İNTİHAR OLAYLARI –İstanbul büyük şehirdir,zamanımızda nüfusu üç milyonu aşmak üzeredir.O kalabalığın içinden,canlarına kendi elleriyle kıyan büyük muzdaribler elbet ki çıkacakdır.Onların çoğunluğunu da,evlilik hayatında beklediği mutluluğu bulamamış genc kadınlar,kocaları tarafından haksız ve hayratca hırpalanmış kadınlar;geçim darlığı,sıkıntısı içinde dilediği gibi giyinip kuşanamayan toy gencler;sevdiği kız veya oğlanla evlenme isteklerinin önüne oğlanın veya kı- ebeveyni tarafından kesin engeller çekilen gencler ;izzeti nefisleri gelişme çağında ve yersiz,lüzumsuz hakaarete tahammül edemeyen hassas çocuklar ;türlü sebeblerle şuurunu,irâdesini kaybetmiş olanlardır. Bu şehir kütüğün bu maddenin bir ruh hekimi tarafından yazılması gerekirdi. Bir otorite tarafından vaad edildiği halde öyle bir yardım yapılmadı.Elimizdeki günlük gazetelerden derlenmiş intihar olayları ile yetindik. Tayyar ve Ülkü Olayı – Mezbahada celeblik yapan bir yandan da Üniversitede Hukuk Fakültesinde öğrenci olan ve kendisi Südlücede oturan 28 yaşındaki Tayyar Sermed,bir gazinoda fotografcılık yapan yine yine 28 yaşında Ülkü Ak adında bir kızla sevişip anlaşır,Beyoğlunda Kirman Sokağında bir ev tutarak iki ay kadar beraber yaşarlar.Tayyar birgün bilinmeyen bir sebeble evi terkeder,Ülkü dönmesi için çok yalv...

İNTİHAR OLAYLARI –İstanbul büyük şehirdir,zamanımızda nüfusu üç milyonu aşmak üzeredir.O kalabalığın içinden,canlarına kendi elleriyle kıyan büyük muzdaribler elbet ki çıkacakdır.Onların çoğunluğunu da,evlilik hayatında beklediği mutluluğu bulamamış genc kadınlar,kocaları tarafından haksız ve hayratca hırpalanmış kadınlar;geçim darlığı,sıkıntısı içinde dilediği gibi giyinip kuşanamayan toy gencler;sevdiği kız veya oğlanla evlenme isteklerinin önüne oğlanın veya kı- ebeveyni tarafından kesin engeller çekilen gencler ;izzeti nefisleri gelişme çağında ve yersiz,lüzumsuz hakaarete tahammül edemeyen hassas çocuklar ;türlü sebeblerle şuurunu,irâdesini kaybetmiş olanlardır. Bu şehir kütüğün bu maddenin bir ruh hekimi tarafından yazılması gerekirdi. Bir otorite tarafından vaad edildiği halde öyle bir yardım yapılmadı.Elimizdeki günlük gazetelerden derlenmiş intihar olayları ile yetindik. Tayyar ve Ülkü Olayı – Mezbahada celeblik yapan bir yandan da Üniversitede Hukuk Fakültesinde öğrenci olan ve kendisi Südlücede oturan 28 yaşındaki Tayyar Sermed,bir gazinoda fotografcılık yapan yine yine 28 yaşında Ülkü Ak adında bir kızla sevişip anlaşır,Beyoğlunda Kirman Sokağında bir ev tutarak iki ay kadar beraber yaşarlar.Tayyar birgün bilinmeyen bir sebeble evi terkeder,Ülkü dönmesi için çok yalvarırsa da dönmez,ve dükkânında kendisini tabanca ile beyninden vurarak intar eder.İki gün sonra da Ülkü,Kirman Sokağındaki evin 3.katından kendisini sokağa atarak canına kıyar (1968). Nevriye Şentürk Olayı – Nevriye,Zeytinburnunda oturan ve kehvecilik yapan Yunanistan göçmenlerinden İsmailin kızıdır,12 yaşında bir ilk okul öğrencisidir.Annesi bir okul önlüğü diker.Ogün,Nevriye evde yapılan ayranı babasının kahvehânesine götürecekdir,Süleyman ayran da satacakdır,Küçük kız komşularının oğlu ve okul arkadaşı Ahmedi evlerine çağırır ve önlüğünü gösterir,sonra iki çocuk lafa dalarlar.Ayranın gelmediğine kızan baba hışım gibi eve gelir ve kızını arkadaşının yanında döver.Ve o günün akşamı küçük kızı,evlerinin bir odasında kendisini tavanda iple asılı intihar etmiş bulurlar.Çıplak ayaklı küçük kızın ipla asılı bir resmi gazetelerde yayınlanmışdır.Odanın hâli ve kızın hâli çok çok hazindir(1969). Gülşen Sonat ve Rıdvan Çakmak Olayı – Kız 19 ve delikanlı 20 yaşındadır,altı sene sevişirler ve nişanlanırlar.Ticarî İlimler Akademisinde öğrenci olan kız,bir kazasında(Bostancı) ağır yaralanır ve kaldırıldığı hastahânede ölür.Gülçin Üsküdar Bülbülderesinde Selânikliler kabristanına gömülecekdir.Bir itfâiye neferinin oğlu olub aynı yüksek okulda okuyan Rıdvan da kızın ölümünden bir saat sonra bakkaldan bir ip alır,o mezarlığı gider ve kendisini bir selvi ağacının dalına asarak intihar eder.İki gencin cenâzesi birlikde kaldırılır ve mezarlıkda yan yana defnedilirler.Hayat Mecmuası bu hazin olayı “Romeo ve Jülyet Gibi..” başlığı altında yayanlımaşdır (1971). Ahmed Çelik Olayı -Delikanlı 20 yaşında ve Teknik Üniversitesinin madencilik bölümünde öğrencidir,içine kapanık,duygulu bir gencdir.Figen adında bir kıza âşık olur,sevdiği kıza aşkını açıklar,kız kayıtsız kalır ve son sözü de peşimi bırak demek olur,Ahmed de bir gün “Figeni çok seviyorum,ölümümden kimse sorumlu değildir” diye bir yazı bırakıp kendisini çamaşır ipi ile tavana asarak intihar eder (1974). Zeyneb Turan Olayı – 17 yaşında bir kızdır,kendisini vapurdan denide atarak intihar etmişdir,denizden çıkarılmış ise de hastahânede ölmüşdür.Üzerinde kısalmış bir manto,pantalon ve yeşil ayakkabı vardır,cebinden de 25 kuruş çıkmışdır(1974). Eva Bender Olayı -29 yaşında İsveçli bir sinema oyuncusudur,film rejisörü Hlaid Refiğ'in ikinci eşidir.Tophâne rıhtımında bir heyli dolaşdıkdan sonra kendisini rıhtımdın denize atıp intihar etmiş ise de kurtarılmışdır,zevci tarafından özel bir hastahâneye kaldırılmeşder,kendisine geldiğinde :“Beni kimsenin anlamadığı bir dünyada yaşamakdan yoruldum ” demişdir (1973). Zeyneb Acunluk Olayı – 18 yaşında bir kulübde çalışan bir kız,Tarlabaşında bir otelde barınmaktadır.Ahmed adında bir delikanlıyı sevmiş ve onun tarafından da sevildiğini sanmışdır,Ahmedin başka bir kızla evlendiğini duyunca kendisini bir melânkoli buhranına kaptırmışdır ve çok fazla içmeye başlamışdır.Bir gece çalışdığı kulübden otele geç vakit ve sarhoş olarak gelmiş,odasına kapanmış,sabahleyin otel uşakları Zeynebin kapusu altından duman çıkdığı görmüş,kapu kırılarak içeri girilmiş ve Zeynebin yatağına alkol dökerek yatakla bir likde yanarak öldüğü görülmüşdür (1973). Hatice Olayı -22 yaşında bir kızdır,Bakırkayünde Hilmi adında bir ve 24 yaşında bir genc ile svişmiş,onunla birlikde yaşamaya başlamış ve gebe kalmışdır.Genc kadının nikâh ile meşru yaşama tekliflerine hilmi kayıdsız kalmışdır,ve bir gün Hatice kendisini banyonun kalorifer demirine asarak intihar etmişdir.Gebe metresinin ölümü üzerine Teknik Üniversite öğrencisi olan Hilmi bir sinir krizi geçirerek akıl hastahânesine kaldırılmışdır (1973). Elif Akaberg Olayı – Eşine az rastlanır bir intihar olayıdır,Elif 35 yaşında evli ve dört çocuk anası genc bir kadındır,üçü oğlan ve bir kız olan çocukları 9 yaşında Filiz,11 yaşında Hüseyin,12 yaşında Ahmed ve 14 yaşında Tamerdir.Elif komşularına kocası Rasimden devamlı şikâyet etmektedir,“Her gece sarhoş gelip beni dövüyor,bıktım bu hayatdan demektedir.Bir akşam yemeğe zehir koyarak dört çocuğu ile birlikde intihara teşebbüs etmişdir.Durumdan şübhelenen komşular tarafından koma hâlinde kurtarılmışlar ve hastaânıyı kaldırılmışlardır.Elif dört masum çocuğa kıyma tşebbüsü suçu ile yargılanmış,tevkif edilib hapishâneye götürülürken,çocuklar annecğim diye bağrışarak sarmışlar ve adliye binası önünde âdetâ bir âile dramı oynanmışdır.Kadın mahkemece 3 yıl hapse mahkuûm edildi.Bu vak'anın son safhası tesbit edilemedi.Cezanın hafifletici sebleri bulunacağı kanısındayız(1972) Nimet lin Olayı – Emine Aksakay ve Hüseyin Aydın Olayı – Kartalda iki genc sevişirler,âileleri evlenmelerine izin vermez,gencler de buluşub uzun uzadıya konuşdukdan sonra intihara karar verirler,karşılıklı oturub bir birlerinin bilek damarlarını jiletle keserler,yetişen komşular tarafından kurtarılır,hastahânede tedâvi görürler,götürüldükleri karakolda intiharlırının sebebini anlatırlar ve orada da bir birlerinden ayrılmazlar.Bu vak'adan sonra âilelerinin tutumları tesbit edilemedi (1973). Toplum Polisleri Olayı – L973 yılının kasım ayı içinde İstanbulun muhtelif yerlerinde beş toplum polisi tabancalarını beyinlerine sıkmak sureti ile intihar etmişdir :26 yaşında Sadeddin Ulusoy,25 yaşında Mehmed Demir,27 yaşında Kemal Aksu ve Sami Durmuşoğlu ve 44 yaşında Hakkı Göçmen.İstanbul Emniyet Teşkilâtında büyük üzüntü uyandıran bu intihar olayları için “Fakla çalıştırılmakdan gelen krizler” denilmişdir. Bâzı intihar vak'aları da bu şehir kütüğünde müstakil maddeler hâlinde kaydedilmişdir.Bâzı cinâyetlere de intihar süsü verilmişdir.Bizce intiharlar,üzerinde durulması gereken toplum bunalımı olaylarıdır. Bürhaneddin OLKER