HALİL (Bartınlı Hamlacı) – Geçen asır başında saray kayıkcılarından bir genc,ahvâli 1215 (1800-1801) de kalemealınmış “Ravzatül Huban” isimli risâlede şöyle kaydedilmişdir : “ Bostancı Hamlacılar Ocağı levendi ve ol baldırıçıplakların nümâyişde bî menendi ve şâhin başı ve perçemle kâkülü altun telli bir gülle topuk çakırpençeli ki ehli kıble iki şeh dâne mercan deyu üç gün evvel çakıllara bahâ biçeli ve yine üç gün olmuşdur ondokuz hududunu aşub yirmiye geçeli ki cümle halkı bîrun ve kendi ocağı ayakdaşları ve enderunun kibar zeyninde kallaşları selâmına dururlar iki keçeli ve egerçi Bostancıbaşı Ağa anı siyânet itmese gündüzlü geceli eşhebin hâli duman ve yaman olub perçemi şekaaver pîşeler pençesinde boza pişirilür ensesinde ki ne şâhin başında Cezâyir fesinin püskül cünbüşü kalır ve ne de ince belinden ucunu zemîne saldığı Tırabulus kuşağının topuk öper nümâyişi olurdu.Ammâ kaydi künye ile Bartınlı Halil bin Mustafa kendisine kanat germiş Bostancıbaşı Ağa tenbihinden bir ayak dışarı çıkmamış ve namus nişanını yıkmamış,gerçi ağa sînesinde bülbülü ve dil tahtında emîrâne oturur gonca gülüdür ammâ çapâkinden çıkamamışdır.Âferin ”.