MEHMED EFENDİ ( Yirmisekiz Çelebi ) – Onsekizinci asır devlet adamlarından , değerli bir mâliyeci , sefaretnamesi ile meşhur diplomat , edib ve şâir ; ilk türk matbaasının açılmasında İbrahim Müteferrika ile birlikde en büyük hizmeti görmüş Said Mehmed Paşanın babası (B.: Said Mehmed Paşa, Yirmisekiz Çelebizâde) ; Mehmet Efendinin babası Seksoncubaşılığa kadar yükselmiş Süleyman Ağa adında bir yeniçeri idi ; kendisi de ocğa girmiş (?), Yirmisekizinci Ortada neferlikden çorbacılağa kadar yükselmiş (?), Mahzir Ağa olmuş , Yeniçeri Efendisi olmuşdu ; oradan üçüncü defterdarlığa ????? Çağdaşlarından Mirzazâde Sâlim Efendi kendi adına nisbetle anılan şuerâ tezkiresinde : “Cihanın yedi iklim dört köşesinin irfan vâdisinde yürüyüp yükselen benzeri nâdir bir kimsedir ; yüz güzelliğine ve ahlâk güzelliğine sâhib ve kendilerinden sâdece sadâkat ve şecaat beklenen yeniçerilerden böyle bir zâtin çıkdığı görülmemişdir..” diyor ; Tophâne nazırlığında bulunmuş , 1717 de Avusturya ile ????????????? Parasofça da yapılan sulh müzâkerelerine Osmanlı heyetinde ikinci murahhas olarak bulunmuşdu ; Şıkkı Sâlis defterdarı (Üçüncüden) Başmuhâsebeci olmuş ve 1720 de de Fransaya fevkalâde elçilikle gönderilerek Parise gitmişdi. Devrin sadırâzamı Damad Nevşehirli İbrahim Paşanın kesin güvenini kazanmış bir ...

MEHMED EFENDİ ( Yirmisekiz Çelebi ) – Onsekizinci asır devlet adamlarından , değerli bir mâliyeci , sefaretnamesi ile meşhur diplomat , edib ve şâir ; ilk türk matbaasının açılmasında İbrahim Müteferrika ile birlikde en büyük hizmeti görmüş Said Mehmed Paşanın babası (B.: Said Mehmed Paşa, Yirmisekiz Çelebizâde) ; Mehmet Efendinin babası Seksoncubaşılığa kadar yükselmiş Süleyman Ağa adında bir yeniçeri idi ; kendisi de ocğa girmiş (?), Yirmisekizinci Ortada neferlikden çorbacılağa kadar yükselmiş (?), Mahzir Ağa olmuş , Yeniçeri Efendisi olmuşdu ; oradan üçüncü defterdarlığa ????? Çağdaşlarından Mirzazâde Sâlim Efendi kendi adına nisbetle anılan şuerâ tezkiresinde : “Cihanın yedi iklim dört köşesinin irfan vâdisinde yürüyüp yükselen benzeri nâdir bir kimsedir ; yüz güzelliğine ve ahlâk güzelliğine sâhib ve kendilerinden sâdece sadâkat ve şecaat beklenen yeniçerilerden böyle bir zâtin çıkdığı görülmemişdir..” diyor ; Tophâne nazırlığında bulunmuş , 1717 de Avusturya ile ????????????? Parasofça da yapılan sulh müzâkerelerine Osmanlı heyetinde ikinci murahhas olarak bulunmuşdu ; Şıkkı Sâlis defterdarı (Üçüncüden) Başmuhâsebeci olmuş ve 1720 de de Fransaya fevkalâde elçilikle gönderilerek Parise gitmişdi. Devrin sadırâzamı Damad Nevşehirli İbrahim Paşanın kesin güvenini kazanmış bir kimse idi ; Fransada bir seneye yakın kaldı , yetişkin oğlu Said Efendiyi de yanında, işte ilk türk matbaası Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendinin bu Fransa Elçiliğinden dönüşünden sonra açılmışdır. Fransa tahtında o tarihde XV. Louis bulunuyordu , 12-13 yaşlarında bir çocuk idi ; yaşlı türk elçisinin çocuk kırala takdimi üzerine çok güzel resimler, hâtıra madalyonları yapılmışdır ; Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi de bir sefâretnâme yazmış ve dönüşünde ???? nüshasını Üçüncü Sultan Ahmed ile Sadırâzam Nevşehirli İbrahim Paşaya takdim etmişdir ; eserinde gördüklerini çok tatlı bir uslûb ile anlatır ; bu seyahatnâme sonra bir kaç defa kitab hâlinde basılmışdır; zekâsı ve seçkin şahsiyeti ile Fransada sevgi ve saygı gören bir elçi olmuşdu. Fransadan döndükden sonra Defter Emini , 1922 de Birinci Ruznâmeci, 1724 de Başmuhâsebeci oldu ; bir ara fevkalâde memuriyetle Mısıra gitti geldi , 1730 ihtilâlinde,inkilâb şehidi Nevşehir İbrahim Paşanın sevgi ve güvenini kazanmış bir kimse olarak Kıbrıs Adasında Lefkoşaya sürüldü, 1732 de orada öldü. Şiirlerinde “ Fâiz ” mahlasını kullanmışdı ; Sâlim Tezkiresindeki hal tercemesi de bu isimle kayıdlıdır ; şu beyiti o tezkireden alıyoruz : Âyînei hüsnün göreli hayretimiz var Sîmâb gibi bir dili bî tâkatimiz var