Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
"Ruznamçecizâde Mehmed Ağa" başlıklı belge
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
M13B018
Tema
Kişi
Konular
Tür
Belge
Biçim
El yazısı
Dil
Osmanlı Türkçesi
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Not
Kâğıt üzerine mürekkep
Transliterasyon
Ruznâmçecizâde Mehmed Ağa On yedinci 'asrın ikinci yarısı şâ'irlerinden, şi'irlerinde "Şinâsî" mahlasını kullanıyordu, gençliğinde güzelliği ile İstanbul'un bütün şöhretlerinden biri olmuşu; o devrin ünlü Mevlevî şeyhlerinden, şâ'ir ve büyük hattât Ahmed Fasîh Dede Efendi'nin [...] mahbûbu idi. Mîrzâzâde Mehmed Sâlim Efendi kendi adına nisbetle anılan şü'erâ tezkeresinde bu güzel Mehmed Ağa hakkkında şunları yazıyor: "defteri tomarı mahâbîbde nâm-ı zîbâsı Ruznâmçecizâde Mehmed Ağa demekle çekîde-i kalemi şöhret nisâr idi. Hengâm-ı civânîde hüsn-i dilsiz ile meşhûr-i cihân olan âfitâb cemâllerden olub âvâze-i hüsn-i velvele endâz-ı nüh-tâk olmuşdur." Cümlesi vurgunları erbâb-ı ma'arifle düşüb kalkmış, Fasîh Ahmed Dede Efendi'nin de evinde yatub kalkan hâss-ı mahbûbi olmuşdu. İlk hevesle yazdığı şi'irler "zülfü gibi perişân" iken, 'âşıklarının "şâne-i terbiyesinde kelâmı mevzûn" olmuş "kâmeti gibi tab'-ı pâkî mevzûn ve gamzesi gibi zihn-i hadîdî selâmete tab'-ı makrûn olduğundan şi'irleri de güzelliği derecesinde şöhret bulmuşdu. Sâlim Efendi şu beytini "kendi hasbihâlidir" diye kayd ediyor: Yine bir başka revnâk verdi hat zülf-i perişâna Acâ'ib feyzî var köhne bahârın sünbülistâna Derviş Fasîh Ahmed Dede kendi el yazısında dîvânını bu mahbûb-zîbâ oğlanı MEhmed'e hediye etmişdi; güzel Mehmed de ba'z-ı şi'irlerini 'âşıkının dîvânının kenârına yazmışdı; bi'l-âhire bu kıymetli vesîka tezkere-i şü'erâ Hâcı Sâlim Efendi'nin eline geçmişdi, şu üç beyti tezkeresine oradan aldığını söylüyor: Bin dâğî taze ister imiş iştirâsına Kâlâ-yı vaslı ol mehin âteş bahâsına * Bahtı siyah olunca Şİnâsî bir âdemin Tûtîye dâm kursa şikârı gurâb olur * Gerekmez busî leb kand olsa ol ruh-i revânımdan Netice acı sözlerle usandım tatlu canımdan Mehmed Sâlim Efendi tezkeresinin "Fasîh Dede" maddesinde de o bütük hattât ve şâ'irin ruznâmçeçizâde Mehmed Ağa'nın fikir ve san'at terbiyesinde çok derin te'sîri olduğunu söylüyor, kendi dîvânını mahbûbuna hediye etdiğinden başka şi'ir ve edebiyât ile iştigâl eden bir gencin, matbu'anın bulunmadığı o devrede, kütübhânesinde bulunması gereken bir çok eseri emsalsiz güzellikdeki yazısı ile 'umûmî kütübhânelerden istinsâh ederek Mehmed Ağa'ya hediye etdiğini yazıyor, ve "Sanma bu çarhı bir kararda döner * Kah şah-ı gedâya aşık eder" beytini kayd ederek güzel Mehmed Ağa'nın da 'âşıkı Fasîh Ahmed Dede'ye 'âşık olduğunu imâ ediyor. Ruznâmçecizâde Mehmed Ağa hicî 1114 (1703-1702)de ölmüşdür.
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.