Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ABA, ABACILAR
Prof. A. Gabriel’e göre yapıldığı devirde Anadolu Hisarı
Kaba ve kalın bir nevi yünlü kumaş ve bu kumaştan yapılan esvap; İstanbulda bilhassa küçük esnaf ve ayak takımı ile dervişler, hal ve vakti icabı çuha giyinmesi lâzım gelirken, yaradılışının dervişâne tevazuunu feda edemiyen kimseler tarafından kullanılırdı. On yedinci asır ortalarında İstanbulluları kendine mahsus zarif kıyafetlerine hayran bırakmakla meşhur Abaza Mehmed Paşa, bir seferinde, kendisini taklid eden devrin hükümdarı Dördüncü Murad ile beraber birer kat aba cebken yaptırmışlardı ki, bu Abaza kesimi aba cebkenler büyük şehirde derhal moda olmuştu.
Alemdar Mustafa Paşa sadaretinde sekban ocağı kurulduğunda, neferlere aynı biçimde abaza dizlik ve tozluk yaptırılıp giydirilmişti. Abadan şalvar, cebken, yelek, cübbe, yağmurluk, salta, potur, mest, terlik yapılırdı.
Kalın kumaş olan aba, İstanbul halkının sırtında bilhassa kışın görülürdü; ortalık soğumağa başlayınca; “Abaları sandıktan çıkarmalı” denilirdi. Enderunlu Fazıl:
Bilinir kadri aba mevsimi bâran olsun
diyor.
Servet sahibi, kibar kimseler nazarında da aba giymek yoksulluk alâmeti bilinirdi; Sümbülzade Vehbi “Lûtfiye”sinde gençlere şöyle nasihat ediyor:
Mali mevcudu idüb mahvü hebâ
Yakışır mı giyesin sonra aba
Abacılık, İstanbulun küçük el sanayii arası...
⇓ Devamını okuyunuz...
Prof. A. Gabriel’e göre yapıldığı devirde Anadolu Hisarı
Kaba ve kalın bir nevi yünlü kumaş ve bu kumaştan yapılan esvap; İstanbulda bilhassa küçük esnaf ve ayak takımı ile dervişler, hal ve vakti icabı çuha giyinmesi lâzım gelirken, yaradılışının dervişâne tevazuunu feda edemiyen kimseler tarafından kullanılırdı. On yedinci asır ortalarında İstanbulluları kendine mahsus zarif kıyafetlerine hayran bırakmakla meşhur Abaza Mehmed Paşa, bir seferinde, kendisini taklid eden devrin hükümdarı Dördüncü Murad ile beraber birer kat aba cebken yaptırmışlardı ki, bu Abaza kesimi aba cebkenler büyük şehirde derhal moda olmuştu.
Alemdar Mustafa Paşa sadaretinde sekban ocağı kurulduğunda, neferlere aynı biçimde abaza dizlik ve tozluk yaptırılıp giydirilmişti. Abadan şalvar, cebken, yelek, cübbe, yağmurluk, salta, potur, mest, terlik yapılırdı.
Kalın kumaş olan aba, İstanbul halkının sırtında bilhassa kışın görülürdü; ortalık soğumağa başlayınca; “Abaları sandıktan çıkarmalı” denilirdi. Enderunlu Fazıl:
Bilinir kadri aba mevsimi bâran olsun
diyor.
Servet sahibi, kibar kimseler nazarında da aba giymek yoksulluk alâmeti bilinirdi; Sümbülzade Vehbi “Lûtfiye”sinde gençlere şöyle nasihat ediyor:
Mali mevcudu idüb mahvü hebâ
Yakışır mı giyesin sonra aba
Abacılık, İstanbulun küçük el sanayii arasında büyük şehre has bir şöhret yapamamıştı. Eski narh defterlerinde ve esnaf nizamnamelerinde abacıların, abanın sıkını ve iyisini işleyip satmağa mecbur oldukları yazılıdır.
Evliya Çelebi abacıları, Kapalıçarşı esnafının en namlılarından ve Eski Bedestenin dış esnafından gösteriyor; yine onun kaydına göre, on yedinci asır ortalarında İstanbulda 300 dükkânda 700 abacı işlermiş; esnaf alaylarında da eski bedestenlilerle beraber geçerlermiş.
Geçen asır sonlarına doğru abacılar, Zindankapısiyle Odunkapısı arasında toplanmışlardı ki şehir rehberi haritasında Zindankapı caddesi diye gösterilen yol, son zamanlara kadar halk ağzında Abacılar Caddesi diye anıla gelmişti.
“Abayı yakmak” tâbiri halk ağzında mecazen âşık olmak, bir güzele vurulmak mânasına gelirdi, “abası yanık” da âşık demektir; yeni nesiller tarafından unutulmuş güzel tâbirlerdir. Darbımeselerimiz arasında da “Abacı gebeci, sen neci?..” diye bir söz vardır; en küçük bir alâkası olmadığı halde herhangi bir işe, mes’eleye, söze müdahale edenlere, karışanlara karşı söylenirdi.
Bibl. : O. N. Ergin, Mecellei Umuru Belediye, I.; Evliyâ Çelebi, I.; Eski narh defteri; Türk Lûgati.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM010001
Tema
Folklor
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 1, sayfalar 1-2
Not
Görsel: cilt 1, sayfa 1
Bibliyografya Notu
Bibl. : O. N. Ergin, Mecellei Umuru Belediye, I.; Evliyâ Çelebi, I.; Eski narh defteri; Türk Lûgati.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.