HASAN BABA (Melâmî) – 1894 ile 1895 arasında Fatihde Boşnaklar Hanında oturur ve yaşı doksan sularında bir hırpânî ve harâbâtî derviş;bağlantısız ve mânâsız konuşmalarında bir rumuz,işâret,gaaibden haber olduğuna inandırmış , prrvâsız lâübâli hayatını,huzur içinde yıllarca sürdürmüşdür.Onu görmüş ve çok kısa bir süre hizmetinde bulunmuş Aşcıdede diya meşhur Kandillili İbrahim Bey çok kiymetli bir vesika olan hatıralarında (B.: Aşcıdedenin Hâtıraları ,cild 2,sayfa 1138) şunları yazıyor: “ 1312 (1894-1895) senesinde idi,Fatih taraflarında melâmîler sümresinden olub pek çok rumuz ve işâretle konuşan bir Hasan Baba işittim.Boşnaklar Hanında oturduğunu öğrendim,ziyâretine gittim..Hanın üst kat odalalarının gezinti yerine serilmiş yatağının içinde oturuyordu..Iç donu açık,kasık bağını bağlıyordu ;beni gördü,kendisi için geldiğimi anladı :-Hanın altındaki kahvede oturun geliyorum..dedi..Başında bir eski fes,beyaz sarık gaayet kirli ve eski,şöyle iki defa çevirmiş ve ucu bir yandan boynuz gibi çıkmış..Yaşı doksana yakın..Üstünde eski ve yamalı uzun bir hırka,onun altında bir entâri,entarinin altında da iç donu..Ayaklarında siyah mset ile kaba kundura.. Babayı vedâ için ikinci ziyâretimde henüz kalkmamışdı.Bitişiğindeki odada Rumeli muhacirlerinden ve telgraf memurluğundan ayrılma bir zat...

HASAN BABA (Melâmî) – 1894 ile 1895 arasında Fatihde Boşnaklar Hanında oturur ve yaşı doksan sularında bir hırpânî ve harâbâtî derviş;bağlantısız ve mânâsız konuşmalarında bir rumuz,işâret,gaaibden haber olduğuna inandırmış , prrvâsız lâübâli hayatını,huzur içinde yıllarca sürdürmüşdür.Onu görmüş ve çok kısa bir süre hizmetinde bulunmuş Aşcıdede diya meşhur Kandillili İbrahim Bey çok kiymetli bir vesika olan hatıralarında (B.: Aşcıdedenin Hâtıraları ,cild 2,sayfa 1138) şunları yazıyor: “ 1312 (1894-1895) senesinde idi,Fatih taraflarında melâmîler sümresinden olub pek çok rumuz ve işâretle konuşan bir Hasan Baba işittim.Boşnaklar Hanında oturduğunu öğrendim,ziyâretine gittim..Hanın üst kat odalalarının gezinti yerine serilmiş yatağının içinde oturuyordu..Iç donu açık,kasık bağını bağlıyordu ;beni gördü,kendisi için geldiğimi anladı :-Hanın altındaki kahvede oturun geliyorum..dedi..Başında bir eski fes,beyaz sarık gaayet kirli ve eski,şöyle iki defa çevirmiş ve ucu bir yandan boynuz gibi çıkmış..Yaşı doksana yakın..Üstünde eski ve yamalı uzun bir hırka,onun altında bir entâri,entarinin altında da iç donu..Ayaklarında siyah mset ile kaba kundura.. Babayı vedâ için ikinci ziyâretimde henüz kalkmamışdı.Bitişiğindeki odada Rumeli muhacirlerinden ve telgraf memurluğundan ayrılma bir zat oturuyordu ve odasının kapusu önünde çay kaynatıyordu.Hasan Baba uyandı,yatağının içinde oturdu.Yanında bir gaz tenekesi vardı,gece içine tebevvül etmişdi.bana abdethâneye götürüp dökmemi emretti,emrini hemen yerine getirdim..Oda komşusu adam bana bana bir budala adammışım gibi bakıyordu..”. Hayatı hakkında başka kayde rastlanmadı.