Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Nightingale (Florence) maddesi
NİGHTİNGALE ( Florence ) – Bizde “Hemşîre” denilen hastabakıcı kadınların öncüsü , bu işe Kırım Harbi içinde İstanbulda başlamış şefkat ve fazîlet timsâli bir ingiliz kadını ,“ Lambalı (Kandilli) Hanım”,“Hastabakıcılar Kraliçesi” diye anılır ; 1820 de Londra civârında Florence'da çok zengin bir âilenin kızı olarak doğdu.
Daha pek küçük yaşından itibaren mis Florens çiçeklere karşı olan sevgisi ve hayvanlara karşı duyduğu merhameti ile etrafındakilerin nazarı dikkatini celbetmişt. Ablasile beraber tahsillerine fevkalâde ihtimam edilmiş, italyanca, lâtince, yunanca öğrenmişti. Babaları, kızlarının bilhassa şiir, edebiyat ve tarih bilgilerini genişletmelerini arzu etmişti.
Florens büyüdükçe çok zeki gayet nazik, neşeli bir kız oldu. Kışın genç arkadaşlarile toplanırlar, Şekspirin piyeslerini oynarlardı; o zaman, amatör aktörlerin hangi rolleri alacağını, ruhlarını çok iyi okumasını bilen Florens tayın ederdi. Fakat bütün bu varlık ve neşe içinde geçen hayatının hiç kimseye belli etmediği bir ıstırabı vardı. O da: kimsesiz, fakir, hasta insanların acılarıydı.
Zengin aile, bir Fransa ve İtalya seyahati ile kızlarının tahsillerini tamamladılar. Florens on dokuz yaşında iken İngiltere kraliçesi Viktoryaya takdim edildi. Bu uzun boylu zarif dilber İngiliz kızı Londra yüksek hayatına giri...
⇓ Devamını okuyunuz...
NİGHTİNGALE ( Florence ) – Bizde “Hemşîre” denilen hastabakıcı kadınların öncüsü , bu işe Kırım Harbi içinde İstanbulda başlamış şefkat ve fazîlet timsâli bir ingiliz kadını ,“ Lambalı (Kandilli) Hanım”,“Hastabakıcılar Kraliçesi” diye anılır ; 1820 de Londra civârında Florence'da çok zengin bir âilenin kızı olarak doğdu.
Daha pek küçük yaşından itibaren mis Florens çiçeklere karşı olan sevgisi ve hayvanlara karşı duyduğu merhameti ile etrafındakilerin nazarı dikkatini celbetmişt. Ablasile beraber tahsillerine fevkalâde ihtimam edilmiş, italyanca, lâtince, yunanca öğrenmişti. Babaları, kızlarının bilhassa şiir, edebiyat ve tarih bilgilerini genişletmelerini arzu etmişti.
Florens büyüdükçe çok zeki gayet nazik, neşeli bir kız oldu. Kışın genç arkadaşlarile toplanırlar, Şekspirin piyeslerini oynarlardı; o zaman, amatör aktörlerin hangi rolleri alacağını, ruhlarını çok iyi okumasını bilen Florens tayın ederdi. Fakat bütün bu varlık ve neşe içinde geçen hayatının hiç kimseye belli etmediği bir ıstırabı vardı. O da: kimsesiz, fakir, hasta insanların acılarıydı.
Zengin aile, bir Fransa ve İtalya seyahati ile kızlarının tahsillerini tamamladılar. Florens on dokuz yaşında iken İngiltere kraliçesi Viktoryaya takdim edildi. Bu uzun boylu zarif dilber İngiliz kızı Londra yüksek hayatına giriyor demekti. Fakat Florens, ruhunun bu mutantan hayata pek yabancı yaradılmış olduğunu biliyordu. Bazan evlerinden kaybolur, kendisini arayanlar hasta bir fakirin evinde bulurlardı.1844 de hastaneye giderek hastabakıcılık dersi almak arzusunu gösterdi. Fakat annesi mani oldu: “Florens gibi ve Florens yaşındaki bir kız kaba ve terbiyesiz kadınların yanında, annesinin şefkatli nazarlarından ayrı mı kalmalıydı?”
Florens sevgili anasını üzmemek için teklifini tekrarlamadı. Sadece hastalara ve fakirlere yardım edebilmek için meşhur hastanelerin raporlarını dikkatle toplamağa ve okumağa koyuldu. Nihayet kendi kendine, bazı esaslar koyacak kadar hastabakıcılığı anlamıştı. Mütemadiyen okuyan Florens, aile sohbetlerinde cazip fikirleri ile derin bir alâka uyandırdı. Bir gün İngilterenin tanınmış bir bilgini, ona yazdığı bir mektupta: “Eflâtun hakkında yazmakta olduğum kitapta sizin fikirlerinizden çok şeyler aldım” demişti.
Florens, edebiyata fevkalâde düşkündü. En asil şöhretin bir muharrir şöhreti olduğunu söylerdi. Edebiyat âleminde birçok tanınmış kimselerle mektuplaşan bir aile dostunun yanında ikinci bir seyahate çıktı. İtalya, Yunanistan ve Mısıra gitti. Oralardan yazdığı mektuplarda çok kuvvetli bir müşahid olduğunu gösterdi.
1850 yılında otuz yaşına basmıştı. Esim gününden hatıra defterine şu satırları yazmıştı “otuz yaşındayım! Tam Hazreti İsanın memur olduğu vazifeye başladığı yaş. Yarabbi! Şimdiden sonra bana,yalnız senin istediğini düşündürt!.”
Bir gün annesine şunları söyledi: “Anne.. evlenmiş olsaydım sizden ayrılacakdım değil mi? Hastabakıcı olursam sana ve Allaha yakın olacağım. Bana bir çok şeyler öğrettiğine, katlandım. Fakat tahsilimin tam olması için hastabakıcılığı da bilmeliyim.” Nihayet anasından izin alarak, zamanının en mükemmel nümune hastanesi olan Almanyada Ren üzerinde Kayzersverd müessesesine gitti. Burada bir eski kilise, bir ilkokul, bir darüleytam, bir muallim mektebi, yüz yataklı bir hastane vardı.
1854 de Kırım harbi başladı. Fransa ve İngiltere, Osmanlı imparatorlarının müttefiki olarak Rusyaya ilânı harp ettiler. Türk Fransız ve İngiliz orduları Kırımda harbediyorlardı. Harp çok şiddetliydi, kış müthiş güçlükler veriyordu. Yaralılar, Kırımdan sekiz gün süren uzun bir yolculuktan sonra İstanbula getiriliyordu. Türkler Selimiye kışlasını müttefiklerine hastane olarak vermişlerdi. Hastalara iyi kalbli Türk neferleri bakıyorlardı. Fakat bunlar hastabakıcılık bilmiyorlardı. Elleri bir kadın eli kadar şefik, ayakları bir kadın ayağı kadar hafif olamıyordu. Uzun seyahate dayanabilip de ölmiyenler, hastanede biribirlerine bakıyorlardı. O zaman İngilterede bir askerî hastaneye kadının girebileceğini düşünenler pek azdı. Florens kırk kadından mürekkep bir hastabakıcı bölüğü teşkil etti, bunların hepsi iyi kalbli, müşfik kadınlardı.
1854 senesi teşrinisanisinin dördüne İstanbula geldiler. Ayni günlerde gemiler dolusu yaralı da hastanelere akıyordu. Üsküdarda iki büyük hastane vardı.. Birisi Türk askerî hastanesiydi. Bin yataklı, mükemmel bir müesseseydi. Fakat bu bin yatak çoktan dolmuş bulunuyordu. Diğeri de Selimiyeydi. Florens, “kışla hastanesi” denilen bu ikincisine gitti. Orada durmadı, uyumadı, yemedi çalıştı. Altı ay sonra da Kırıma, cepheye gitti. Cephe gerisindeki hasta çadır ve barakalarını dolaştı. Yaralı askerler ona, gökten inmiş bir melek diye bakıyorlardı. Bu esnada hümmaya tutuldu. Hasta neferler, hastabakıcı hanımın hastalığını işitince yataklarında hüngün hüngür ağlamağa başlamışlardı. İstanbula sediye içinde döndü. Boğaziçinde hasta döşeğinden bölüğünün faaliyetini idare etti. Memleketine 1856 da Paris muahedesinin imzasından sonra döndü. İngiltere bu fedakâr kadını bir harp gemisi ile aldırtmak istedi, reddetti. İngilterede asker kendisini meşhur üç alayın bandosile karşılamak istedi, Florens, Londraya, misis Smit takma adiyle ailesine bile haber vermeden girdi. Oradan gene habersiz Derbişayr sayfiyesine gitti. Evine sanki Drund nehri kenarında bir gezintiden dönüyormuş gibi girdi. Bunu ablâsı hatıra defterinde şöyle yazıyor: “Dağların üstündeki küçük kilisenin çan sesleri onu karşılıyan masum ve yegâne merasim olmuştu... Muharebeden bozuk bir sıhhatle dönmüştü. Yanında tek bacaklı bir bahriye neferi, yetim bir Rus çocuğu, askerin kayalar arasında buldukları bir köpek vardı. Bahriyeliye bir ev satın aldı. Rus çocuğunu da evlâtlık edindi.
Florens 1861 de öldü. Gözlerini ebediyete yumuncaya kadar da daima insanların ıstırab ve yaralara teselli ve deva bulmağa çalıştı.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
N7I014
Tema
Kişi
Konular
Nightingale (Florence), Florance Nightingale, Florence Nightingale, Lambalı kadın, Kandilli kadın, Woman with the oil lamp, Hemşire, Nurse, Kırım Harbi, Crimean War (1856), Hastabakıcılar kraliçesi, Queen of caregivers, Londra, London, Kayzersverd, Selimiye Kışlası, Selimiye Barracks, Üsküdar, Kışla Hastanesi, Barracks Hospital, Derbişayr Sayfiyesi, Derbyshire, İngiltere, England, Drund Nehri, River Derwent
Tür
Kupür, Belge
Biçim
Baskı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi N7 Ni-Niş bölümü için yazılmış metin
Not
Kupürler, tükenmez kalemle yazılmış el yazısı madde metninin başlangıcını içeren kâğıt üzerine yapıştırılıp sıralamaya dair kâğıt üzerinde tükenmez kalemle işaretleme yapılmıştır.
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.