HASAN ÇELEBİ – Onaltıncı Yüzyılın ikinci yarısı ile Onyedinci Yüzyılın başında yaşamış bir şâir,ilmiyemesleğinden bilgin bir kişi,kendi adına nisbetle “Hasan Çelebi Tezkiresi” diye anılan meşhur bir şuerâ tezkiresinin yazarı ;zamanında bir allâme olarak tanınmış Kınalızâde Ali Efendinin büyük oğlu olub babasının Bursada Hamzabey Medresi müderrisliğinde bulunduğu sırada 935 (1546) de orada doğdu.Tahsilini İstanbulda tamamladı.Henüz on yaşında iken hocalarından Ebüssuud efendinin zeki ve gayretli bir çocuk olarak takdirini kazanmış,975 (1567-1568) de ve 22 yaşında Bursada Ahmedpaşa Medresesi müderrisliğine tayin edilmişdi.979(1571-1572) da Eski İbrahim Paşa,984(1576) de Yeni Ali Paşa,988(1580) de Bursada Sultâniye,994(1586) de İstanbulda Sultanselim,995(1587) de Süleymaniye medreselerinden birine müderris oldu.Sonra ilmiyenin hâkimlik sınıfına alındı,999(1590-1591) da Haleb,1003 (1594-1595) de Mısır,1004(595-1596) de Edirne,1006(1597-1597) de ikinci defa Mısır,1007(1598-1599) de tekrar Bursa,1008 (1599-1600) de Aydıncık, 1009(1600-1601)Gelibolu,1011 de Bulgaristan Eskizağra kadısı (1602-1603) de Bulgaristada Eskizağra kadısı oldu.Değerli müderris,asabî bir adam olduğundan hâkim olarak gittiği yerlerin hiç birinde rahat edememiş,keçimsizlikler sebebiyle değiştirilmesini istemişdi,is...

HASAN ÇELEBİ – Onaltıncı Yüzyılın ikinci yarısı ile Onyedinci Yüzyılın başında yaşamış bir şâir,ilmiyemesleğinden bilgin bir kişi,kendi adına nisbetle “Hasan Çelebi Tezkiresi” diye anılan meşhur bir şuerâ tezkiresinin yazarı ;zamanında bir allâme olarak tanınmış Kınalızâde Ali Efendinin büyük oğlu olub babasının Bursada Hamzabey Medresi müderrisliğinde bulunduğu sırada 935 (1546) de orada doğdu.Tahsilini İstanbulda tamamladı.Henüz on yaşında iken hocalarından Ebüssuud efendinin zeki ve gayretli bir çocuk olarak takdirini kazanmış,975 (1567-1568) de ve 22 yaşında Bursada Ahmedpaşa Medresesi müderrisliğine tayin edilmişdi.979(1571-1572) da Eski İbrahim Paşa,984(1576) de Yeni Ali Paşa,988(1580) de Bursada Sultâniye,994(1586) de İstanbulda Sultanselim,995(1587) de Süleymaniye medreselerinden birine müderris oldu.Sonra ilmiyenin hâkimlik sınıfına alındı,999(1590-1591) da Haleb,1003 (1594-1595) de Mısır,1004(595-1596) de Edirne,1006(1597-1597) de ikinci defa Mısır,1007(1598-1599) de tekrar Bursa,1008 (1599-1600) de Aydıncık, 1009(1600-1601)Gelibolu,1011 de Bulgaristan Eskizağra kadısı (1602-1603) de Bulgaristada Eskizağra kadısı oldu.Değerli müderris,asabî bir adam olduğundan hâkim olarak gittiği yerlerin hiç birinde rahat edememiş,keçimsizlikler sebebiyle değiştirilmesini istemişdi,istekleri yerine getirilmiş olduğu halde âsâbı daha çok yorulmuş,ve son gittiği Eskizağrada hastalığı büsbütün artmış,tekrar Mısıra gönderilmesini istemiş,bu sefer de Mısırda Reşid Kazâsı kadılığı kaydi hayat şartı ile verildi.Reşidde hastalığı arttı ve 1013 (1604-1605) de orada öldü. Bırakdığı şuerâ tezkiresi ismini ölmez büyükler arasına koymuşdur.Aşağıdaki beyit de şâir olarak çağının değerlerinden olduğunu gösterir : Gerek sengi siyah olsun gerekse atlasü dîbâ Garaz bir bâlişi râhat bulmahdır ser altında Bibl.:Faik Reşad,Eslâf.