Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Mehmed (Yorgancı) article
MEHMED ( Yorgancı ) – Geçen asrın ortalarında yaşamış ve İstanbulda 110 ev soydukdan sonra yakalanmış genç bir hırsızdır. Zâbıtayı hayli uğraştırdıktan sonra yakalanması büyük şehirde heyecanlı bir merak uyandırmış, Agâh Efendi'nin çıkardığı ilk gayri resmî gündelik Türk gazetesi Tercümân-ı Ahvâl'in 27 Teşrinisâni (Kasım) 1277 (1860) tarihli ve 8 numaralı nüshasında hal tercümesi ile marifetleri hakkında uzun bir yazı çıkmıştır. Türk basınında ilk röportaj yazısıdır ve pek hünerli başarılmıştır. Kısaltarak nakledelim:
İstanbul'da Küçükayasofya semtinde doğmuş olan Mehmed yirmibeş yaşında kıyâfeti derli topluca, eli, yüzü düzgün, hattâ güzel, ve oturduğu Nakkaş semtinde dürüst bir delikanlı olarak tanınmıştı.
Lâkabını çocukluğunda bir müddet yorgancı çıraklığı yaptığından ötürü almışdır. Yorgancılıkda dikiş tutturamamış, bir ara kahveci çırağı olmuş, ara sıra evinde yorgan dikip satmış, ve 17 yaşında iken Bedelci Ali isminde uygunsuz gürûhundan bir adamla tanışmış, ve kahvecilik yapan o adamın yanına çırak girmişdir.
O zamanların askerliğinde şahsî bedel kabul edilirdi, askere çağırılan bir genç, askerlik yapabilecek bir adamı para ile bedel tutar ve kendi yerine, onu gönderebilirdi; Kahveci Ali, İstanbulun garib, yoksul gençlerinden şuna buna askerlik bedeli bulmakla da uğraşdığı...
⇓ Read more...
MEHMED ( Yorgancı ) – Geçen asrın ortalarında yaşamış ve İstanbulda 110 ev soydukdan sonra yakalanmış genç bir hırsızdır. Zâbıtayı hayli uğraştırdıktan sonra yakalanması büyük şehirde heyecanlı bir merak uyandırmış, Agâh Efendi'nin çıkardığı ilk gayri resmî gündelik Türk gazetesi Tercümân-ı Ahvâl'in 27 Teşrinisâni (Kasım) 1277 (1860) tarihli ve 8 numaralı nüshasında hal tercümesi ile marifetleri hakkında uzun bir yazı çıkmıştır. Türk basınında ilk röportaj yazısıdır ve pek hünerli başarılmıştır. Kısaltarak nakledelim:
İstanbul'da Küçükayasofya semtinde doğmuş olan Mehmed yirmibeş yaşında kıyâfeti derli topluca, eli, yüzü düzgün, hattâ güzel, ve oturduğu Nakkaş semtinde dürüst bir delikanlı olarak tanınmıştı.
Lâkabını çocukluğunda bir müddet yorgancı çıraklığı yaptığından ötürü almışdır. Yorgancılıkda dikiş tutturamamış, bir ara kahveci çırağı olmuş, ara sıra evinde yorgan dikip satmış, ve 17 yaşında iken Bedelci Ali isminde uygunsuz gürûhundan bir adamla tanışmış, ve kahvecilik yapan o adamın yanına çırak girmişdir.
O zamanların askerliğinde şahsî bedel kabul edilirdi, askere çağırılan bir genç, askerlik yapabilecek bir adamı para ile bedel tutar ve kendi yerine, onu gönderebilirdi; Kahveci Ali, İstanbulun garib, yoksul gençlerinden şuna buna askerlik bedeli bulmakla da uğraşdığı için “Bedelci” lâkabını almıştı; Yorgancı Mehmed de ilk mâcerâya, Ali'nin delâleti ile askerlik kur'ası çıkan paralı bir gencin yerine bedel yazılarak asker olmakla atılmıştı. Anadolu'ya gitmiş, ve bir gecel bir çadırdan eşyâ çalarken yakalanmış, “Usûli askeriye üzerine terbiyesini gördükten sonra” askerden kaçmış, tekrar Ali'nin dükkânına dönmüş, ve Bedelcinin teşviki ile bu sefer hırsızlığa başlamıştı. Kahveci Ali de delikanlısına yatak olmuşdu.
Yorgancı Mehmed kısa bir zaman içinde usta bir hırsız kesilmiş, başka yataklar bulmak zarureti hasıl olmuş, Bedelci Ali bu adamları da bulmuştu, mücevher, inci, altın ve gümüş için mağaza sâhibi Panayot ile Berber Mardiros, esvab ve saat için de Kayserili Topal Yani yatak olmuşlardı.
Devrin namlı mustantigi Fındıklılı Mehmed Efendinin önünde Yorgancı Mehmed mârifetlerini şöyle anlatmışdır :
“Bir kış günü Aksaray'da Mustafa Efendi isminde birinin evine girdim, yükde hafif, pahada ağır eşyâyı koynuma, koltuğuma doldurdum, tam taşlığa inip sokağa çıkacağım, kapı açıldı, Mustafa Efendinin anası imiş, arkasında bir hamal yükü kömürle bir kadın girdi, beni görünce şaşırdı:
-Sen kimsin !.. diye sordu, istifimi bozmadım :-Yabancı değilim hanım anne !.. dedim ve hemen hammalın sırtından kömür çuvalını taşlığa indirdim. Meğer Mustafa Efendi anasına bir uşak tutacağını söylemiş, kadıncağız da beni tutulacak olan uşak sanmış, hammal çıkdı, ben de ardından çıktım...
“Sırtıma bir boy abası giyerim mustantik efendi... evvelden karar verdiğim bir semte gidip gelişi güzel bir sokaktan ağır ağır geçerim. Bizim İstanbul kadınlarının âdetidir, evi boş bırakıp bir yere gittikleri zaman perdeleri sıkı sıkı indirirler, ve kapı halkalarını arkaya çevirirler. Böyle bir ev görünce kapısına gider, halkayı evvelâ hafif, sonra pekçe pekçe birkaç defa vururum, ses çıkmadı mı, maymuncukla kapıyı açar, girerim.
“Kapuya vurduğumda tahminimin aksine biri: - Kim o?.. diye seslense, veyâ kapı açılsa: - Bedestenli Ali Efendinin evi burası mı?.. diye sorarım. Pek tabiî: - Hayır!.. derler, hemen sıvışırım. Bâzan da komşular imdâdıma yetişir: - Onlar evde yok... düğündeler, hamamdalar, yahud mesireye gittiler!.. diyerek evin boş olduğu haberini verirler. Gûyâ üzülmüş gibi uzaklaşırken: - Ne söyleyecek iseniz bize söyleyin de diyelim... derlerse: - Hayır... mahremdir, ben yine gelirim!.. derim, sözümü de tutar, gelir, kapıyı açar, ve evi rahat rahat soyarım. Yanımda maymuncuktan başka âlet taşımam, sandıkları, çekmeceleri evin keseri, baltası ile kırarım. Yorgancı olduğumdan şilte, yastık, yorgan, minder içinde gizlenmiş altın ve mücevherâtı da kolaylıkla keşfeder, çıkarırım...”
Çok uzun süren sorgusunda en tuhaf tarafı bu namlı hırsızın : “Ben erkekten ziyâde kadın yaygarasından korkarım!..” demesi olmuşdur. “Beni başdan çıkaran, bana her türlü kötülüğü, ahlâksızlığı öğreten Bedelci Ali'dir..” diyen şıkırdım delikanlıyı 1860 da seksen yaşında bulunan o Bedelci Ali : “Bana âhir ömrümde zevkü safâ sürdürtüyorsun..” diyerek Mehmed'e kızını vermiş, şenaat girdâbına attığı bîçâreyi sözde damadlık ile taltif etmişdi.
Yorgancı Mehmed yataklarını da ele vermişdi. Panayot, Mardiros ve Topal Yani de tevkif edildiler. Panayot ile Mardirosdan hırsızlık malı mücevherleri bile bile satın alan ve şekillerini değiştirerek satan Kuyumcu Nazaret ise tevkif edilerek zabtiye nezâretine getirilirken sokakda yüreğine inerek ölmüşdü.
Yorgancı Mehmed'in muhakemesi bir yıldan fazla sürmüş ve delikanlı, “Teşhirden sonra 5 sene pranga bendliğe” mahkûm olmuştu.
Teşhir de ayrı, ek bir cezâdır. İstanbulun birkaç kalabalık geçid yerinde mahkûmun teşhir için yere demir kazıklar çakılmıştı, bu kazıklarda birer sağlam demir halka bulunurdu, elleri uzunca bir zincirle bağlanmış mahkûm buraya yalın ayak getirilir ve zincirinin ucu bir top kilitle kazığa rabtedilirdi; sabahtan akşama kadar ayakta dururdu, gelip geçenler boynuna asılmış yaftasını okurlardı, arkasında da süngülü bir zabtiye neferi bulunurdu; seyre gelen halkın mahkûmla konuşması yasakdı, fakat seyircilerden mahkûmlara ağır sözler söyleyen, hakaretde bulunan, bâzan da nasihat verenler çıkardı. Teşhir günü mahkûma yiyecek verilmez, yanına yalnız bir maşraba ile, bir desti su konulurdu. Mahkûm teşhirleri de günü ve yeri ile gazetelerde ilân edilirdi. (B.:Mahkûm Teşhiri,cild ,sayfa ).
İstanbul halkına Karaköyde Köprü başında teşhir edilmiş olan Yorgancı Mehmedin yaftası şöyle yazılmışdı : “ 110 hâne soymuş sâriki meşhur Yorgancı Mehmed nam şerirdir ”.
Theme
Person
Contributor
Type
Clipping, Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
M12A084
Theme
Person
Subject
Mehmed (Yorgancı), Yorgancı Mehmed, Suç, Crime, Hırsızlık, Thievery, Hırsız, Thief, Ev hırsızları, Home burglars, Tercüman-ı Ahvâl (Gazete), Tercüman-ı Ahvâl (Newspaper), Küçükayasofya, Nakkaş (Semt), Nakkaş (District), Yorgancı, Quilt maker, Kahveci çırağı, Coffeehouse assistant, Ali (Bedelci Kahveci), Kahveci, Coffeehouse owner, Bedelciler, Panayot (Mağaza sahibi), Panayot (Shop owner), Mardiros (Berber), Yani (Kayserili Topal), Mehmed Efendi (Fındıklılı), Aksaray, Kömür hamalı, Coal porter, Nesne, Artifact, Maymuncuk, Picklock, Ceza, Criminal sentences, Prangabendlik, Mahkum tehiri, Public display of prisoner
Type
Clipping, Document
Format
Print, Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for Mehmed chapter of Istanbul Encyclopedia
Note
Pen on paper. Clipping is glued to paper on which the opening sentence of article text is written with pen and edits are made on the clipping with pen.
See Also Note
Mahkûm Teşhiri
Bibliography Note
Tercümân-ı Ahvâl, 27 Kasım 1860
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Person
Contributor
Type
Clipping, Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.