HÂLİD (Tesbihci ) – Geçes asır sonları ile asrımız başında yaşamış namlı bir darbukacı ;bilhassa ramazanlarda çalgılı kahvehâne olan tulumbacı kahvehânelerinin saz takımlarında darbuka çalardı,o basit sazda o kadar usta idi ki parmak fiskeleri ile şarkı nağmeleri verirdi ,hünerini de ellerinin uzun uzun olan parmaklarına medyun olduğu söylenirdi.Tesbihcilikde de namlı ustalardandı,dükkânı yokdu,tezgâhını Sultanselim semtindeki evinde Sultanhamamındaki bir han odasında kurmuşdu,senede üç dört tesbih işler ve onları da siparâriş üstüne yapar,bir yıllık ayak takımı geçimini sağlardı. Gençliğinde hayli uygunsuz halleri olmuş,akrânı olmayan ve kötü tanınmış kimselerle düşmüş kalmış,dile düşmüş fakat darbukası sâyesinde tulumbacılık âlemlerinde dâima baş tâcı edilmişdi.O zamanlar Hâlid boyundan kimseler dâimâ bir lakab ile anılırlardı,Tesbihci Hâlidin asıl sanatına nisbetle “Tesbihci” lakabından başka beş lakabı daha vardı ,bir kürd hammalbaşı ile yakın ahbablığından ötürü “Kürdün Hâlid”,bâzan aylarca bir otel gibi geceleri barındığı hamamın sâhibine nisbetle “Hamamcının Hâlid”,bir şeyh efendi ile yakın ahbablığından ötürü “Tekkenin Hâlid”,ve yürürken dâima kırıta kırıta adım attığından “Köçek Hâlid” derlerdi ., sazından ötürü de “Darbukacı Hâlid” derlerdi,ve lakablarına dâima semtini ...

HÂLİD (Tesbihci ) – Geçes asır sonları ile asrımız başında yaşamış namlı bir darbukacı ;bilhassa ramazanlarda çalgılı kahvehâne olan tulumbacı kahvehânelerinin saz takımlarında darbuka çalardı,o basit sazda o kadar usta idi ki parmak fiskeleri ile şarkı nağmeleri verirdi ,hünerini de ellerinin uzun uzun olan parmaklarına medyun olduğu söylenirdi.Tesbihcilikde de namlı ustalardandı,dükkânı yokdu,tezgâhını Sultanselim semtindeki evinde Sultanhamamındaki bir han odasında kurmuşdu,senede üç dört tesbih işler ve onları da siparâriş üstüne yapar,bir yıllık ayak takımı geçimini sağlardı. Gençliğinde hayli uygunsuz halleri olmuş,akrânı olmayan ve kötü tanınmış kimselerle düşmüş kalmış,dile düşmüş fakat darbukası sâyesinde tulumbacılık âlemlerinde dâima baş tâcı edilmişdi.O zamanlar Hâlid boyundan kimseler dâimâ bir lakab ile anılırlardı,Tesbihci Hâlidin asıl sanatına nisbetle “Tesbihci” lakabından başka beş lakabı daha vardı ,bir kürd hammalbaşı ile yakın ahbablığından ötürü “Kürdün Hâlid”,bâzan aylarca bir otel gibi geceleri barındığı hamamın sâhibine nisbetle “Hamamcının Hâlid”,bir şeyh efendi ile yakın ahbablığından ötürü “Tekkenin Hâlid”,ve yürürken dâima kırıta kırıta adım attığından “Köçek Hâlid” derlerdi ., sazından ötürü de “Darbukacı Hâlid” derlerdi,ve lakablarına dâima semtini de eklerler,meselâ “Sltanhamamlı Kürdün Hâlid” denilirdi. Bibl.: Osman Cemal Kaygılı,Not ve “Semâi Kahveleri” ;Vâsıf Hiç,not.