RAFAEL ( Sarı ) - Asrımız başlarında Galata ve Beyoğlunun en meşhur muhabbet dellallarından bir musevi ,kendisini yakından tanımış yazan Münir Süleyman Çapanoğlu bu adamın ahvâlini şöylece anlatıyor : “Orta boylu,pala bıyıklı,çilli,kılık kıyâfeti düzgün,elinde bastonla,mevsiminde şemsiye,pardüdü,palto ile dolaşır,Şişlide oturur.Ticaret vasıtası olan kızları ve kötü genclere karşı cömertti.Genclerden bir kaçını evinde barındırır besler,giydirir kuşatır,yerine işine göre de yalın ayakla hâneberduş kılığında yahud Apiko,pek süslü dolaştırırdı. “1880 lerde Balatda doğmuş,dedesi,dedesi müflis bir çuha tüccarı imiş,niçin o yolu seçdiğini sorduğumda vergisi ve iflas tehlikesi olmadığını söylemişdir. “Ana dili gibi fransızca,ispanyolca,italyanca konuşurdu,almanca,ingilizce,rumca,Türkçe konuşduğu zaman da türkden fark edilmezdi,ve kendisini ilk tanıyanlara adının Rafet olduğunu söylerdi. “Elindeki Gaca ve Şarolaların sokakdan toplama olmayıp kendi yetiştirmesi olmakla övünürdü.Fâhişeler istisnasız rum ve ermeni kadınları,kötü delikanlılar da Galatanın ve Beyoğlunun rum pedimu ve palıkarları idi.Onları peşkeş çeksikleri de ecnebi gemiciler,tayfalar ve İstanbul Limanını ziyâret eden yabancı harb gemilerinin bariyelileriydi.Sarı Rafaelin en çok iş yapdeğe devir de İstanbulun işgal yılları ol...

RAFAEL ( Sarı ) - Asrımız başlarında Galata ve Beyoğlunun en meşhur muhabbet dellallarından bir musevi ,kendisini yakından tanımış yazan Münir Süleyman Çapanoğlu bu adamın ahvâlini şöylece anlatıyor : “Orta boylu,pala bıyıklı,çilli,kılık kıyâfeti düzgün,elinde bastonla,mevsiminde şemsiye,pardüdü,palto ile dolaşır,Şişlide oturur.Ticaret vasıtası olan kızları ve kötü genclere karşı cömertti.Genclerden bir kaçını evinde barındırır besler,giydirir kuşatır,yerine işine göre de yalın ayakla hâneberduş kılığında yahud Apiko,pek süslü dolaştırırdı. “1880 lerde Balatda doğmuş,dedesi,dedesi müflis bir çuha tüccarı imiş,niçin o yolu seçdiğini sorduğumda vergisi ve iflas tehlikesi olmadığını söylemişdir. “Ana dili gibi fransızca,ispanyolca,italyanca konuşurdu,almanca,ingilizce,rumca,Türkçe konuşduğu zaman da türkden fark edilmezdi,ve kendisini ilk tanıyanlara adının Rafet olduğunu söylerdi. “Elindeki Gaca ve Şarolaların sokakdan toplama olmayıp kendi yetiştirmesi olmakla övünürdü.Fâhişeler istisnasız rum ve ermeni kadınları,kötü delikanlılar da Galatanın ve Beyoğlunun rum pedimu ve palıkarları idi.Onları peşkeş çeksikleri de ecnebi gemiciler,tayfalar ve İstanbul Limanını ziyâret eden yabancı harb gemilerinin bariyelileriydi.Sarı Rafaelin en çok iş yapdeğe devir de İstanbulun işgal yılları olmuşdu. “1927 da genc kızları ve küçük erkek çocukları fuhşa teşvik suçundan tevkif edildi,ingiltere tâbiiyetrinde olduğu anlaşıldı ve hudud dışı edildi”(Münir Süleyman Çapanoğlu;1945)