HAMMAL TÜRKÜSÜ – Mşerutiyetden iki sene evveldi ,Erzurumlu Âşık İbrahimin ağzından bir gece Balaban İskelesi Kahvehânesinde dinlemişdim (B.: Balaban İskelesi Kahvehâneleri,cild 4,safya 1949) ; kahvehânedeki meclisde Üdküdar Hammallar Kâhyası Zeynel Ağa da vardı ki hoş sohbet bir zât idi,Âşık İbrahim kendisinden haz etmiş,ve zan ederim ki o türküyü hemen oracıkda irticâlen söylemişdi;türkünün sırık hammalları yürüyüşü âhengine uygun bir banğmesi vardı,musikiye âşinâ olmadığın için ancak güftesini kaydettim : Hammalların kâhyası Hammalların kâhyası Uşakların kaç nefer Kaşdan gözden ne haber Boydan bosdan ne haber On neferdir uşağım Üçü şâhi hûbandır Üçü koç yiğit kurban Üçü de Zâli zeman Biri misli gazenfer Hammalların kâhyası Hammalların kâhyası Uşakların hepsini Gönder göreyim seni Mısırdan pirinç geldi,Giridden sabun geldi Bülbülceden rakı şarab,İbrâilden un geldi Kimine fıçıları kimine çuvalları Kimine gazeviyi kimine tulumları Yükleyelim al götür Varda destur al götür Şâhı hûbandan biri Kalsın Galsın bizim gümrükde Çakalım rakı şarabı Halimiz elzem harab Vâsıf HİÇ