Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
İbrahim (Fındıklılı Kanlı) maddesi
İBRAHİM (Fındıklılı Kanlı) – 1687 yılının şubat ve mart ayları içinde Fındıklı ve Beşiktaşdan Rumeli Kavağı Hisarına kadar Boğaziçinin rumeli yakası köyleri ile gerilerindeki ormanlarda 800 kadın ve delikanlı kesmiş bir câni ; o tarihde 30 yaşlarında olan Fındıklılı İbrahim aslında kalyon neferi idi;zincirleme cinâyetlerini kurduğu bir çetenin başına geçerek işlemişdi.
Tersâne Ocağında kayıdlı kalyoncu nefer olduğu halde, pek çok emsâli gibi bir ara Fındıklıda Müftü Hamamında dellâklık yapmışdı.
O devrin yazarı Evliya Çelebi Fındıklı ve havalisi halkı için :“..gemici ve manav, Karadeniz sahilinde Sinop, Amasra, Bartın, Bafra, Samsun taraflarından kopup gelmedirler, gürcü ve abaza dahi çoktur. Güzel insanlardır, ama gözleri pek, kavgacı, vurucu ve kırıcı olurlar” diyor.
Dellâk Kalyoncu İbrahim ayarı bir adem ayakdaşları arasından yüz elli kişilik bir çete teşkil etmekte güçlük çekmemişti. Galata ve Kasımpaşa arkalarından Rumeli Kavağına kadar Boğazın Rumeli yakasını kasıp kavurmağa başladılar. Bilhassa kadınlara, kız ve oğlan çocuklara musallat olmuşlardı. Gece yarısından sonra Boğaz köylerinden herhangi birisine bir baskın yapıyorlar, girdikleri üç beş evden bulabildikleri kadınları, kız ve oğlanları yataklarından yalın ayak, soyunuk halde alarak dağa kaldırıyorlar, evleri de yük...
⇓ Devamını okuyunuz...
İBRAHİM (Fındıklılı Kanlı) – 1687 yılının şubat ve mart ayları içinde Fındıklı ve Beşiktaşdan Rumeli Kavağı Hisarına kadar Boğaziçinin rumeli yakası köyleri ile gerilerindeki ormanlarda 800 kadın ve delikanlı kesmiş bir câni ; o tarihde 30 yaşlarında olan Fındıklılı İbrahim aslında kalyon neferi idi;zincirleme cinâyetlerini kurduğu bir çetenin başına geçerek işlemişdi.
Tersâne Ocağında kayıdlı kalyoncu nefer olduğu halde, pek çok emsâli gibi bir ara Fındıklıda Müftü Hamamında dellâklık yapmışdı.
O devrin yazarı Evliya Çelebi Fındıklı ve havalisi halkı için :“..gemici ve manav, Karadeniz sahilinde Sinop, Amasra, Bartın, Bafra, Samsun taraflarından kopup gelmedirler, gürcü ve abaza dahi çoktur. Güzel insanlardır, ama gözleri pek, kavgacı, vurucu ve kırıcı olurlar” diyor.
Dellâk Kalyoncu İbrahim ayarı bir adem ayakdaşları arasından yüz elli kişilik bir çete teşkil etmekte güçlük çekmemişti. Galata ve Kasımpaşa arkalarından Rumeli Kavağına kadar Boğazın Rumeli yakasını kasıp kavurmağa başladılar. Bilhassa kadınlara, kız ve oğlan çocuklara musallat olmuşlardı. Gece yarısından sonra Boğaz köylerinden herhangi birisine bir baskın yapıyorlar, girdikleri üç beş evden bulabildikleri kadınları, kız ve oğlanları yataklarından yalın ayak, soyunuk halde alarak dağa kaldırıyorlar, evleri de yükde hafif, pahada ağır ne bulurlarsa soyuyorlardı. Dağlardaki koru ve ormanlara kaldırılıp götürülenlerden bir daha haber alınamıyordu. Sadece şaki levendlerin işret sofralarında oynatıldıktan ve haydutların en şeni tecavüzlerine uğradıktan sonra öldürüldükleri söyleniyordu. Resmi makamlar Kanlı İbrahim cetecinin 800 kadar oğlan, kız ve kadın kaldırdığını tesbitetmişti.
Devrin pâdişahı Dördüncü Sultan Murad ile devlet erkânın devamlı olarak Edirnede oturduğu yıllar idi.
Boğaz köylerinden panik halinde bir hicret başlamıştı, ve İstanbulluların feryad ve figanı gökyüzünü tutmuştu. İstanbuldan tufan gibi yağan feryadnameler üzerine 1687 martında Dördüncü Sultan Mehmed Edirneden İstanbula gelmeğe mecbur oldu. Şaki levendlere karşı İstanbul muhafazasına memur bütün zabıta kuvvetleri, sanki bir sürgün avı gibi, her taraftan tâkip hareketine geçti. Fakat yüz elli kişi olduğu rivâyet edilen o müthiş çeteden yalnız Eşkıya reisi Kanlı İbrahim ile henüz onsekiz yaşında bıyıkları yeni terlemiş genç bir kalyon neferi yakalandı.
İki haydudu dağdan tersâneye getirdiler. İbrahimi bizzat Kaptan Paşa sorguya çekti:
- Ayakdaşların ne oldu?
- Ayakdaşım bu oğlandır..
- Başına yüzelli kişi toplanmıştır derler?
- Gelirler, giderlerdi, gece ve gündüz can yoldaşım bu oğlandır..
- Dağa kaldırdığın kadınlar, kızlar, oğlanlar ne oldu?.
- Oynattık, keyiflendik, kesti?..
- Ya kaldırdığın bunca mal ne oldu?..
- Vurgunda kim ki,bulundu ise hissesini alır giderdi..
- Senin hissen ne oldu?.
- Benim hissem ile bu oğlanın hissesi olan mücevher ve altınlar Rumelihisarı üstünde ormanda nişanım olan ağacın dibinde medfundu?..
- Yanına gelip giden Eşkıya kimler idi?..
- Vallah bilmem.. Gece gelirlerdi ve giderlerdi, görsem bile tanımam.. İki ay müddet bir gelen bir iki gelir, dahi gelmez, yenisi gelirdi.. beşyüz yiğitten fazla olsa gerektir?..
Fındıklılı Kanlı İbrahim ile ayakdaşı kalyoncu oğlan kaptan paşanın huzurunda cinayetlerini pervâsızca itiraf etmişlerdi, söyletmek için işkenceye lüzum kalmamıştı. İşkence idamlarına kalmıştı, herkes ya çengele atılacaklarını, yahut kazığa vurulacaklarını tahmin ediyordu. Padişah:
- Melunları Alay Köşkü önüne getirsinler, göreyim!.. dedi.
Kanlı İbrahim ile kalyoncu oğlanı tersâne zindanından kayıkla Sirkeci İskelesine geçirildi ; birer donca çırılçıplak soyulmuşlar, ayak bilekleri zincire vurulmuşdur. Soğukçeşmede Alay Köşkü önüne götürüldüler.
Yollar mahşerden örnek kalabalıkdı. Şakiler kayıktan çıkarılınca halk onları keşkek etmek, linç etmek için hücum etti, muhafızlar zor mâni oldu.
Padişah köşkün penceresinde idi. İbrahim ve oğlanı, gözleri ölüm dehşetiyle açılmış, vahşi bir güzelliğe sâhib idiler. Sultan Mehmed:
- İkisi dahi şehbaz ve şehlevend yiğitlerdir, işkence revâ değildi?.. dedi.
İki şakiyi tutan cellâdlara eliyle küçük bir işaret verdi, cellâdlar ikisini de hemen çökerttiler ve padişahın gözü önünde boyunlarını vurdular. İki kesik başla başsız cesedler Bâbıhümayun önüne bırakıldı..Birkaç saat teşhir edilip Ahırkapı sahilinden denize atıldı.
Birkaç gün sonra Kasımpaşada Kanlı İbrahim çetesine mensup oldukları ihbar edilen iki kalyon levendi daha yakalandı, hiç sorguya çekilmeden aynı yerde aynı şekilde idam olundular. Fakat bu levendlerden birinin tevkif edilen karısı müthiş bir itirafta bulundu:
-Elmaslarımı takıp takıştırırım.. İstanbul kadınları gelin seyrine pek düşkündürler.. Rastgele bir kapıyı çalar, “Hatunlar.. Kasımpaşada düğün var, gelin seyrine gider misiniz” diye sorarım.. Muhakkak bir iki hanım kandırırım, yanlarına cariyelerini de alırlar.. Kendisi elmaslarını takınır, cariyesine de kendi şan ve şerefine lâyık bir şeyler takar.. Doğru bizim eve gideriz.. Kocamı ile ayakdaşları pusudadır, hemen üzerlerine atılırlar.. Çekilen palaların karşısında kadınların nutku tutulur.. Üzerlerindeki mücevherlerini verirler.. Levendlerden her biri hanım ve cariyelerle keyfederler ve sonra sır çıkmamak için boğar, öldürürler.. Böylece bizim evde ondört kadın katlettik.. Kocamın Kanlı İbrahim ile de ayakdaşlığı var mı idi bilmem.. Amma ağzından Kanlı İbrahimin adını çok işitmişimdi?..dedi.
Cinayet yuvası evin içinde ve bahçede gösterdiği yerlerden gömülü cesedler çıkarıldı. Cani kadını da ondört cinayete sahne olmuş meş'um evinin kapısına asarak idam ettiler (B.: Gelin Bakma,cild 11, sayfa 6085).
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
I1A017
Tema
Kişi
Konular
İbrahim (Fındıklılı Kanlı), Fındıklılı Kanlı İbrahim, Fındıklı, Beşiktaş, Rumeli Kavağı Hisarı, Boğaziçi, Bosphorus, Rumeli, Kalyon neferi, Galeon soldier, Tersane, Dockyard, Müftü hamamı, Dellak, Bath attendant, Evliyâ Çelebi, Karadeniz, Black Sea, Sinop, Amasra, Bartın, Bafra, Samsun, Galata, Kasımpaşa, Hırsız, Thief, Murad IV (Sultan), Mehmed IV (Sultan), Alay Köşkü, Tersane zindanı, Dockyard dungeon, Sirkeci İskelesi, Sirkeci Pier, Soğukçeşme, İdam, Execution, Bâb-ı Hümâyûn, Ahırkapı, Suç, Crime
Tür
Belge
Biçim
Baskı, Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi İa-İbrahim bölümü için hazırlanmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo ve tükenmez kalem. Kupürler belgeye yapıştırılmıştır. Düzeltmeler tükenmez kalemle yazılmıştır.
Bakınız Notu
Gelin Bakma, cild 11, sayfa 6085
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.