RUKİYE KADIN ( Kolbaşı ) - Geçen asır başında İstanbulun namlı bir çengisi ve esircisi ; oyun oynayamayacak kadar yaşlandığında bir oyuncu kolu kurmuş,yetiştirdiği tâze çengilerle kibar ve saray düğünlerine gitmiş ve o zaman “Kolbaşı” lakabı ile anılmışdı.Bir müddet sonra oyuncu kolunu da dağıtıp işi esirciliğe dökmüş,câriye satmak ve câriyelere oyun öeğretmek bâhenesiyle kibar ve rical ve sultan konaklarına girip çıkmaya devam etmiş, hanım efendilerle sultanların kocaları üzerindeki nüfuzlarından faydalanarak rüşvetini aldığı kimselere mansıblar almaya başlamışdı,ve kısa zamanda büyük bir servet sâhibi olmuşdu ;bâzı hanımefendiler ve câriyeler ile sahhâkelik münâsebetleri de kurmuşdu. Üçüncü Sultan Selim zamanında pâdişahın sevgili kız kardeşi Hatice Sultanın fevkalâde muhabbetini kazanmış,nüfuzlu sultanın mahremiyetine girmiş,öylesine yaklaşmışdır ki Hatice Sultanın Çengelköyündeki sîhilsarayının yakınında 25,000 kuruşa bir yalı satın alarak ayağını gece gündüz sultan kapusundan çekmez olmuşdu. 1807 ihtilâli ile Sultan Selimin tahtdan indirilmesi, 1808 de Alemdar Mustafa Paşanın saltanat darbesi ile Dördüncü Sultan Mustafanın tahtdan indirilerek İkinci Mahmudun pâdişah olması ,tanıdığı rical hanımlarının kocalarının da o iki ihtilâlde nüfuzlarını ve hattâ hayatlarını kaybetmele...

RUKİYE KADIN ( Kolbaşı ) - Geçen asır başında İstanbulun namlı bir çengisi ve esircisi ; oyun oynayamayacak kadar yaşlandığında bir oyuncu kolu kurmuş,yetiştirdiği tâze çengilerle kibar ve saray düğünlerine gitmiş ve o zaman “Kolbaşı” lakabı ile anılmışdı.Bir müddet sonra oyuncu kolunu da dağıtıp işi esirciliğe dökmüş,câriye satmak ve câriyelere oyun öeğretmek bâhenesiyle kibar ve rical ve sultan konaklarına girip çıkmaya devam etmiş, hanım efendilerle sultanların kocaları üzerindeki nüfuzlarından faydalanarak rüşvetini aldığı kimselere mansıblar almaya başlamışdı,ve kısa zamanda büyük bir servet sâhibi olmuşdu ;bâzı hanımefendiler ve câriyeler ile sahhâkelik münâsebetleri de kurmuşdu. Üçüncü Sultan Selim zamanında pâdişahın sevgili kız kardeşi Hatice Sultanın fevkalâde muhabbetini kazanmış,nüfuzlu sultanın mahremiyetine girmiş,öylesine yaklaşmışdır ki Hatice Sultanın Çengelköyündeki sîhilsarayının yakınında 25,000 kuruşa bir yalı satın alarak ayağını gece gündüz sultan kapusundan çekmez olmuşdu. 1807 ihtilâli ile Sultan Selimin tahtdan indirilmesi, 1808 de Alemdar Mustafa Paşanın saltanat darbesi ile Dördüncü Sultan Mustafanın tahtdan indirilerek İkinci Mahmudun pâdişah olması ,tanıdığı rical hanımlarının kocalarının da o iki ihtilâlde nüfuzlarını ve hattâ hayatlarını kaybetmeleri üzerine Kolbaşı Rukiye Kadının da baht çarke tersine dönmüş,ve hicrî 1226 ramazanında yeni bir genc hükümdarın ramazanı başında (eylül 1811) pâdişaha bu kadının ahvâli hakkında tafsilâtlı ihbarda bulunulmuş,İkinci Sultan Mahmud da Bostancıbaşı ağayı Rukiye Kadının idam fermanı ve cellâdlarla Çengelköyüne göndermişdi.Rukiye Kadın yalısından alınmış,Kule Bağçesine (Kuleli Askerî Lisesinin bulunduğu yer) getirilmiş,orada Bostancı başı tarafından nakid ve mücevherlerinin nerelerde saklandığı söyletildikden sonra boğularak idam olunmuş ve soyulan çıplak cesedi ayaklarına taş bağlanıp denize atılmış,yalısı da hazîne adına musadere edilmişdi. Bibl.: Câbî Said Efendi Vekaayinâmesi.