İSKENDR (Arnavud) – Geçen asır sonlarında Tophâne Meydanında seyyar berberlik yapan bıçkın meşreb bir delikanlı ; devrin ünlü kalender halk şâiri Üsküdarlı Âşık Râzi tarafından şu manzûme ile övülmüşdür : Siyehçerde civânım bu ne câzib esmerlik Pırpırı kıyâfetle bıçkın şânı ejderlik Alub seni dalıma diyar diyar gezeyim Aşk yolunda ne imiş görsünler kalenderlik Hanlarda hamamlarda bostanlarda bağlarda Köroğlunun Ayvazı çam ormanlı dağlarda Gez dolaş Rızkınla şu revnaklı çağlarda Yâr ü ağyar görsünler ne imiş dilâverlik Bir yağmacı tatardır câzibei vahşeti Şakii derbendi aşk nigâhı muhabbeti Belde hançeri fûlâd iklimi aşk âfeti Olur mu bundan özge söyleyin İskenderlik Ey Râzii derbeder ömrünü ittin heder Bıçkınların yolunda harcandı mâli peder Yüzkırkıncı dilberin kopuğun şu Arnavud İskender San'atı Tophânenin Meydanında berberlik Fesliğen saksısıdır dalfesi şâhin başda Yatırıyor dizine âşıklarnı tıraşda Uşşâkına gelince növbet için telâşda İlân edilmiş sanki saydına seferberlik Ayak berberi şâhım ayînesi sînedir Teslimiyet gerdeni pençei sîmînedir Sorma sînede çifte çakıl dânesi nedir El peşrevi oynaşa anlar ider rehberlik İşmar çakan gamzesi usturasından keskin Tercih ider Ayasa görse Şah Sebüktekin Belindeki fûtesi şıkırdım külhanbeyin O tığ gibi kaamete virmiş ayrı dilbe...

İSKENDR (Arnavud) – Geçen asır sonlarında Tophâne Meydanında seyyar berberlik yapan bıçkın meşreb bir delikanlı ; devrin ünlü kalender halk şâiri Üsküdarlı Âşık Râzi tarafından şu manzûme ile övülmüşdür : Siyehçerde civânım bu ne câzib esmerlik Pırpırı kıyâfetle bıçkın şânı ejderlik Alub seni dalıma diyar diyar gezeyim Aşk yolunda ne imiş görsünler kalenderlik Hanlarda hamamlarda bostanlarda bağlarda Köroğlunun Ayvazı çam ormanlı dağlarda Gez dolaş Rızkınla şu revnaklı çağlarda Yâr ü ağyar görsünler ne imiş dilâverlik Bir yağmacı tatardır câzibei vahşeti Şakii derbendi aşk nigâhı muhabbeti Belde hançeri fûlâd iklimi aşk âfeti Olur mu bundan özge söyleyin İskenderlik Ey Râzii derbeder ömrünü ittin heder Bıçkınların yolunda harcandı mâli peder Yüzkırkıncı dilberin kopuğun şu Arnavud İskender San'atı Tophânenin Meydanında berberlik Fesliğen saksısıdır dalfesi şâhin başda Yatırıyor dizine âşıklarnı tıraşda Uşşâkına gelince növbet için telâşda İlân edilmiş sanki saydına seferberlik Ayak berberi şâhım ayînesi sînedir Teslimiyet gerdeni pençei sîmînedir Sorma sînede çifte çakıl dânesi nedir El peşrevi oynaşa anlar ider rehberlik İşmar çakan gamzesi usturasından keskin Tercih ider Ayasa görse Şah Sebüktekin Belindeki fûtesi şıkırdım külhanbeyin O tığ gibi kaamete virmiş ayrı dilberlik İri kıyım ayaklı gümüş topuklu oğlan Nalçalı fiyongalı kamerçinleri rugan Esnâfı berberanın yüz akı o balaban Tulumbacılıkda da gösterdi semenderlik Kabadayı fetâlar Tophâne Tersâneli Usturpalı bıçaklı hepsinin sakar eli Iskenderin yolunda zincir koparmış deli Aşkıyla o şâhımın iderlik şinâverlik Baş koydum o müşekkel yalın ayak altına Basup çıkdı oturdu şehbaz gönül tahtına Alkış tuttu Tophâne âşık senin bahtına Gazal saydı yolunda işte budur hizberlik Kalenderlik hüneri neyledimse eyledim Arnavud şıkırdımı kendime yar peyledim Atub üçyüz rakibi tarihini söyledim “ Kabul itti İskender Râziyle birâderlik ” 1608 – 300 = 1308 (M.1890-1891) Vâsıf HİÇ