Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Riza (Deli) maddesi
RİZA ( Deli ) - İkinci Abdülhamid devri sonları ile meşrutiyetin ilk yıllarında İstanbulun namlı bir yankesicisi ;“Çarıkcı” denilen kese ve cüzdan kapıcılarından,çon şirin bir vak'ası anlatılır :
Bir akşam alaca karanlıkta Galatada manav dükkânından yemiş alan bir adamın elinden para çantasını çarpıp kaçmış.. Çantanın sahibi ile vakaya şahit olanlardan beş altı kişi de serserinin peşine düşmüşler.. Deli Riza yakalanacağını anlayınca ara sokaklardan birine dalmış, çantayı açmış, içinde bulduğu beş altını yutmuş, çantayı da içindeki ufaklıklarla rast gele bir dama fırlatmış, kendisi de bir kapının önüne, sızmış sarhoş taklidi ile yatmış.. Ve yatar yatmaz da peşindekiler, kafileye katılmış olan iki polis ile beraber yetişmişler.. Çanta sahibi de vakanın şahitleri de Deli Rizayı tanımakta güçlük çekmemişler:
- İşte hırsız bu heriftir! demişler..
Riza, pek tabii inkâr edecek,evvela peltek ve yavşan sarhoş ağziyle:
- Savulun başımdan be!..
Diyerek sunturlu bir küfür savurmuş,söktüremeyince sızlanmış:
- Ben çanta manta görmedim...
Demiş ve nihayet iki tokat yiyince derlenip toplanmış, üçüncü adımında ayılmış ve karakolu boylamış..Karakolda baş komiser, Abdülhamid devrinin eşsiz nüktedanlarından Hacı Ahmed Efendidir. Deli Riza yine:
- Ben çanta falan görmedim.. Benzetyorlar beni ağabey.....
⇓ Devamını okuyunuz...
RİZA ( Deli ) - İkinci Abdülhamid devri sonları ile meşrutiyetin ilk yıllarında İstanbulun namlı bir yankesicisi ;“Çarıkcı” denilen kese ve cüzdan kapıcılarından,çon şirin bir vak'ası anlatılır :
Bir akşam alaca karanlıkta Galatada manav dükkânından yemiş alan bir adamın elinden para çantasını çarpıp kaçmış.. Çantanın sahibi ile vakaya şahit olanlardan beş altı kişi de serserinin peşine düşmüşler.. Deli Riza yakalanacağını anlayınca ara sokaklardan birine dalmış, çantayı açmış, içinde bulduğu beş altını yutmuş, çantayı da içindeki ufaklıklarla rast gele bir dama fırlatmış, kendisi de bir kapının önüne, sızmış sarhoş taklidi ile yatmış.. Ve yatar yatmaz da peşindekiler, kafileye katılmış olan iki polis ile beraber yetişmişler.. Çanta sahibi de vakanın şahitleri de Deli Rizayı tanımakta güçlük çekmemişler:
- İşte hırsız bu heriftir! demişler..
Riza, pek tabii inkâr edecek,evvela peltek ve yavşan sarhoş ağziyle:
- Savulun başımdan be!..
Diyerek sunturlu bir küfür savurmuş,söktüremeyince sızlanmış:
- Ben çanta manta görmedim...
Demiş ve nihayet iki tokat yiyince derlenip toplanmış, üçüncü adımında ayılmış ve karakolu boylamış..Karakolda baş komiser, Abdülhamid devrinin eşsiz nüktedanlarından Hacı Ahmed Efendidir. Deli Riza yine:
- Ben çanta falan görmedim.. Benzetyorlar beni ağabey.. demiş.. Bir kapının önünde sızmış kalmışını.. Üstüme çullandılar, sille tokat buraya getirdiler. İnsanın adı çıkacağına canı çıksın ağabey.. Arayın her tarafımı.. Metelik bile yok...
Rizanın üstü didik didik aranmış, hakikaten metelik bile yok..
- Kaçarken bir yere attı, gizledi!..
- Sonra gidip alacak..
Demişler, fakat komiser tecrübeli, dalgayı derhal çakmış, eczahaneden bir bardak hind yağı aldırtarak serseriye zorla içirmiş.. Lüzumlu kap da getirilmiş.. Sahne rezalet ama Deli Rizada utanma arlanma yok, diğerlerinin de kulakları ve gözleri, devrin tuluat komiklerinin yüz kızartıcı tekerlemelelerini ve münasebetsiz el şakalarını dinleye göre en az Riza kadar pişkin..
Çok geçmemiş, Deli Riza yuttuğu beş altını tıngır tıngır düşürmüş.. Komiser:
- Ulan it! bunlar ne?
Diye sorunca Riza birden ciddileşmiş, yüzünde mâsum bir hayret:
- Meğer ben neymişim be ağabey!. Altın madeni varmış bende be!..
Demiş, Hacı Ahmed efendi kahkahayı atmış:
- Ulan kerata!. demiş.. İçinde altın madeni olduğunu haydi kabul ederim, para kesmek için darphâne de mi var?!.
Bu vak'adan sonra Deli Rizaya ayakdaşları tarafından “Tavuk Riza” denilmeye başlanmışdır.Âkibeti tesbit edilemedi ;meşrutiyet devrinde pek çok sabıkalılar arasında bir daha İstanbula dönmemek üzere Anadolunun uzak bir yerine sürülmüş olacakdır.
Servet
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Yazar/Üreten
Servet
Kod
R9A005
Tema
Kişi
Konular
Tür
Kupür, Belge
Biçim
Daktilo yazısı, Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Riza-Rizeliler bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Kupür daktiloyla yazılan metnin arasına yapıştırılmıştır.
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.