Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Istanbul Depictions article
İSTANBUL TASVİRLERİ (Tarih Kaynaklarımızda) – Tarih kaynaklarımızda vak'alar arasında çeşidli vesîlelerle İstanbul Şehri tasvir edilmişdir,bâzı parçalar alıyoruz.
Solakzâde Tarihi – Solakzâde Mehmed Hemdemî Efendi lakabına nisbetle anılan meşhur vekaayinâmesinde İstanbulun fethi dolayısı ile “Zikri Evsâfı Şehri İstanbul” başlığı altında şunları yazıyor :
“Şehri İstanbul meşhûri cihan ve mâlûmi âlemiyan olub sûri kadîmi bir sivâdı azimdir ki nice rûzigârdan berû tahtgâhı selâtîni pîşin ve makarri kayâsirei şevkerâyin ola gelmişdir.Âbu hevâsı gaayet lâtif ve mûtedil ve cevânibi teferrücgâhı müştemil bir şehri dilküşâ ve bir câyi ruh efzâdır.Hakikatde şehir değil bir müstakil dünyâdır; yedi dağı ihâta etmekle ekaalimi seb'aya îmâ bir memleketi uzmâdır.Temâşâ bundadır ki âdem bir mangır ile katşı yakaya (Galataya) geçip Firengistânı seyretmek olur ; ve Cezâyir ve Tunusu görmiyenler Kasımpaşaya geçse tesellisin bulur.
Adı Konstantiniyedir ânın
Tahtgâhıdır Âli Osmânın
İki bahr eylemiş o şehri penâh
Biri Bahri Sefid bîri Siyâh
Girdi bahr içine o şehr ammâ
Dizine çıkdı anın deryâ
Hak bu kim yüzü sûyudur dehrin
Yok cihanda nazîri ol şehri?..”
Târîhi Gilmânî – Enderuni Hümâyunda zülüflü ağalardan olup tahsili Seferli Koğuşu oğlanları arasında yapımş (XVII.Yüzyılda) Mehmed Halîfe “Târî...
⇓ Read more...
İSTANBUL TASVİRLERİ (Tarih Kaynaklarımızda) – Tarih kaynaklarımızda vak'alar arasında çeşidli vesîlelerle İstanbul Şehri tasvir edilmişdir,bâzı parçalar alıyoruz.
Solakzâde Tarihi – Solakzâde Mehmed Hemdemî Efendi lakabına nisbetle anılan meşhur vekaayinâmesinde İstanbulun fethi dolayısı ile “Zikri Evsâfı Şehri İstanbul” başlığı altında şunları yazıyor :
“Şehri İstanbul meşhûri cihan ve mâlûmi âlemiyan olub sûri kadîmi bir sivâdı azimdir ki nice rûzigârdan berû tahtgâhı selâtîni pîşin ve makarri kayâsirei şevkerâyin ola gelmişdir.Âbu hevâsı gaayet lâtif ve mûtedil ve cevânibi teferrücgâhı müştemil bir şehri dilküşâ ve bir câyi ruh efzâdır.Hakikatde şehir değil bir müstakil dünyâdır; yedi dağı ihâta etmekle ekaalimi seb'aya îmâ bir memleketi uzmâdır.Temâşâ bundadır ki âdem bir mangır ile katşı yakaya (Galataya) geçip Firengistânı seyretmek olur ; ve Cezâyir ve Tunusu görmiyenler Kasımpaşaya geçse tesellisin bulur.
Adı Konstantiniyedir ânın
Tahtgâhıdır Âli Osmânın
İki bahr eylemiş o şehri penâh
Biri Bahri Sefid bîri Siyâh
Girdi bahr içine o şehr ammâ
Dizine çıkdı anın deryâ
Hak bu kim yüzü sûyudur dehrin
Yok cihanda nazîri ol şehri?..”
Târîhi Gilmânî – Enderuni Hümâyunda zülüflü ağalardan olup tahsili Seferli Koğuşu oğlanları arasında yapımş (XVII.Yüzyılda) Mehmed Halîfe “Târîhi Gilmânî” adını verdiği çk önemli vkeeyinâmesinde “Şehri İstanbul fetihden beri hicrî 1070 (M. 1659-1660) tarihine varınca ne mertebede mâmur ve dâri gurur oldu vebir yangınla nası harâb oldu” başlığı altında şunları yazıyor.
“Ehli islâmın iftiharı olan İstanbul, ulema ve kibarı bol, ta Fatihtenberi hiçrî bin yetmiş tarihine varınca şol mertebe mamur olmuştu ki, cihan seyyahlarından bir fert yeryüzünde buna benzer bir şehir görmemiştir. Ne mertebe mamur olduğunu kısaca beyan edelim :
“Bu şehirde maruf ve meşhur olan sultanlar ve hanımlar ve vüzera sarayları yüz yirmiden fazladır ki her biri Şeddadın binasından nümune idi. Ol sarayların ednası Atmeydanında olan İbrahim Paşa sarayıdır ve sarayların âlâsı Süleymaniye camiinin altında Sultan Süleyman vüzerasından Siyavüş Paşa sarayıdır. Zamanımızda veziriazam olan Arnavut Kara Murad Paşa bu sarayı aldığında, eski saray olmakla tamirine başlandı. Sarayın pencerelerini bin iki yüz pencere saymışlar; içinde üç yüz odadan fazla, on beş hamamı ve üç ekmekçi dükkânı vardı. Ricalin, ulemanın ve bazirgânların sarayları hesaba gelmez.
“Bu şehrin büyüklüğüne ve halkın çokluğuna ve devletine göre saymakla bitmez mahzenler ve dükkânlar ve kervansaraylar ve hamamlar ve tekkeler ve medreseler ve hanlar ve imaretler ve mescitler ve camiler vardı ki tarife sığmaz. İşte bu İstanbul şehri bu mertebe mamur olup kemal buldukta halkı devletlerine mağrur oldu, Hak yolundan şaştı; daima birbirlerini aldatmağa, birbirlerine kötülük ve belâ etmeğe, birbirinden elinde olanı almağa ve iftiraya başladılar. İlme ve ilim ehline itibar etmez oldular. Ulema da, ilmin gereği üzere amel etmedi. Çarşılı, alış verişte envaı hileler etti. Sadaka ve zekât fıkaraya verilmedi. Riya ve rüşvet aldı yürüdü. Avam dahi zina ve livata fiiline meyil ve muhabbet etmeğe başladı. Asker tayfası serkeş ve itaatsiz, tuğyan ve fesat üzere oldu. Hasılı kelâm, günahkâr beldelerin Allah tarafından ateş ve hastalık salgını ile temizlendiğini unuttular. Bundan evvel kaç defa taun oldu. Bir iki ay, her gün yedi yüz, sekiz yüz adam ölürdü. Nice kere yangın çıktı, İstanbulun yarısını kül etti. Fakat bu musibetlerle uslanmayınca Köprülü Mehmed Paşanın kılıcını yediler ve bin yetmiş ateşinde yandıla?..” (B.: Ayazma Kapusu Yangınları,cild 3,sayfa 1512). Ateş âfetini tefsilâtı ile kaydettikden sonra:
“Söylendiğine göre bu yangında 2700 kişi telef olmuştu; en meşhurlarından 120 saray, 100 den ziyade mahzen, 360 cami, 40 büyük hamam yanmıştı. Buna göre yanan mescitlerin, tekkelerin ve evlerin sayısı ile enkaz altında kalıp çıkarılamıyan cesetler hesaba gelmezdi. Mamur İstanbul harabeye döndü. İleride Allahütaalâ yine mamur eylesin” diyor.
Mehmed Halîfe aynı eserinin baş taraflarında da,Dördüncü Sultan Muradın ilk saltanat yıllarında İstanbul âsâyişinin bozukluğundan bahsederken şunları yazıyor: “..kulun azgınlığı o mertebeye vardı ki hamamdan peştemalla çıplak avret çıkarırlar,Fatih Camiinin içinde tütün içerler ve sokaklarda köşelerde âşikâre ayak üzere zinâ ve livâta ederlerdi..Kahvehânelerde ve meyhânelerde fiili nâmeşrûlar olurdu..”.
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
IST3029
Theme
Folklore
Subject
Type
Document
Format
Print, Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the İst chapter of Istanbul Encyclopedia. Partial texts from the depictions by Mehmed Hemdemî Efendi and Mehmed Halîfe are cited.
Note
Typewriting on paper. Parts of the citations are glued to the paper. Corrections are made with pen.
See Also Note
Ayazma Kapusu Yangınları, cild 3, sayfa 1512
Bibliography Note
Zikri Evsâfı Şehri İstanbul
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.