RİZA EFENDİ ( Müezzin Mehmed ) - 1886 da Üsküdarda Harmanlık Camiinin müezzini olub Bilâli Habeşîyi rahmet andıracak güzel bir sese ve melekleri imrendirecek güzel bir yüze sâhib o tarihde 19-20 yaşlarında bir genc ;hicrî 1303 yılı kurban bayramı sabahı(12 zilhicce,11 eylül 1886 cumartesi sabahı) Karacaahmed Mezarlığı içinden geçerek camie gelirken Arabacı Kınkın Mehmed adında ırz düşmanı esrarkeş bir şeririn tecâvüzüne uğrayarak kuşakla boğulmuş,öldürülmüşdü. Şehidîn pâk nâşini cinâyet yerinde gözümle gördüm.Yüzüne kenarları oualı mor bir grep örtmüşlerdi.Kar gibi beyaz bir dülbend sarılı bayramlık fesini bir kenara koymuşlar,üstünde bayramlık esvabı vardı,fakat ayakları çıplakdı,evinde abdest almış,camie yalın ayak takunya ile geliyormuş.Hücuma uğradığında elinden düşen fenerin iki camı kırılmış. Bayram sabahı ezandan önce uzunca bir kasîde okumak için evinden çok erken çıkmış.Mezarlık içinden geçen yol da her sabah geldiği yol imiş.Camiin imamına güzel bir kasîde okuyacağını akşamdan söylemiş.Riza Efendi görünmeyince imam merak etmiş,müezzinin evine birini göndermiş,anası :“ Riza camie gideli bir saatden fazla oluyor” deyince camide toplanmaya başlayan cemaat telâşa düşmüş , fenerlerle mezarlık içine dağılmışlar,yolda önce kırık feneri,boğuşurken ayaklarından fırlamış takunyal...

RİZA EFENDİ ( Müezzin Mehmed ) - 1886 da Üsküdarda Harmanlık Camiinin müezzini olub Bilâli Habeşîyi rahmet andıracak güzel bir sese ve melekleri imrendirecek güzel bir yüze sâhib o tarihde 19-20 yaşlarında bir genc ;hicrî 1303 yılı kurban bayramı sabahı(12 zilhicce,11 eylül 1886 cumartesi sabahı) Karacaahmed Mezarlığı içinden geçerek camie gelirken Arabacı Kınkın Mehmed adında ırz düşmanı esrarkeş bir şeririn tecâvüzüne uğrayarak kuşakla boğulmuş,öldürülmüşdü. Şehidîn pâk nâşini cinâyet yerinde gözümle gördüm.Yüzüne kenarları oualı mor bir grep örtmüşlerdi.Kar gibi beyaz bir dülbend sarılı bayramlık fesini bir kenara koymuşlar,üstünde bayramlık esvabı vardı,fakat ayakları çıplakdı,evinde abdest almış,camie yalın ayak takunya ile geliyormuş.Hücuma uğradığında elinden düşen fenerin iki camı kırılmış. Bayram sabahı ezandan önce uzunca bir kasîde okumak için evinden çok erken çıkmış.Mezarlık içinden geçen yol da her sabah geldiği yol imiş.Camiin imamına güzel bir kasîde okuyacağını akşamdan söylemiş.Riza Efendi görünmeyince imam merak etmiş,müezzinin evine birini göndermiş,anası :“ Riza camie gideli bir saatden fazla oluyor” deyince camide toplanmaya başlayan cemaat telâşa düşmüş , fenerlerle mezarlık içine dağılmışlar,yolda önce kırık feneri,boğuşurken ayaklarından fırlamış takunyaları görmüşler,sonra da kaatil tarafından eski bir kabir arkasına sürüklenib bırakılan cesedini bulmuşlar. O kurban bayramı Üsküdar için büyük bir mâtem olmuşdu.Şehid müezzinin cenâzesinde belki 5000 kişiden fazla,bir cemaati kübrâ toplanmışdı.Kabri Karacaahmeddedir,şehid edildiği yerin hemen yakınındadır; Kabir taşının manzum kitabesi kitâbesi manzum olan kabir taşı kalmamışdır 1957-1960 arasında kaybolmuşdur. Kaatil Kınkın Mehmed ayakdaşlarından birinin ihbârı üzerine yakalanmış ,muhâkesi bir yıl sürmüş ve Üsküdarda İskele Meydanında asılarak idam olunmuşdu. Vâsıf HİÇ