Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Zehrâ article
ZEHRÂ – Edebiyatı Cedide yazarları arasında realist bir kalem sahibi olmakla tanınmış Nâbizâde Nâzımın bir uzun hikâyesinin adı ;yazarın genc yaşında ölümünden sonra (B.:Nâzım,Nâbizâde,cild ,sayfa )ilk defa olarak “Merhumun metrukâtı kalemiyesinden” notu ile Serveti Fünunun 254-272.sayılarında tefrika edilmişdir.
Vak’aları 1884-1894 arasında başlayan hikâyenin konu özeti şudur :
İstanbulda kibar terbiyesi ile yetişdirilmiş güzel bir delikanlı olan Subhinin Münire Hanım adındaki anasından başka kimsesi yokdur.Baba,rüşdiye tahsilini tamamlayan oğlunu Asmaaltında namuslu ve zengin bir tüccar olan Şevket Efendinin yanına yerleştirdikden az sonra ölmüşdür.Şevket Efendinin Zehrâ adında güzel bir kızı vardır,Zehrâyı kâtibine vererek Subhiyi damad edinir.
İki genc bir kaç yıl mutlu yaşarlar.O arada Şevket Efendi ölür.Asmaaltındaki ticârethânesi Subhiye kalır,ve onun gayreti ile süratle gelişir.
Evde Sırrıcemal adında küçük bir câriye vardır.O kız serpilince güzelleşir, Zehrâ o kızı kaskanmaya başlar,haklıdır,kocası Sırrıcemali savmektedir.Karı koca geçimsizlik başlar ve bir gün Subhi,Sırrıcemali alır,Bakrikayünde(Bakırkayde) demir yolu boyunda tuttuğu bir köşke götürür,orada nikâhlanıp onunla evlenir.
Karısı Zehrâ ile kendi anası Münire Hanım İstanbuldaki konakda kalışkalmışlardır.Bi...
⇓ Read more...
ZEHRÂ – Edebiyatı Cedide yazarları arasında realist bir kalem sahibi olmakla tanınmış Nâbizâde Nâzımın bir uzun hikâyesinin adı ;yazarın genc yaşında ölümünden sonra (B.:Nâzım,Nâbizâde,cild ,sayfa )ilk defa olarak “Merhumun metrukâtı kalemiyesinden” notu ile Serveti Fünunun 254-272.sayılarında tefrika edilmişdir.
Vak’aları 1884-1894 arasında başlayan hikâyenin konu özeti şudur :
İstanbulda kibar terbiyesi ile yetişdirilmiş güzel bir delikanlı olan Subhinin Münire Hanım adındaki anasından başka kimsesi yokdur.Baba,rüşdiye tahsilini tamamlayan oğlunu Asmaaltında namuslu ve zengin bir tüccar olan Şevket Efendinin yanına yerleştirdikden az sonra ölmüşdür.Şevket Efendinin Zehrâ adında güzel bir kızı vardır,Zehrâyı kâtibine vererek Subhiyi damad edinir.
İki genc bir kaç yıl mutlu yaşarlar.O arada Şevket Efendi ölür.Asmaaltındaki ticârethânesi Subhiye kalır,ve onun gayreti ile süratle gelişir.
Evde Sırrıcemal adında küçük bir câriye vardır.O kız serpilince güzelleşir, Zehrâ o kızı kaskanmaya başlar,haklıdır,kocası Sırrıcemali savmektedir.Karı koca geçimsizlik başlar ve bir gün Subhi,Sırrıcemali alır,Bakrikayünde(Bakırkayde) demir yolu boyunda tuttuğu bir köşke götürür,orada nikâhlanıp onunla evlenir.
Karısı Zehrâ ile kendi anası Münire Hanım İstanbuldaki konakda kalışkalmışlardır.Bir müddet sonra,Subhi yeni karısı Sırrıcamalin ısrarı ila Zehraya boş kâğıdını gönderir.Fakat veli nimeti Şevket Efendinin hâtırasına hürmetle,kendi anasının yanında geçimini de üstüne alarak boşadığı karısı Zehrâyı önemli bir aylık bağlar.
Evin harclığını ve Zahrânın parasını Muhsin adında genc bir uşak götürmektedir Muhsin bir esmer güazeli oğlandır.Zehrâ intikam sevdâsına düşer,kocasına ve Serrıcemale karşı.
Babasından kalan mirası intikam uğrunda dullanmaya yeterlidir.Marika adında bir rum karısı bulur,efkârını açarak para ile elde eder.Marikanın elinde müdhiş bir silâh vardır,Beyoğlunun en körpe ve dilber fâşihesi rum kızı Urani. Marika bu kızı Subhiye musallat eder,ve başarır,genc tüccar rum fâşinen pançesine düşer ve bir safâhet uçurumuna uçurumuna sürüklenir,Sırrıcımali ihmal eder,Biçâre genç ranec kadın,Subhiye deli gibi bağlıdır,bir fahişenin kendisine tercih edilmesine tahammül edemez,kendisini evinin sarnıcına atarak intihar eder.
Subhi yalnız,bahtsız Sırırcemali değil,anasını ,mağazasını ve işini bile unutmuşdur unutmuşdur.Esmer güzeli genc uşak Muhsin de bunu fırsat bilmişdir,Efendisi Subhiye ihânet yoluna sapmışdır,bir tarafdan ticarethâneyi sömürmekte,bir taraftan da efendisinin boşadığı karısı ile oynaşmaktadır.İntikam peşindeki Zehrânın evilenme teklifini hemen kabul eder.Ticârethânede Subhinin haeesablarını hemen tasfiyesine gider,Subhinin eline bir mikdar para varedikden sonra Zehranın babası Şevket Efendiden kalan müesseseyi eline geçirir ve Zehrâ Muhsinle evlenir,ayrı bir ev açar...
Subhinin anası zavallı Münire Hanım geçinmek için gün günden borçlanır,alacaklılar konağı zabtedip kadıncağızı kapu dışarı ederlet ve yaşlı kadın İstanbulun sefâlet girdaplarında kaybolur.
Subhi de varını yoğunu Urani’nin uğrunda harcadıkdan sonar bir gün o rum fâhişesi tarafından kapu dışarı edilir.Önce bir âdi otel odasına,sonra bir bakâr hanı köşesine,sonra ,Firuzağada bir tulumbacı koğuşuna düşer,fakat Zehrânın ayaklarına düşmek aklından geçmez; artık ayyaş bir serseridir.Hattâ küçük sokak soyguncukları ile adı zâbıtanın sabıkalılar defterine yazılmşıdır.Bir kaç sefer hapse girer çıkar,tulumbacı koğuşundan da kovulur.
Bi gece sarhoşdur,parasızdır,soyacak bir toy adam ararken Beyoğlunda yanınd yanından yanından bir araba geçer,içinde sakallı bir adam ile felâketine sebep o olan Urani vardır;birden korkunç bir intikam hırsına kapılır.Ertesi gece Uraninin kapusu önünde onları bekler,her ikisini de birkaç bıçak darbesi ile öldürür.
Uzunca bi aramadan sonra Subhi Kasımpaşada bir haşerat yatağında yakalanır.Urani ile olan münasebetleri meydana çıkar,fakat deliller yetersiz olduğu için Subhi katil suçundan beraat eder,ama,muzi şahıslardan olduğu için Tarabulusgarba sürülür.
Zehrâ vicdan azabı içindedir,Uşak Muhsinle sırf Subhiden intikam için evlenmişdir.Halâ Subhiyi sevmetedir.Subhinin kendisi için ebediyen kaybolduğunu görünce intihar etmeyi düşünür,fakat sağlam dinî inanışları engel olur.O arada Muhsin eceliyle ölür ve Zehrâ kocasının ölümüne âdetâ memnun olur.
Zehrâ bir gün Mahmudpaşa Çarşısından geçmekde iken sokakda ölmüş ihtiyar bir kadanın sedye ile kaldırıldığını görüe.O ihtiyar kadın Muhsinin Subhinin annesi,kendi eski kaynanası Münire hanımdır,Müdhiş bie asabî kriz içinde bahtsız kadının nâşi üstüne atılır,hıçkıra hıçkıra ağlar.Evine dönünce yatağa düşer.Doktor çağırtmaz,zorla getirilen bir doktorun verdiği ilâcları almaz ve bir sabah,gün doğmak üzereyken, “pek zaif kalmış olan lem’ai haytı bir şiddetli nöbet fırtınası altında” söner..
Zehrâ Hikâyesinde geçen asır sonlarınıda İstanbulun günlük hayatını tasvir eden çok canlı sahneler vardır,hepsi hurda teferruata kadar dalan bir realizimle, eşsiz pitoresk sahnalarle anlatılmışdır.Aşağıdaki notları kayıd ile yetiniyoruz :
Bahar aylarında bir boğaziçi tasviri ve bir mehtab âlemi;Zengince bir Istanbul evinin günlük hayatı ;Bakırköyünde bir köşk;bir Habibe Molla tipi ;Asmaaltında bir mağaza hayatı ;Beyoğlunda bir rum fâhişenin odası ;tenha bir günde sevdâzedelerin Kâğıdhâne safâsı ;Hendehânei Osmanî Tiyatrosu (bir tesmsil sahnesi, rolleri alan aktörlerin isimlerine varınca anlatılmışdır);Rumeli Fenerinde bir meyhâne,Beyoğlunda Firuzağa Tulumbacı Koğuşu ve bir yangına gidiş sahnesi : bir serseri tarafından işlenmiş bir cinâyetin takip ve tahkikaatı .
Muzaffer ESEN
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Creator
Muzaffer Esen
Identifier
Z2A002
Theme
Person
Subject
Type
Document
Format
Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the Ze chapter of Istanbul Encyclopedia
Note
Typewriting and pen on paper
See Also Note
Nâzım (Nâbizâde)
Bibliography Note
Serveti Fünun, ss. 254-272
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.