Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Habib (Manavgatlı Hippi) maddesi
HABİB (Manavgatlı Hippi) – Ayakdaşları arasında “Mektebli”, “Bitik” (Âşık) ve “Hippiler Prensi” lakabları ile anılır hâneberduş şâir Mehmet Gökçınarın “Yâverim” dediği hâneberduş bir genc (B.:Gökçınar,Mehmed,cild 11,sayfa 7074).1953 de Manavgadın bir köyünde doğmuş,1968-1970 arasında 16-17 yaşlarında İstanbula hemşehri rehberliği ile iş bulup çalışmak üzere gelmiş,fakat kendisini sözde himâye edecek hemşehri elinde öylesine hırpalanmışdır ki nihâyet barındığı yerden yarı çıplak kaçmış,Tophânede serseriler arasına düşmüş,az sonra da Mehmed çökçınara sığınmışdır; çocuğun üstün kabiliyetini keşfeden Mehmed de Habibi okumaya teşvik etmiş,Mehmedin Baba dediği hayır sever bir iş adamının da himmetiyle önce daktilografi öğrenen Habib imtihanla bir matbaaya mürettib olarak girmeye muvaffak olmuşdur ve yeni, istikbâli parlak işinin muhitine göbek adı ve müseccel soy adı ile girmişdir.
M.Gökçınar Habibin ahvâlini şöyle anlatıyor :
Akranlarım ya okur,ya sanatda,bir işte ;
Ben de bir yol tutmuşum,serserilikdir işte.
Aklım fikrim sevişmek,koklaşmak,muhabbettir,
Gözlerim oltalarda,kulaklarım kirişte.
Çurçurlar arasından düşsü bir sarıkanat ;
Garîbandan bir çocuk,memleketi Manavgat ;
Güzellikde bir ceylân,serkeşlikde tam çakal,
Açmış kalb gözlerini,aklı da üstün kat kat .
Bir yâver arar idim...
⇓ Devamını okuyunuz...
HABİB (Manavgatlı Hippi) – Ayakdaşları arasında “Mektebli”, “Bitik” (Âşık) ve “Hippiler Prensi” lakabları ile anılır hâneberduş şâir Mehmet Gökçınarın “Yâverim” dediği hâneberduş bir genc (B.:Gökçınar,Mehmed,cild 11,sayfa 7074).1953 de Manavgadın bir köyünde doğmuş,1968-1970 arasında 16-17 yaşlarında İstanbula hemşehri rehberliği ile iş bulup çalışmak üzere gelmiş,fakat kendisini sözde himâye edecek hemşehri elinde öylesine hırpalanmışdır ki nihâyet barındığı yerden yarı çıplak kaçmış,Tophânede serseriler arasına düşmüş,az sonra da Mehmed çökçınara sığınmışdır; çocuğun üstün kabiliyetini keşfeden Mehmed de Habibi okumaya teşvik etmiş,Mehmedin Baba dediği hayır sever bir iş adamının da himmetiyle önce daktilografi öğrenen Habib imtihanla bir matbaaya mürettib olarak girmeye muvaffak olmuşdur ve yeni, istikbâli parlak işinin muhitine göbek adı ve müseccel soy adı ile girmişdir.
M.Gökçınar Habibin ahvâlini şöyle anlatıyor :
Akranlarım ya okur,ya sanatda,bir işte ;
Ben de bir yol tutmuşum,serserilikdir işte.
Aklım fikrim sevişmek,koklaşmak,muhabbettir,
Gözlerim oltalarda,kulaklarım kirişte.
Çurçurlar arasından düşsü bir sarıkanat ;
Garîbandan bir çocuk,memleketi Manavgat ;
Güzellikde bir ceylân,serkeşlikde tam çakal,
Açmış kalb gözlerini,aklı da üstün kat kat .
Bir yâver arar idim Gökçınara münâsib ,
Kendiliğinden geldi Manavgatlı bu Habib ,
Kırallarda bile yok böyle antika yâver ,
Görse tasdik ederdi Elizabetle Filip .
Dökülecek saçları omuza salkım saçak ,
Boynuna da zincirle bir maskot asılacak ;
Koyun postundan gocuk,omzunda bir torba ;
Şimdi bir pantalonu varla yok derim ancak .
Saçları koyu kumral,deli gözleri çakır,
Deri rengi tunç gibi,yahud kalaysız bakır,
Elleri ayakları müzelere lâyıkdır.
Bir de tatlı dili var,kanarya gibi şakır.
Habibim Hacım benim,yâverim hem serdarım ,
Yanımda gezdirirken iftiharlar duyarım .
Bir de senin çulunu çarçabuk alabilsem
Seni de kendim gibi Hippi yapmak kararım .
Yetişdirdim berduşu, alkış tutun bana be ,
Koca bir güneş oldu nur damlası bir habbe.
Yetmiş iki milletin hippileri hayrandır,
Kızların tümü vurgun benim yâver Habibe .
Büyükşehir İstanbulun sokakları birer şarab fıçısı gibidir ;renkli ve kokuları misk gibi kokmalı çocuklar,her gün o fıçıların içinde tahammür hâlindeki sıvıya salkım salkım atılırlar.bu kütükde bu madde,Manavgatlı Habib için değil, onun,kurtulamayıp heder olmuş benzerleri için düşündürücüdür.
Yine Mehmet Gökçınar yazıyor:
Habibi ben yanıma aldım geçen yazdı ,
İnanmazsın baba sen,iğneyle kuyu kazdı ;
Gecesini gündüze kattı da berduş oğlan ,
Bir senenin içinde hem okudu hem yazdı.
Ayakları çıplakdır,kitab alır Habib Bey ,
Roman,ansiklopedi,şiire varınca her şey,
Nur damlası sevgiyle işte bir güneş oldu,
İzin verin atayım yâverime bir hey hey !
Bibl.:M.Gökçınar, not,(1972)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H1A009
Tema
Kişi
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Baskı notları belirtilmiştir.
Bakınız Notu
Gökçınar (Mehmed), cild 11, sayfa 7074
Bibliyografya Notu
M. Gökçınar, Not
Tarih
1972
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.