Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hamamîoğlu (Mehmed İhsan) maddesi
HAMAMÎOGLU (Mehmed İhsan ) - Muallim,şâir,nükteleri ve zerâfeti ile çağdaşları arasında seçkin bir sîmâ ,aslı Trabzonlu bir İstanbul kibarı,“İstanbul Efendisi”, bu İstanbul Ansiklopedisinin en yakın dostlarından olmuş,bize çok zengin notlar vermiş,hâtıralar nakletmiş,şehir içi ve etrafındaki gezilerimize yıllar boyunca katılmış ,hâtırası aslaa unutulmaz bir kalem arkadaşı ;5 şubat 1885 de Trabzonda Hamâmîzâdelerin Amasya Mahallesindeki tarihî konağında doğdu, Babası Tarbzon eşrâfından emlâk sâhibi ve ticâretle uğraşan Hâfız Ahmed Efendidir; annesi Nâfia Hanım Rizenin köklü bir âilesinden Çelebizâde Salih Ağanın kızıdır.
Babasını 1892 de kaybetti,7 yaşında yetim kaldı,dört yaşındaki kız kardeşi Nâtıka Hanımla birlikde anaları tarafından yetişdirildi,her iki tarafndan âilenin İhsan Beyi himâye edecek erkeği yokdu.Nâfia Hanım yetim evlâd yetişdirmesini bilen türk kadınlığının timsâli oldu,ve oğlu tarafından daimâ rahmetle anıldı.
Kapu komşuları Hoca Hâfız Nâdire Hanımdın,önünde diz çökerek besmele çekdi,okuma yazma öğrendi,sonra Trabzonun Islahhâne semtindeki Merkez İbtidâî Mektebine girdi ve 1895 de birincilikle diploma aldı,Trabzon Rüşdiyesinde okudu,1900 de Trabzon İdadisinden diploma aldı.Tranzonda babasından mühim mıkdarda emlâk ve erâzı kalmışdı,âilenin kendisinden başka erke...
⇓ Devamını okuyunuz...
HAMAMÎOGLU (Mehmed İhsan ) - Muallim,şâir,nükteleri ve zerâfeti ile çağdaşları arasında seçkin bir sîmâ ,aslı Trabzonlu bir İstanbul kibarı,“İstanbul Efendisi”, bu İstanbul Ansiklopedisinin en yakın dostlarından olmuş,bize çok zengin notlar vermiş,hâtıralar nakletmiş,şehir içi ve etrafındaki gezilerimize yıllar boyunca katılmış ,hâtırası aslaa unutulmaz bir kalem arkadaşı ;5 şubat 1885 de Trabzonda Hamâmîzâdelerin Amasya Mahallesindeki tarihî konağında doğdu, Babası Tarbzon eşrâfından emlâk sâhibi ve ticâretle uğraşan Hâfız Ahmed Efendidir; annesi Nâfia Hanım Rizenin köklü bir âilesinden Çelebizâde Salih Ağanın kızıdır.
Babasını 1892 de kaybetti,7 yaşında yetim kaldı,dört yaşındaki kız kardeşi Nâtıka Hanımla birlikde anaları tarafından yetişdirildi,her iki tarafndan âilenin İhsan Beyi himâye edecek erkeği yokdu.Nâfia Hanım yetim evlâd yetişdirmesini bilen türk kadınlığının timsâli oldu,ve oğlu tarafından daimâ rahmetle anıldı.
Kapu komşuları Hoca Hâfız Nâdire Hanımdın,önünde diz çökerek besmele çekdi,okuma yazma öğrendi,sonra Trabzonun Islahhâne semtindeki Merkez İbtidâî Mektebine girdi ve 1895 de birincilikle diploma aldı,Trabzon Rüşdiyesinde okudu,1900 de Trabzon İdadisinden diploma aldı.Tranzonda babasından mühim mıkdarda emlâk ve erâzı kalmışdı,âilenin kendisinden başka erkeği olmadığından onları idâre etmek zorunda kaldı,yüksek tahsil yapamadı.Trabzonda önce Papaz Kalust Eendiden,sonra Trabzon Askerî Rüşdiyesi fransızca muallimi Sabih Beyden hususî dersler alarak biraz fransızca öğrendi.Trabzonda sürgün olarak bulunan Erzurumlu Ali Şevket Efendiden de biraz mesnevî okudu.
Okuma aşkı,adetâ cinnet hâlinde idi,şahsî masrafının tek yeri kitab parası idi,İstanbulda çıkan bütün gazete ve mecmualara abone olmuşdu.Trabzonun aydın sınıfı için Hamâmîzâdenin evi âdeta bir okuma odası hâlini almış,ve kendisi de bir edebî mahfilin genc,sohbeti tatlı,nüktedan rüknü olmuşdu.1906-1914 arasında Trabzon İdadisi ve Sultanisinde edebiyat muallimliği,Trabzon Askerî Rüşdiyesi ile Dârülmuallimininde (öğretmen okulunda) tarih muallimliği,dârülmualliminde müdür vekilliği,resmî Trabzon Gazetesinde de muharrirlik yapdı ;îrâdı ile geçinir zengin adam olduğu için bütün bu vazifeleri ifâ ederken maaş almadı,vazifelerini canla başla fakat fahrî olarak yapdı.
1914 de tatil münâsebetiyle İstanbulda bulunuyordu ki Türkiye Birinci Cihan Harbine girdi,deniz yolu kapandı,kara yolu uzun ve çetindi,Trabzona dönemedi, az sonra da Trabzon ruslar tarafından işgal edildi.İstanbulda üzerindeki para ile kaldı,ve ilk defa İstanbul Ticâret Mektebi Alîsinde maaşla muallimlik yapdı,türkce lisan ve ticârî muhabere de neşriyat derslerini okuttu.
1917 de Rusya ile Brestlitovsk Muahedesinin imzası ve Rusyanın harb dışında kalması,Trabzonun Türkiyeye iâdesi üzerine 1919 da memleketine döndü,1921 de Trabzon Yüksek Ticaret mektebi kurulduğunda Hamamîzâde İhsan müdür tayin edildi. Kurucu müdür oluyordu.Emlâki metrukeden mekteb olabilecek harab bir binâyı güçlükle buldu,binânın tamiri,dershânelerin döşenmesi,ve sâir ders levâzımının tedâriki için paraya lüzum vardı,defalarca yazıldığı halde o tahsisat bir türlü gelemedi,İhsan Bey,bütün masrafları,sonra almak üzere kendi cebinden karşıladı,ödedi,ve mektebi açdı.Tahsisat parça parça,mekteb açılıp tedrisat başladıkdan çok sonra galedi.
Çocukları İstanbulda tahsilde idi,zevcesi de onların yanında bulunuyordu,kendisi de çok yorulmuşdu,Trabzon Ticâret Meketbi müdürlüğünden istifâ ederek İstanbula 1928 de İstanbula gelerek yerleşdi.İstanbul Ticâret Mektebinin muhâberat ve neşriyet muallimliğine,1929 da da Galatasarayı Lisesi türkce muallimliğine tayin edildi.
Fakat iki mektebde muallimlik ağır gelince Ticaret Mektebini Galatasarayına tercih etti.1934 de İstanbul Yüksek İktisad ve Ticâret Lisesi Edebiyat muallimliğine tayin edildi,1948 senesine kadar son vazifesi de bu oldu,11 mayıs 1948 bir perçenbe günü okulda ders verirken bir kalb krizi geçirdi,hemen evine nakledildi ise de kurtarılamadı, vefat etti.
Namazı ertesi çarşanba cuma günü Bayazıd Camiinde kılınarak Edirnekapusu Şehidliğine defnedildi.
1957 de onuncu ölüm yıl dönümü vesîlesi ile R.E.Koçu,o zamanlar Hergün Gazetesinde yayınlanan günlük sohbetlerinden birinde şunları yazıyor :
“İstanbul Ansiklopedisinin ilk hazırlık yallarında büyük şehri sokak sokok dolaşarak elimdekini avucumdakini ve sıhhatimi harcadığım sıralar mihnellerimin fedai ortağı üç beş yâri gaarımdan beri de 1948 de kaybettiğim, ölümüne hâlâ inanamadığım Hamamîzâde İhsan Beyefendi kardeşimdir.
“ Divan edebiyatının derin bilgi ve taptâze bir dil ile son mümessilerinden kıymetli bir şair, nezâhet üstadı, çeşitli ve hudutsuz malumatiyle bulunduğu meclise ışık, revnak veren, nüktedan, zarif, kibar; aslı Trabzon toprağından, ruhu ve irfaniyle katıksız bir İstanbullu idi.
“ Bir sabah buluşduk, Fatih semtinde hayli dolaştık; aradıklarımızı bulduk, gördük, notlarımızı topladık, biryerde çöplenip öğleden sonra Edirnekapıya gideceğiz. Nereden esti bilmem, Fatih Sultan Mehmed'in bir terennümünü hâtırladım:
Bağlamaz Firdevse gönlünü Kalatâyı gören
Servi anmaz ol servi dilârâyı gören
Kevseri anmaz ol içdüğü meyi nâbı içen
Mescide varmaz o vardığı kilisâyı gören...
- Gel öyleyse, dedi, şurada külüstür bir muhallebici var, zarfa bakma, mazrûfu gör..
“ Hakikaten o külüstür dükkânda nefis bir piliç ile harika bir pilâv ve muhallebi yedik.
“ Dostlar arasında yayılmış fıkralardandır:
“ Göz doymuş, karın doymuş; tramvay bekliyoruz. Karşımıza bir ahbap çıktı:
- Nereye?. Diye sordu
- Edirnekapıya.. dedim.
“Hamamizâde derhal :
- Gece yatısına değil.. dedi,günü birlik gidiyoruz!..
“Meğer son günlerinde son terennümleriymiş, bir gün Eyüpte yine son divan şairlerinden Rüşdü Beyin evinde şu kıtayı okudu:
Germâbei safâde
Yetmez mi nûşi bâde
Uslan ey Hamâmizâde
Topla tası tarâğı!...
“ Ölümünün üçüncü günüydü Rüştü Beyden bir mektup aldım, içinden şu dört güzel tarih çıktı: biri milâdî, diğeri hicrî ve sonuncusu da mâlî takvim üzerinde yazılmış;
Kayd ider târihi tamı fevtine hüznile Rüşdi
“ Toplayıp tâsı tarağı Hammâzâde gitti vay!.. ”
(1948)
Cemâlü Cenneti lütfi ile ikrâm idüb Mevlâ
Ola rûhi lâtifi hazreti Hassân ile hemrâh
Teessür eyleyüb izhâr didi tam tarihi Rüşd,
“ Bu yıl Hamâmîzâde rahmete peyveste oldu âh!.. ”
1367 (1948)
İki göz yaşiyle Rüşdî târihini söyledi
“ Gülşeni cennet ola Hamâmîzâde merkadi.. ”
1365 + 2 = 1367 (1948)
Eyleyüb terdifi ihlâs didi tam târihi Rüşdi
“ Revnakı şem'i edebdi gitdi vây Hamâmîzâde.. ”
1367 (1948
“ Şu zârif insan unutulur mu efendim: Bir zât Hamâmizâdeye
“Leb'in lügattaki mânâsı dudak, İhsan Bey hemen:
- Yok canım, bu sizin hakkımda iltifatınız.. demiş, ben Leb deyince oraya yapışır, kalırım, ilerisine varamam!...
Hamamîzâde Mehmed İhsan,yüksek tahsil yapma imkânını bulamamış,fakat otodidakt olarak kendisini pek mükemmel yetişdirmesini bilmişdi.Şâirliği,Allahın ihsanı bia istidâdın inkişâfı ile olgunlaşmışdı.Bilgi yönünü de bilhassa türk dili ve edebiyatı,türkiye tarihi ve türk folkloru üzerinde toplamışdı.Ana diline,kaynaklara baş vurmadan bir gramer yazacak kadar vâkıfdı.
Türkiyede harf inkilâbından önce basılmış eserleri şunlardır “Yolculukda”, (seyahat notları);“Türk Edebiyatı Nümuneleri” (Hıfzı Tevfik ve Hasan Âli ile birlikde,liseler için okul kitabı);“Hamsinâm e” , (o ismi taşıyan meşhur balık için yarı ciddî yarı mizâhî bir eser); “Baba Sâlim ” , (bir halk şâirinin biyografisi) :“Divanı İhsan” 1928 senesine kadar yazdığı şiirleri .“Laf olsun diye” ve “Hayyamdan rübâi vezni ile tercümeler” ölümünden sonra oğlu Orhan Hamamioğlu tarafından yayınlandı.
Basılmış,müsveddeleri oğlunda bulunan eserleri şunlardır : “Aile Tarihçesi”,“Hatıralar”,“Hususi ve resmî mektubları”,“1928 den sonraki şiirleri”,“Gölgeler”,“Trabzon Tarihçesi”,“Trabzon Şâirleri”,“Trabzon Matbuatı ve Kütübhâneleri”,“Trabzon Lehcesi”,“Trabzon Halk Masalları”,“Trabzon Mânileri”,“Trabzonda Osmanlı Kitâbeleri”,“Rize Lehcesi”,“Fatih Camii haziresi ve diger bazı İstanbul mezarlıklarında kabir kitâbeleri”,“Divançei Yâran”,“Şâir Figaanî”,“Şâir Yaşar Şâdi”,“Türk Rübâileri”,“Gülistan Tercemesi”,“Vatan ve Cumhuriyet ve Kasîdelerinin tahmisi”,“Turkcede edatlar”,“Osmanlı Türkçesinin kâideleri”,“Türkce Gramer”.Ondan fazla da başlayıp yarı kalmış eser vardır.
Yıllar boyunca Trabzonda ve İstanbulda yazı yazdığı gaze ve mecmular şunlardı şunlardır ;Trabzonda :Resmî Trabzon Gazetesi,Feyiz,İkbal,Kehkeşan,Envârı Vicdan,Fecir,Târık,Zafer,Yenilyurd,Necmi Âtî,Çalıkuşu,Özdilek,Karadeniz,Akın ;İstanbulda : Musavver Terakki,İrtikaa,Musavver Fennü Edeb,Musavver Malumat,Yarın,Cerîdei Soofiye,Edebiyatı Umumiye,Maarif Umumiye,Tarih ve Edebiyat,Peyamı Sabahın Edebî İlâvesi,Yolların Sesi, Akbaba,Papağan,Ayna,Zümrüdankaa,Ses,Yenigün,Çınaraltı,Yapı,Vakit,İstanbul Ansiklopedisi.
1944 yılının aralık ayının yirmi üçüncü çarşanba geesi,merhum Baha Gökoğlunun himmeti ile Şehremini Halk Evinde “Hamamizâde İhsan Gecesi” adı ile doğumunun altmışıncı yılı kutlanmışdı.Peh seçme kişilerin toplandığı o gece,o muhitin bir benzerini aslaa göremeyeceği bir meclis olmuşdu.
Cemal âşıkı idi,ilmi,fazileti,edebi,nüktedanlığı,zerâfeti kadar o âşıklığı ilede geniş şöhreti vardı.İbnülemin Mahmud Kemal İnal “Son Asır Türk Şâirleri” isimli antolojisinde şunları yazıyor : “ Güzel sözlere,güzel yüzlere incizâbı,her halü kaali ile şâirdir.Şâiriyet şebâba nâzırdır,fıtraten şâir olan Hamamîzâde dâimâ manzuru olan şebabdan istifâze ediyor,ne kendi şebabdan ayrılıyor, ne de şebabdan kendisinden,otuz yıl evvelki İhsan Bey ne ise,yine odur,abı hayat yerine âbı şebab içmiş gibi..” diyor.
Matbu divanını fasıllara ayırmışdır :Naitler(6 parça),Kasîdeler(1 parça),Muhammes,Tahmisler ve tesdisler (14 parça),Şarkılar(10 parça),Gazeller(144 parça),Kıt'alar(38 parça),Rübâîler(29 parça) ,Mizâhî manzumeler(37 parça),ve Şâdînâme .
Aşağıdaki parçaları divanından alıyoruz :
Bir bakış bakdı aman ondaki îmâ ne idi
Mest olan gözlere lâ'li lebi peymâne idi
Gamzeler vardı yanaklarda ne şûhâne idi
Nerdedir âh o güzel gözlü siyehçerde güzel
(Bir şarkıdan)
*
Bin vasla bedeldir seni görmek yatağında
Çapkın ne güzel gamzeler açmış yanağında
Son zevkini ömrün bırakırdım dudağında
Bir katra mey olsam da lebi lâ'line aksam
(Bir şarkıdan)
*
O nasıl tatlı bakışlar o ne baygın gözler
Ağlıyor günlerim ey sevgili sensiz geçiyor
Bu karanlıkda gönülsüz yapa yalnız geçiyir
Geçiyorken sana derler yine hırsız geçiyor
Bakayım koynunu aç gönlümü çaldın çapkın
(Bir şarkıdan)
*
Aldı benden beni bir nazlı semen tenli güzel
Hattı sünbül rûyi gül sırma cebkenli güzel
Olalım subha kadar bir gece senli benli
Bize gel ey teni sîmîni güzel benli güzel
(Bir gazelden)
*
Bir damla su ol gönlüme gel ak delikanlı
Bir damla sudan gönlümü yık yak delikanlı
Sevmek mi sevilmek mi güzel derken o şen kız
Bilsen ne severmiş seni şakrak delikanlı
At şapkanı bir tâze bahar olsun açılsın
Gönlümce dağıt zülfünü kıvrak delikanlı
İçdikce o güzler yine çapkınca süzülsün
Candan sunar İhsan sana çak çak delikanlı
(Bir gazelden)
*
Olamaz gölgesi göklerde güneş
Yok benim yerdeki dildârıma eş
İnfial eyledi busemden o meh
Sen de al buse dedim benden ödeş
(Bir gazelden)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H13B033
Tema
Kişi
Konular
Hamamioğlu (Mehmed İhsan), Mehmed İhsan Hamamioğlu, Muallim, Öğretmen, Teacher, Şair, Poet, Hafız Ahmed Efendi, Nafia Hanım, Çelebizâde Salih Ağa, Hoca Hafız Nadire Hanım, Trabzon, Merkez İbtidai Mektebi, Merkez İbtidai School, Trabzon Rüşdiyesi, Trabzon High School, Papaz Kalust Efendi, Priest Kalust Efendi, Erzurumlu Ali Şevket Efendi, Trabzon İdadisi, Trabzon High School, Trabzon Sultânisi, Trabzon Askeri Rüşdiyesi, Trabzon Military School, Trabzon Darülmuallimîn, Trabzon Teacher School, Trabzon (Gazete), Trabzon (Newspaper), İstanbul Ticaret Mektebi Ali, Istanbul School of Commerce, Brestlitovski Muahedesi, Brestlitovski Agreement, Trabzon Yüksek Ticaret Mektebi, Trabzon School of Commerce, Galatasaray Lisesi, Galatasaray High School, İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Lisesi, Istanbul High School of Economy and Commerce, Resmi Trabzon (Gazete), Resmi Trabzon (Newspaper), Feyiz, İkbal, Kehkeşan, Envarı Vicdan, Fecir, Tarık, Zafer, Yeşilyurd, Necmi Ati, Çalıkuşu, Özdilek, Karadeniz, Akın, Musavver Terakki, İrtikaa, Musavver Fennü Edeb, Musavver Ma'lumat (Dergi), Musavver Ma'lumat (Journal), Yarın, Cerîde-i Sûfiyye (Dergi), Cerîde-i Sûfiyye (Journal), Edebiyat-ı Umûmiye (Dergi), Edebiyat-ı Umûmiye (Journal), Maârif-i Umûmiye, Tarih ve Edebiyat, Yolların Sesi, Akbaba (Dergi), Akbaba (Magazine), Papağan (Dergi), Papağan (Magazine), Ayna (Dergi), Ayna (Journal), Zümdürüanka (Dergi), Zümdürüanka (Journal), Ses (Dergi), Ses (Magazine), Yenigün (Gazete), Yenigün (Newspaper), Çınaraltı, Yapı, Vakit (Gazete), Vakit (Newspaper), İstanbul Ansiklopedisi, Istanbul Encyclopedia, Baha Gökoğlu, Hamamizade İhsan Gecesi, İbnülemin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri (Biyografi), Son Asır Türk Şairleri (Biyography), Last Century Turkish Poets
Tür
Belge
Biçim
Baskı, Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Hamam bölümü için yazılmış metin. Reşad Ekrem Koçu'nun 1957 tarihli Hergün gazetesinde yayımlanmış yazısı, İbnülemin Mahmud Kemal İnal'in "Son Asır Türk Şairleri" isimli eseri ve Ahmed Orhan Hamamîoğlu'nun gazel ve şarkıları alıntılanmıştır.
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Metnin bir kısmı ve kupür belgeye yapıştırılmıştır. Düzeltmeler ve baskı notları tükenmez kalemle yazılmıştır. Madde numarası belirtilmiştir.
Bibliyografya Notu
R.E. Koçu, Hergün gazetesi; İbnülemin Mahmud Kemal İnal, "Son Asır Türk Şairleri"; Ahmed Orhan Hamamîoğlu
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.