Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Mûsa Melek Çelebi maddesi
MÛSA MELEK ÇELEBİ – Onyedinci Yüzyılın ilk yarısında Dördüncü Sultan Muradın aşırı bir sevgi ile bağlandığı mahbub nedimi ;pâdişah yanındaki nüfuzunu dâimâ iyilik yolunda kullanmış bir delikanlı.Saraya nasıl girdiği ve pâdişaha nasıl intisab ettiği,aslının nereli olduğu hakkında,tarih kaynaklarımızda en küçük bir kayıd yokdur.
Yalnız bir ingiliz müverrihi,o devirde İngilterenin İstanbul Elçiliği başkâtibliğinde bulunmuş ve türkler hakkında çok önemli bir eser yazmış Sir Ricaut,bu güzel delikanlı için de şunları söylüyor :“..Dördüncü Sultan Muradın Mûsa Melek adında çoksevdiği bir oğlan vardır ki aslı ermeniydi.Pâdişah o çocuğu bir gün mehter takımı oğlanları arasında görmüş ve nedim olarak şahsî hizmetine almışdır..” diyor.
Tarih kaynaklarımız onun adından 1632 askerî ihtilâli vak'aları arasında baseder,ki o tarihde Sultan Murad 22-23 yaşında idi,Musa Çelebi de en çok 17-18 yaşlarında olmalıdır.
Kalem ve kılıç sahibi merd,cessur ve namuslu devlet adamı sadırâzam Hafız Ahmed Paşa ile genc pâdişahın en sadık yakınlarına karşı devrin muhteris ve ahlaksız vezir tiplerinden Toplal Receb Paşanın körüklediği ihtilâlde,pâdişahın ölümden kurtaradığı bir yakını da bu delikanlı olmuşdu.
Yeniçeriler ve sipâhiler ve İstanbulun ayak takımından erâzili At Meydanında toplanarak, saraya hücum etm...
⇓ Devamını okuyunuz...
MÛSA MELEK ÇELEBİ – Onyedinci Yüzyılın ilk yarısında Dördüncü Sultan Muradın aşırı bir sevgi ile bağlandığı mahbub nedimi ;pâdişah yanındaki nüfuzunu dâimâ iyilik yolunda kullanmış bir delikanlı.Saraya nasıl girdiği ve pâdişaha nasıl intisab ettiği,aslının nereli olduğu hakkında,tarih kaynaklarımızda en küçük bir kayıd yokdur.
Yalnız bir ingiliz müverrihi,o devirde İngilterenin İstanbul Elçiliği başkâtibliğinde bulunmuş ve türkler hakkında çok önemli bir eser yazmış Sir Ricaut,bu güzel delikanlı için de şunları söylüyor :“..Dördüncü Sultan Muradın Mûsa Melek adında çoksevdiği bir oğlan vardır ki aslı ermeniydi.Pâdişah o çocuğu bir gün mehter takımı oğlanları arasında görmüş ve nedim olarak şahsî hizmetine almışdır..” diyor.
Tarih kaynaklarımız onun adından 1632 askerî ihtilâli vak'aları arasında baseder,ki o tarihde Sultan Murad 22-23 yaşında idi,Musa Çelebi de en çok 17-18 yaşlarında olmalıdır.
Kalem ve kılıç sahibi merd,cessur ve namuslu devlet adamı sadırâzam Hafız Ahmed Paşa ile genc pâdişahın en sadık yakınlarına karşı devrin muhteris ve ahlaksız vezir tiplerinden Toplal Receb Paşanın körüklediği ihtilâlde,pâdişahın ölümden kurtaradığı bir yakını da bu delikanlı olmuşdu.
Yeniçeriler ve sipâhiler ve İstanbulun ayak takımından erâzili At Meydanında toplanarak, saraya hücum etmişler,Bâbıhümâyundan sarayda Birinci Avluya girmişler,Sultan Muradı ayak divanına çıkartmışlar,ve Sadırazam Hâfız Ahmet Paşayı,Şeyhülislâm şâir Yahya Efendiyi,defterdar Mustafa Paşayı,yeniçeri ağası Hasan Halifeyi devlete ihânetle suçlayarak ,pâdişahdan bu zatlerin kendilerine teslimini istemişlerdi.Yahya Efendi,Hasan Halife,Defterdar Mustafa Paşa kaçıp gizlenmişler,Hâfız Ahmed Paşa ise,pâdişahın gözü önünde ihtilâlcilerin üzerine dal kılıç olarak yürümüş ve kahramancı şehid olmuşdu(B.:Ayak Dîvânı,cild 3,sayfa 1383;Hâfız Ahmed Paşa,cild ,sayfa ;Mustafa Paşa,Defterdar;Yahya Efendi).
İhtilâlci asker Musa Melek Çelebinin adından bahsetmemişti. Hafız Paşanın ölümiyle Sadrâzam olan Recep Paşa Musa Çelebiyi Padişahın elinden hile ile aldı:
- Padişahım... Asker hepsini siz gizlediniz sanıyor... Olmıya ki size bir zarar erişe... Musa Çelebiyi bana teslim edin, ben hayatına kefilim, askere haber yollıyayım... Padişahımız en sevgili kulunu bile bana teslim etti... Öbürleri de sarayda olsaydı verirdi diyeyim!.. dedi.
Recep Paşanın sarayı At meydanında idi; Musa Çelebi oraya gönderildi. Recep Paşanın el altından teşvikiyle ihtilâlciler oraya hücum ettiler..
- Musa Çelebi gelmiş.. İsteriz!.. dediler.
Zavallı genç, Sadrâzama:
- Siz hayatıma kefil olmuştunuz!.. dedi.
Hilekâr Recep Paşa:
- Oğul ne yapalım.. Padişahımızın uğruna sen ben feda oluruz... diyerek hareme çekildi. Recep Paşanın tembihi üzere adamlarından biri Musa Çelebiyi bir omuz vurarak saray merdiveninden aşağı yuvarladı ve orada üzerine hançer üşürülerek öldürüldü. Ölüsü sarayın duvarından meydandaki ihtilâlcilere atıldı.
Hasan Halife ile Defterdar Paşa da yakalanmış, feci bir şekilde öldürülerek bir donca çıplak cesetleri ayaklarından At meydanında çınar ağacına asılmıştı. Musa Çelebi de aynı şekilde soyularak cesedi çınarın dibine atıldı.
Musa'nın öldürüldüğünü öğrendiği zaman Dördüncü Murad hüngür hüngür ağlıyarak:
- Yarabbi!.. Bu mazlûma kıyan zalimin hakkından gelmek için sen bana iktidar ver!.. demişdi.
Ve pek az sonra başşta Receb Paşa gelmek üzere bu askerî ihtilâlin bütün elebaşılarını ortadan kaldırmağa muaffak olmuştu.
O devirde yaşamış olan büyük seyyah ve yazar Evliya Çelebi, Musa Melek Çelebinin Eyüpte caddeye nazır bir mezarlıkta medfun olduğunu, defin merasiminde Padişahın bizzat bulunduğunu, mezarına kitabeli kabir taşı konulduğunu yazıyor. Eyübün her tarafını aradık, bu kabri bulamadık.
Yine Evliya Çelebi; “Sultan Murad Musa Çelebi hakkında:
Yola düşüp giden dilber
Musam eğlendi gelmedi
Aceb yolda yol mu şaştı
Musam eğlendi gelmedi
Diye bir varsağı tertip etmiş ve bu güfte üstadımız Derviş Ömer tarafından bestelenmişti, sonra Padişah bunun okunmasını yasak etmişti”. diyor.
Musa Çelebinin güzelliği üzerine şöyle bir fıkra nakledilir:
Sultan Murad Beykoz arkasında Tokat bahçesinde ava çıkar.. Meclislerinde bulunması mutad zevat arasında Musa Melek Çelebi de vardır. Avdan sonra koru içinde işret sofrası kurulur. Bir ara Padişah ortaya maamâ yollu şu mısraı söyler:
Direhşan oldu gördüm beş hilâl üzre bir hurşîd!..
“Beş hilâl üstünde parıl parıl bir güneş gördüm!..”.. Meclistekiler etrafa bakınırlar.. Orada bulunan büyük şair Nef'i, Musa Çelebinin bir kenara çekilip başını avucuna yaslamış düşünmekte olduğunu görür ve Padişaha hemen manzum olarak cevap verir:
Meğerkim pençei sîmîne ol mehpâre yaslanmış!..
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
M32B004
Tema
Kişi
Konular
Tür
Kupür, Belge
Biçim
Baskı, Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Musa-Muslu bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Kupür daktiloyla yazılan metnin altına yapıştırılıp üzerinde tükenmez kalemle ekleme ve çıkarmalar yapılmıştır.
Bakınız Notu
Ayak Dîvânı, cild 3, sayfa 1383; Hâfız Ahmed Paşa; Mustafa Paşa (Defterdar); Yahya Efendi
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.