Mahallesindedir. Ekrem Hakkı Ayverdi “Fatih Devri Mimarisi” isimli muahlled eserinde bu mescidden bahsetmiyor .