Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Mustafa (Yomralı) maddesi
MUSTAFA (Yomralı) – 1807 ile 1808 arasında Yukarı Boğazda Rumeli Kavağı Kalesi yamaklarından alımlı çalımlı şehbaz bir delikanlı,adı devrin önemli bir vak'asına karışmışdır.
Yukarı Boğaz kalelerinin muhâfızları olub yamak adı ile anılan laz uşaklarının ayaklanması ile başlayan ve Üçüncü Sultan Selimin tahtdan indirilmesine varan 1807 ihtilâlinden sonra devlet sözünün ayağa düşdüğü bir anarşi devri başlamışdı.Cevdet Tarihinde “Yamakların Baskını” diye şu satırlar ile başlayan bir vak'a naklediliyor:
“..o aralık İstanbulda yine bir ihtilâl vak'ası oldu.. şöyle ki Karadeniz Boğazında Kavak Kalesi yamaklarından bir kaç nefer sefihlerin fevkalâde bî edebâne hareketlerinden ırz ehli bîzâr olmuşdu..yamakların ağaları olan Emin Ağa o edebsizleri tevkif ve yanlarına biraz adam koyarak ve kayıklara doldurarak lâzım gelen cezâ ve terbiyeleri için bir tezkere ile İstanbulda Sekbanbaşı Mustafa Ağaya yolladı..”.
1904 ile 1905 arasında yaşı doksanı bulmuş olarak vefat etmiş Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzi,Alemdar Mustafa Paşanın sağ kolu yerinde Pınarhisar âyanı Uzun Ali Ağanın oğlu Hacı Mustafa Ağanın torunudur.O anarşi devrinde yaşamış dedesinden dinleyerek kalem diline verdiği hâtıralar arasında,müverrih Cevdet Paşanın “Fevkalâde bî edebâne hareketler” deyib geçdiği hâdiseleri çok renkli ve c...
⇓ Devamını okuyunuz...
MUSTAFA (Yomralı) – 1807 ile 1808 arasında Yukarı Boğazda Rumeli Kavağı Kalesi yamaklarından alımlı çalımlı şehbaz bir delikanlı,adı devrin önemli bir vak'asına karışmışdır.
Yukarı Boğaz kalelerinin muhâfızları olub yamak adı ile anılan laz uşaklarının ayaklanması ile başlayan ve Üçüncü Sultan Selimin tahtdan indirilmesine varan 1807 ihtilâlinden sonra devlet sözünün ayağa düşdüğü bir anarşi devri başlamışdı.Cevdet Tarihinde “Yamakların Baskını” diye şu satırlar ile başlayan bir vak'a naklediliyor:
“..o aralık İstanbulda yine bir ihtilâl vak'ası oldu.. şöyle ki Karadeniz Boğazında Kavak Kalesi yamaklarından bir kaç nefer sefihlerin fevkalâde bî edebâne hareketlerinden ırz ehli bîzâr olmuşdu..yamakların ağaları olan Emin Ağa o edebsizleri tevkif ve yanlarına biraz adam koyarak ve kayıklara doldurarak lâzım gelen cezâ ve terbiyeleri için bir tezkere ile İstanbulda Sekbanbaşı Mustafa Ağaya yolladı..”.
1904 ile 1905 arasında yaşı doksanı bulmuş olarak vefat etmiş Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzi,Alemdar Mustafa Paşanın sağ kolu yerinde Pınarhisar âyanı Uzun Ali Ağanın oğlu Hacı Mustafa Ağanın torunudur.O anarşi devrinde yaşamış dedesinden dinleyerek kalem diline verdiği hâtıralar arasında,müverrih Cevdet Paşanın “Fevkalâde bî edebâne hareketler” deyib geçdiği hâdiseleri çok renkli ve canlı tafsilât ile anlatıyor :
“..Rumeli Kavağı Kalesi yamaklarından Yomralı Mustafa dedikleri bir tâze civan vardı,faayetle haşarı zıpır oğlandı.
Ol civan ki kale kulu yamakdır
Zemâne serveri makbul uşakdır
Karadır puşusu donu mintanı
Kâbetül uşşâkdır diyelim anı
Dağ deniz oğlanı kavmiyeti laz
Hâleti vahşetde cilasın palaz
Muhabbet meydanı pervîzi nefer
Kâkülü perçemi altunlu migfer
Kavsi ebrûsinde perçemi gümrâh
Gamzesi ucunda mestâne nigâh
Ger eyler ise bir nigâhı ihyâ
Bin nigâı eyler âteşe ilkaa
Kaddi şimşâd çekmiş sülüs elifi
Yomralı Mustafa ismi şerîfi
Dile gelsün anın şânında kalem
İşte mâcerâsı tâ bile âlem
“ Nice nâzenin hanımların dâvetini kabul etmiş,yalılara ve konaklara girib yalın ayağı ile gönül tahtına çıkub oturmuş,başında poyraz yeli eserdi.Polathâneli Abdülkerim dirler karşı yakada Macar Tabyası yamaklarından zehri kaatil pelid itoğluit ehremen şaki bu Yomralı Mustafanın meclûbu ammâ Yomralı o bednâm ve bed tıynet rezile yüz virmeyüb ve anınla ayakdaş olmayub kendi akran ve emsâli ile gezer tozar,şehbazlık şânından işret idüb Galatada,Salıpazarında,Fındıklıda fâhişeler ile buluşub cümbüşler eylerdi.Yamaklara ellişer kuruş bahşiş çıkdığında kuruşlarını Bıçaklı Kamer dedikleri yosma ile üç gecede yemişdir,Kavak Kalesine yalun ayakları ile cebi delik dönmüşdür.Velâkin Bıçaklı Kamer Yomralı Mustafaya âşık olub yolunu gözlemiş,aradan üç ay geçüb de yamak oğlandan haber çıkmayınca bir gün pazar kayığına atlayub Rumeli Kavağına gitmiş ve Mustafasını bulmuşdur.
“Oğlan soyunmuş,dökünmüş,yamaklar kahvehânesinde peyke üstünde lâübâli şehbaz namâyişi ile oturur.Avretde sabra mecâl kalmayub alâmelâünnâs bunca kahvehâne halkı ve çarşılı karşısında mahbubuna sarılub :
- Bre Mustafam neredesin..hasretinin ateşine yanarım..sen bana gelmez isen işte ben sana geldim !.. diyerek oğlanın yanağını,dudağını,gözünü şapur şupur öpmüşür.
“Edeb ve hayâ bilmez erâzil makuulesi âferin şu yosma nigâra aşkbazlık dediğin budur diyerek alkış tutmuş,ırz ehli olanlar ise hayret ve dehşetlerinden ağızlarını açmamışdır.
“ İmam Efendi ile üç beş ağa böyle rezâlet ne görülmüşdür ve ne de duyulmuşdur diyerek mazbata tanzim idüb yamakların zâbiti Emin Ağaya vermişler,Emin Ağa da mazbut adam olduğundan Yomralı Mustafayı ve o fâhişe avreti ve Yomralıya sâhib çıkub vermek istemeyen beş nefer kadar yamağı tevkif ederek kale topcularından ve Kavak Köyü Bostancı Ocağı neferlerinden muhafızlar ile üç kayığa doldurub İstanbulda Sekbanbaşı Ağaya yollamış,mazbatadan gayri ve ibreti âlem için cümlesinin cezalandırılmasını (idamları gerekdiğini) yazmış.
“Yomralıya sâhib çıkanlardan biri fırsat bulub bir kayığa atlamış,karşı yakada Macar Tabyasına geçmiş,Polathâneli Abdülkerime :
- Bre koş..senin Mustafayı Emin Ağa zincire vurub İstanbula siyâsete gönderdi demiş.
“Abdülkerim ile ayakdaşlarından bir kaç kişi de Emin Ağanın çıkardığı kayıkları geri çevirmek için Macar Tabyasından top atmışlar,lâkin bostancı hamlacılar bu tehdide kulak asmayub boğazdan aşağı çekib gitmişler.Berikiler de bir kayığa dolub peşlerine düşmüş,fakat yolda yetişememişler.
“Rumeli Kavağı Kalesinden gelenler Yomralı Mustafayı,Bıçaklı Kameri ve beş nefer yamağı Yemiş İskelesinde Çardak Kolluğunda 56.Ortanın yasakcısı Ahıshalı Hasan Ağaya teslim etmişler ve tam o sırada da Poladhâneli ile ayakdaşları gelmiş.Ellialtıncı Orta neferleri de fesad yolunda olduklarından Emin Ağanın yolladığı mevkufları Polathâneliye teslim etmişler.Abdülkerim de Mustafayı ve fâhişesini alıp zorba nümâyişi ile Galataya geçmiş,bir meyhâneye dolup hayta meclisi kurmuşlar. Abdülkerim ile Mustafa dizdize oturub işret ederken Bıçaklı Kameri de oynatmışlar.Galata Galata olalı öyle meclis ve cünbüş görmemiş.
“İstanbulda da bir yeniçeri kolluğu basılarak yasakcının elinden suçlu alınması görülmemiş vak'a idi.Yeniçeri Ocağı erkânı toplandı.Sekbanbaşı Mustafa Ağa yasakcı Hasan Ağanın bu vak'adan faydalanıp Sekbanbaşı olmak istediği kanaatine vardı.Ahıshalı da Polathâneli ile anlaşdı,ertesi sabah Abdülkerim yanına Mustafayı ve Bıçaklı Kameri ve beş nefer yamağı alarak doğruca Ağakapusuna gitti,yapdığımıza pişman olduk,işte kollukdan aldığımız mahbusları kendi elimizle getirdik diyerek Ağakapusunun kapusunu açdırıp içeri doldular,sarayı zabtettiler ve Sekbanbaşı Mustafa Ağayı yakaladılar,başında gecelik takkesi,sırtında gecelik entârisi ile yalın ayak ve sille tokat Çardak Kolluğuna götürdüler.Birincisinden kat kat büyük rezâletti.Halk önünde rezil olan Mustafa Ağa hemen azledilip sürgüne gönderildi..”
Devlet sözünün ayağa düşdüğü bir devirde bu mâcerânın son hâtırası o devirde çıkmış bir türkü olmuşdur :
Âşıkla mâşukun deryâ âresi
Kavak Kalesinde ciğerpâresi
Kerimin Macarda kanar yâresi
Yamağım bıçkın olmalı
Topuğu pekce vurmalı
Aman Yomralı Yomralı..
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
M33A062
Tema
Kişi
Konular
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Mustafa bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo ve tükenmez kalem
Bibliyografya Notu
Cevdet Tarihi
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.