HASAN ÇELEBİ (Lâgarî) – Evliyâ Çelebinin kaydına göre Onyedinci asrın ilk yarısında yaşamış bir hazenben,mârifetli kişi ;büyük seylah ve muharrir şunları yazıyor : “ Dördüncü Sultan Muradın kızı Kaya Sultan doğduğu zaman gece şenliği yapıldı ; bu Lâgarî Hasan 50 okka barut mâcunundan yedi kollu bir fişenk icad etti. Sarayburnunda hünkâr huzûrunda fişenge bindi ve şâkırdleri fitili ateşlediler. Lâgarî : – Pâdişâhım , seni Hüdâya ısmarladım , İsâ Nebi ile konuşmaya gidiyorum!.. diyerek temcid ve tahmid ile gök yüzüne çıkdı, yanında olan fişekleri ateşleyib rûyi deryâyı çerağan eyledi , gök yüzünde (bindiği) büyük fişeğin barutu kalmayıb da yere doğru inerken ellerinde olan kartal kanadlarını açıp (yine Sarayburnu yakınında) Sinanpaşa Kasrı önünde deryaya indi , oradan yüzerek ve çıplak olarak pâdişah huzuruna geldi , yer öperek : – Pâdişâhım, İsâ Nebî sana selam eyledi !.. diye şakaya başladı. “Bir kese akçe ihsan olunup 70 akçe ile şifâhi yazıldı. Sonra Kırımda Selâmet Giray Hanın yanına gidip orada merhum oldu ; rahmetli yâri yarısı sâdıkımız idi..” (Seyahatnâme,I.).Hakikate ne derece yakından bilinemez ; bu vak'aya, Onyedinci askın ilk yarısında İstanbulda yapılmış bir fezâ yolculuğu tecrübesi denilebilir. Lâgarî Hasan Çelebinin hayatı hakkında başka kayde rastlan...

HASAN ÇELEBİ (Lâgarî) – Evliyâ Çelebinin kaydına göre Onyedinci asrın ilk yarısında yaşamış bir hazenben,mârifetli kişi ;büyük seylah ve muharrir şunları yazıyor : “ Dördüncü Sultan Muradın kızı Kaya Sultan doğduğu zaman gece şenliği yapıldı ; bu Lâgarî Hasan 50 okka barut mâcunundan yedi kollu bir fişenk icad etti. Sarayburnunda hünkâr huzûrunda fişenge bindi ve şâkırdleri fitili ateşlediler. Lâgarî : – Pâdişâhım , seni Hüdâya ısmarladım , İsâ Nebi ile konuşmaya gidiyorum!.. diyerek temcid ve tahmid ile gök yüzüne çıkdı, yanında olan fişekleri ateşleyib rûyi deryâyı çerağan eyledi , gök yüzünde (bindiği) büyük fişeğin barutu kalmayıb da yere doğru inerken ellerinde olan kartal kanadlarını açıp (yine Sarayburnu yakınında) Sinanpaşa Kasrı önünde deryaya indi , oradan yüzerek ve çıplak olarak pâdişah huzuruna geldi , yer öperek : – Pâdişâhım, İsâ Nebî sana selam eyledi !.. diye şakaya başladı. “Bir kese akçe ihsan olunup 70 akçe ile şifâhi yazıldı. Sonra Kırımda Selâmet Giray Hanın yanına gidip orada merhum oldu ; rahmetli yâri yarısı sâdıkımız idi..” (Seyahatnâme,I.).Hakikate ne derece yakından bilinemez ; bu vak'aya, Onyedinci askın ilk yarısında İstanbulda yapılmış bir fezâ yolculuğu tecrübesi denilebilir. Lâgarî Hasan Çelebinin hayatı hakkında başka kayde rastlanmadı.