Maddeler
		İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
	Ciltler
		1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
	Arşiv
		Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
	Keşfet
		Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
	"Mûsîkî: Mûsîkî-nevîs Mu'âsır Hakkında" başlıklı Rauf Yektâ Bey hakkında kupür
					
					Tema
							Kişi
						Emeği Geçen
							
						Tür
							Kupür, Belge
						Paylaş
							X
									FB
									
								Bağlantılar
							→ Kullanım Şartları
								→ Geri Bildirim
								
							İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
														
						TÜM KAYIT
						Madde Başlığı
						
					Yazar/Üreten
						Bedî' Mensî
					Kod
						R4009
					Tema
						Kişi
					Konular
						Rauf Yektâ Bey, Besteci, Bestekâr, Composer, Müzik, Music, Müzisyen, Musician, Müzikolog, Musicologist, Şark Musikisi, Eastern Music, Oriental Music, Batı Müziği, Western Music, Zekai Dede, Bedi' Mensi, Hüseyin Sadettin Arel, Şehbal (Dergi), Şehbal (Journal), Hüseyin Saadettin Arel, Müzik Kütüphanesi, Musical Library, Viyana, Wien, Vienna, Musiki Kongresi, Musicology Congress, Kütüphane, Library
					Tür
						Kupür, Belge
					Biçim
						Baskı
					Dil
						Türkçe, Osmanlı Türkçesi
					Haklar
						Açık erişim
					Hak Sahibi
						Kadir Has Üniversitesi
					Not
						Kâğıt üzerine tükenmez kalem. Kupür madde başlığının yazıldığı kâğıda yanlamasına yapıştırılmıştır.
					Transliterasyon
						Mûsîkî Bir mûsîkî-nevîs mu’âsır hakkında Mûsîkîden, bâ-husûs şark mûsîkîsinden bahs edilirken, mu’âsır bir muharrer mûsîkîmizin sevimli ismini tahattür etmemek hemân kâbil değildir: Ra’uf Yektâ Bey. Bu isim ile -mûsikîye müntesib olalım, olmayalım- hepimizin bir parça ma’ârifemiz vardır; şu farkla ki, hakîkî bir sâhib-i ihtisâs olan Ra’uf Yektâ Bey’in ismi çoğumuza bir hüsn-i takdîr ve ihtirâm, ba’zımıza bir meyl-i gıbta ve istirkâb birazımıza da şübeh-i gayz ve bugz-ı ilhâm eder. Ma’a-hezâ şark mûsîkîsinin, hâ’iz-i ‘azm ve vukûf bir mücâhid-i mutatâvvi’i sıfatıyla yazdığı bütün rüsâle ve makâleleri mûsîkî-şinâslara da başkalarına da ‘aynı lezzetle okutmağa muvaffık olan bu yegâne muharririn, muhtelif kalblere telkîn etdiği hissiyât gûn-â-gûn içinde en samîmî ve hakîkîsi bilâ-şübhe, mebzûlen nâ’il olduğu takdîrât ve ihtirâmâtdır; gıbta ve istirkâb belki takdîr ve ihtirâmı velyedebilir; lakin Ra’uf Yektâ Bey’in bi-hakken zemîn olamayacağı bir şey var ki o da gayz ve bugzdur. Müferrit bir tevâzu’ ve bir nâzikî-i tab’ ile Re’fet ve Şefkâtî nefesinde mezc etmesinden dolayı isminin cüz’-i evveline ne kadar lâyık ise “Yektâ” nâmınada mûsîkî-i şark ve garbdeki vus’at-ı ıttılâ’ıyla o kadar müstehak olmuşdur; bunun içün husamâsında görülen meyl-i infi’âl, ‘ale’l-ekser ‘acizin kudrete karşı göstermek i’tiyâdında olduğu huşûnetlerden ‘ad edilmelidir. Ra’uf Yektâ Bey, kavâ’id-i nazariyeden mahrûm zannedilen mûsîkî-i şark nâsıl bir esâs kavîme mestend olduğunu sırf kendi mesâ’i-i zânniyesiyle öğrenmiş ve herkese öğretmekle vakf-ı hayât etmişdir. İstanbul kütübhâne-i ‘umûmîlerinde Ra’uf Bey’in istinsâh etmediği kütüb-i mûsîkîye yokdur; hatta en mühimlerinin muhtelif kütübhânelerdeki nüshalarını sûret-i mükerrerede mukâyese ederek vücûdu melhûz olan sehv nüshadan kurtulmağa çalışmışdır. Bizim kütübhânelerdeki tezebzüb idâreye vâkıf olanlar yalnız şu su’ûbetin iktihâmına bir muvaffakiyet derler. Fakat Ra’uf Bey onları istinsâh ile iktifâ etmemiş, hepsini ayrı ayrı tedkîk ve tenkîd; Farsî ve ‘Arabî olan bir çoklarını da tercüme etmişdir. Zekâî Dede Efendi merhûm ki muhafaza-ı âsâr islâf olan bir üstâd-ı fâzıldan aldığı nefâyis-i mazbûtata kavâ’id-i nazariye hakkındaki müktesebâtını i’lâve etdikden sonra, Ra’uf Yektâ Bey’in nikâh-ı tedkîki garb mûsîkîsine mun’ataf oldu. Mûsîkî-i garbin mebâdisinden ma’liyesine kadar vâsıta-ı tadkîk olabilecek âsârı tetebbu’ eyledi ve mûsîkîye dâ’ir Avrupa’da münteşir resâ’il-i mevkûteyi muntazaman ta’kîb ederek terekkiyât-ı vakı’aya hakkıyla vâkıf oldu. Hatta “Revü Müzikal”e gönderdiği makâleler ve notalarla Avrupa’da da nazar-ı dikkati celb etdi. karîben Viyana’da in’ikâd edecek olan mûsîkî kongresine bir ‘Osmânlı murahhası sıfatıyla med’uvv bulunuyor. İşte bir mûsîkî-i kıymet-dâra mâlik olduğumuzu her zemân ve her yerde bir gayret fütûr nâ-pâzîr ile berâhîn-i fenniyeye müsteniden ve bir istidlâl-i sehli ta’kîben nazarlarımıza ‘arz eden mûsîkî-i şark müdâfi’i Ra’uf Yektâ Beyin hüvviyet ve meziyyet-i mûsîkîsine dâ’ir pek kısa bir hulasa! Bu muktedir ve muhterem mûsîkî nevîsin cerâ’id ve ve resâ’ilde sık sık okuduğumuz câzibe-dâr yazılarından başka, bestekârlığa müte’allık âsârı da vardır; “Şehbal” devr-i istibdâdda bir feryâd ahrârâne” ismindeki millî şarkısını ve şu vesîleden bi’l-istifâde tasvîrini bu nüshaya derc etmekle müftehir olur. Bedi’ Mensî [Hüseyin Sadeddin Arel]
					Tarih
						1909-03-14
					Kaynak
						Şehbal, 1 Mart 1325 [14 Mart 1909], no. 1, s. 7
					Provenans
						İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
					Tema
						Kişi
					Emeği Geçen
						
					Tür
						Kupür, Belge
					Paylaş
						X
								FB
								
							Bağlantılar
						→ Kullanım Şartları
							→ Geri Bildirim
						İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
						
					