Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Zîbâ Hanım (Hacı) maddesi
ZÎBÂ HANIM (Hacı) – Geçen asır başlarında İstanbulun büyük şöhretlerinden bir şeyhülislâm zevcesi ;aslı çerkesdir,doğum tarihi bilinmiyor,pek küçük yaşda ve esirci elinde İstanbula getirilmiş,Abdullah Ağa adında biri tarafından satın alınarak o çocukluk çağında istifraş edilmiş ve sonra da bir yolu bulunarak,bilhassa aşırı derecede güzelliği sebebiyle ,haremi hümâyuna verilmişdi.Dul olduğu saraya alındıkdan sonra anlaşılmış,kendisine acıyan devrin pâdişahı Üçüncü Sultan Selim tarafından da,Enderunda zülüflü ağaların okumuşlarından ve bilhassa islâmî ilimler ile meşgul olmuş Halil hazîne kerhüdâsı Halil Efendiye,saraydan çırağ edilir iken odalık olarak verilmişdi,hattâ pâdişah :“Dindar ve eteği belinde ev kadınıdır..tek kusuru bazan dili ile gönül kırar,sen de tok sözlüsün,geçinirsiniz..”demişdi.
Halil Efendi Zibâyı sevdi,nikâhla aldı.Her işinde müşâviri yapdı,birlikde hacca gidip geldiler 1234 zilkaadesinde (temmuz-ağustos 1819) şeyhülislâm oldu.
Tok sözlü Halil Efendi devrin nüfuzlu devlet adamı Hâlet Efendi ile geçinemedi,hattâ birbirlerinin can düşmanı oldular (B.:Hâlet Efendi,cild ,sayfa ).
Her ikisi de,kötü tesadif eseri yazın Beylerbeyinde otururlardı.Hacı Zâbâ Hanım bir gün oarada Havuzbaşı Mesîresine gitti ve orada Hâlet Efendinin zevcesi Lebibe Hanımla karşılaşdı.Leb...
⇓ Devamını okuyunuz...
ZÎBÂ HANIM (Hacı) – Geçen asır başlarında İstanbulun büyük şöhretlerinden bir şeyhülislâm zevcesi ;aslı çerkesdir,doğum tarihi bilinmiyor,pek küçük yaşda ve esirci elinde İstanbula getirilmiş,Abdullah Ağa adında biri tarafından satın alınarak o çocukluk çağında istifraş edilmiş ve sonra da bir yolu bulunarak,bilhassa aşırı derecede güzelliği sebebiyle ,haremi hümâyuna verilmişdi.Dul olduğu saraya alındıkdan sonra anlaşılmış,kendisine acıyan devrin pâdişahı Üçüncü Sultan Selim tarafından da,Enderunda zülüflü ağaların okumuşlarından ve bilhassa islâmî ilimler ile meşgul olmuş Halil hazîne kerhüdâsı Halil Efendiye,saraydan çırağ edilir iken odalık olarak verilmişdi,hattâ pâdişah :“Dindar ve eteği belinde ev kadınıdır..tek kusuru bazan dili ile gönül kırar,sen de tok sözlüsün,geçinirsiniz..”demişdi.
Halil Efendi Zibâyı sevdi,nikâhla aldı.Her işinde müşâviri yapdı,birlikde hacca gidip geldiler 1234 zilkaadesinde (temmuz-ağustos 1819) şeyhülislâm oldu.
Tok sözlü Halil Efendi devrin nüfuzlu devlet adamı Hâlet Efendi ile geçinemedi,hattâ birbirlerinin can düşmanı oldular (B.:Hâlet Efendi,cild ,sayfa ).
Her ikisi de,kötü tesadif eseri yazın Beylerbeyinde otururlardı.Hacı Zâbâ Hanım bir gün oarada Havuzbaşı Mesîresine gitti ve orada Hâlet Efendinin zevcesi Lebibe Hanımla karşılaşdı.Lebibe Hanım cahil,kocasının nüfuzu ile şarırı derecede şımarmış bir mahalle karısıydı,şeyhülislâmın zevcesine karşı nümâyişli edâsı Zîbâ Hanımı çileden çıkardı,Lebibe Hanımla karısı hakkın Hâlet Efendi hakkında ağzına gelen en ağır sözleri,küfürleri savurdu,onun ile de kalmayarak mesirede bulunan sâir kadınları ve çocukları kışkırttı ve kendi zâriyeleriyle birlikde Lebibe Hanım takımına saldırdı,“Havuzbaşı Mesîresi karılar hamamına döndü”(Tarihi Cevdet),Lebibe Hanım yalısına güçlükle kaçabildi.Bu vak’a üzerine Hacı Halil Efendi azledildi,fakat kinci Hâlet Efendi intikamında azille yetinmedi,bilhassa Hacı Zâbâ Hanımın vücudunu ortadan kaldırmaya ahdetti.
Önce Halil Efendi ile zevcesi Bursaya sürgün edildiler (ocal 1821),sonra Bursanın İstanbula yakınlığı nedeni ile Hacı Halil Efendi Bursadan Afiyonkarahisarına nakledildi.Hâlet Efendinin alçakça bir oyunudur,Halil Efendinin Şehzâdebaşındaki konağında bir araştırma yapıldı,ahırda içi gübre ile doldurulmuş ve ağzı dikilmiş bir çuval içinde siyah bir kuzu ölüsü bulundu,ve Zîbâ Hanım tarafından,devrin pâdişahı İkinci Mahmudun hayatına kasd için yaptırılmış bir çerked büyüsü olduğu iddia edilerek hanımın idamı fetvası alın fermanı alındı,ramazan ayı içinde idi (haziran 1821) birgün Bursaya gönderilen cellâdlar hanımın oturduğu eve gittiler :“Pâdişâhımız suçunuzu affetti,seni hemen İstanbula götürmene geldik..” dediler ve Zîbâ Hanımı bir arabaya koyub şehirden çıkardılar.Hiç bir şeyden şübhelenmeyen hanım da yanına sâdece mücevher çekmecesini aldı.Fakat şehirden çıkar çıkmaz arabayı bağçeler arasında ıssız bir yola sokdular ve Zîbâ Hanımı orada boğarak ana doğası soydukları çıplak vücudunu yol kenarına bırakdılar.
Çirkin olay Bursada büyük üzüntü yarattı,şehrin ileri gelenleri toplanarak Zîbâ Hanımı bir kabre defnettirdiler.Karısının feci âkibetinini Afiyonkarahisarında öğnen Hacı Halil Efendide yıldırım gibi gelen bir felc darbesiyle öldü (B.: Halil Efendi,Hacı,cild ,sayfa ).
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Yazar/Üreten
Reşad Ekrem Koçu
Kod
Z3B003
Tema
Kişi
Konular
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Zı-Zi bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo ve tükenmez kalem
Bakınız Notu
Hâlet Efendi; Halil Efendi (Hacı)
Bibliyografya Notu
Tarih-i Cevdet
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.