EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Arşiv
❯
S
❯
S2
Sâdık (Yorgancı) maddesi
SÂDIK ( Yorgancı ) - İkinci Abdülhamid devri sonlarında Beyoğlu tarafının namlı kabadayılarından bir delikanlı,aşırı derece güzelliğinden Yorgancı Güzeli diyenler de vardı,1905-1906 yıllarında ve henüz 24 yaşında iken bir hırvat kavas tarafından bıçaklanarak öldürülmüşdür.Cinâyet devrin tulumbacılık âleminde çok geniş akisler uyandırmış,Kanlıca Yangın Tulumbası Sandığı reisi Hüseyin Reis de o zamanların âdetince Yorgancı Güzelinin ağzından 35 kıt'alık bir destan yazmışdı, ayak takımından gencler tarafından ezberlenmişdi, Bir suretini,kendi köylüm olan Hüseyin Reisin defterinden istinsah ettim, imlâ ve ifâde bozukluklarına hiç dokunmadım. Vasfı hâlimi dinleyin ehibbâ Sebebi mevtimi ideyim beyan Görün ki ne imiş eceli kazâ Virmesün bir kulun başına Yezdan Şehri Beyoğlu yurdum karârım Her Ağacâmii semti civârım Serefraz gezmekde yokdur uyarım İsmim Sâdık idi kendim kahraman Bir zeman gezer idim ben âteş meşreb Yiğitlik bahsini güder idim heb Aklım fikrim kahramanlık rûzü şeb Böyle yazmış idi hükmüm Yaradan Kahbelik yolunda gezmedim aslaa Yüzbeyüz iderdim ben merdi dâvâ Dostuma dost idim düşmene hattâ Lâyıkını icrâ iderdim heman Bu aklile hayli zaman dolandım Arzum aldım her işden de usandım Ana baba kardeş sözüne kandım Çekilüb bir tarafa tuttum bir mekân Dükkânım var idi hâne...
⇓ Devamını okuyunuz...
SÂDIK ( Yorgancı ) - İkinci Abdülhamid devri sonlarında Beyoğlu tarafının namlı kabadayılarından bir delikanlı,aşırı derece güzelliğinden Yorgancı Güzeli diyenler de vardı,1905-1906 yıllarında ve henüz 24 yaşında iken bir hırvat kavas tarafından bıçaklanarak öldürülmüşdür.Cinâyet devrin tulumbacılık âleminde çok geniş akisler uyandırmış,Kanlıca Yangın Tulumbası Sandığı reisi Hüseyin Reis de o zamanların âdetince Yorgancı Güzelinin ağzından 35 kıt'alık bir destan yazmışdı, ayak takımından gencler tarafından ezberlenmişdi, Bir suretini,kendi köylüm olan Hüseyin Reisin defterinden istinsah ettim, imlâ ve ifâde bozukluklarına hiç dokunmadım. Vasfı hâlimi dinleyin ehibbâ Sebebi mevtimi ideyim beyan Görün ki ne imiş eceli kazâ Virmesün bir kulun başına Yezdan Şehri Beyoğlu yurdum karârım Her Ağacâmii semti civârım Serefraz gezmekde yokdur uyarım İsmim Sâdık idi kendim kahraman Bir zeman gezer idim ben âteş meşreb Yiğitlik bahsini güder idim heb Aklım fikrim kahramanlık rûzü şeb Böyle yazmış idi hükmüm Yaradan Kahbelik yolunda gezmedim aslaa Yüzbeyüz iderdim ben merdi dâvâ Dostuma dost idim düşmene hattâ Lâyıkını icrâ iderdim heman Bu aklile hayli zaman dolandım Arzum aldım her işden de usandım Ana baba kardeş sözüne kandım Çekilüb bir tarafa tuttum bir mekân Dükkânım var idi hâneme yakın İşimde gücümde olurdum sâkin Bir gice hânemden kalmazdım lâkin Bâzı gündüzleri eylerim cevelân Bir perşenbe günü lapadım irken Gönül hükmeyledi durup durur ken Şöyle bir aklıma eyledim yelken Didim Macar tarafına olayım revan Mahmud karındaşa didim birâder Seninle gezelim şöyle seraser İki refik dahi bulduk beraber Dördümüz dahi olduk bir akran Çıkdık Tarlabaşı seryrânına biz Hoş nazar eyledik heryanına biz Birince ol potinci dükkânına biz Hoş safâ geldinid didi Aleksan Çıkub bağçesinde eyledik ârâm Sâyei devletde sürdük bir eyyam Keyflermizi kermaâkerm itdikde tamam Haylice nuş ettik câmı erguvan Oradan kalkdık hep gülüşerek Eş ile dost hep gülüşerek oynaşarak Heryeri dönüp hem dolaşarak Geldik dâhil olduk hânemize el'an Cuma günü levende eyledik niyyet Ehibbâ didiler olmaz âkibet Bugün Levend kalabalık kıyâmet Bir fesad çıkar oluruz perişen Andan didim gelin ehibbâ bâri Seyahat idelim bir hoş civârı Laport Çiftliğine kıldık karârı Dördümüz bir ağza eyledik karârı Hâsılı Levenda olmadık seyyah Laport Çiftliğine kıldık azmi rah Pek gaafil bulundum almadım silâh Kim bilir ki karşına galacak düşman Vardık bir mahalle serdik ihramı Yedik içdik çok eyledik ahkâmı Dedim bârı getirmeden akşamı Gelin fabrikayı edelim seyren Vardık fabrikayı hayli dolandık Kuyular yanına doğru uzandık Çıkdı karşımıza bir cehli nâtık Dediki durmayın savulun bir yan Dedim ki durmanın nedir zararı Böylece ettim ana güftârı O bana basdıkça basdı azarı Hiddetlendi gaayet kabardı Mervan El idüp piştovun tekini attı Ânîde savuldum buşuna gitti Andan sonra öbürüne el attı Onu da boşalttı olmadan ziyan Kaçamak yolunu gösterdi bırak Yetişip ardından kavradım ancak ancak Bilmedim var imin belinde bıçak Vurdu sol böğrümden eyledi yaman Davranayım dedim kapandım yere Akan kızıl kanım oldu bir dere Eyvah yazık cana ama ne çâre Gam yemezdim geçeydi bir zaman Ol dedim aman gelin vuruldum Yetişin ehibba bilmem ne oldum Ciğerim sızladı gül gibi soldum İki dizlerimden kesildi derman Mahmud karındaşım geldi yanıma Dedi aman Sâdık ne oldu sana Dedim şimdi ecel göründü bana Zira bu cismi boyadı al kan Ânîde yetişdi lülacei Halil Beni aldı kucağına pek sefil Akar kızıl kanım misâli selsebil Dökülür katreler manendi bâran Çabuk getirdiler bir boş araba Beni oturttular hâlim pek fenâ Aldı etrafımı bir çok ehibbâ Cümlenin dîdesi olarak giryan Bir çavuş geldi der keşif olacak hâ Zirâ bu sözü emretti ağa Bu sözü kimse tutmadı aslaa Çekdi arabasını ol Pala Yuvan Bu hal ile beni koydular yola Ağlayanlar çok ve saçını yola Her gören dir vuran Allahdan bula Ruzi kıyametde olsun imtihan Dükkânlardan bırakdılar her işi Alayıma koşar hezaran kişi Karma karış oldu erkekle dişi Dediler yazık oldu şu civan Ali kerdeşim yolda rast geldi Ânîde yere düşüb bayıldı Dedi dostlar kardeşime ne oldu Bu ne hikmet idi ey ganî Yezdan Hânemin önüne geldim nihâyet Ol zaman sandım kopdu kıyâmet Anam derdiki evlâdım Sâdık âkibet Yıkub hânemizi eyledin viran Birisi seğirdip hekime gitti Hekim gelüp nabzıma el etti Dedi eyvah bu yiğitde iş bitti ............................ Babam der gör çeşmim selini Sâdık Harab ettin kasrı dilimi Sâdık Eyvah şimdi bükdün belimi Sâdık Şimden gerû heyrider mi bu can Mahmud karındaşım der ki gitti kardeşim Dostlar hengi taşa vurayım başım Elvedâ dinmesün gözümden yaşım Haşredek ağlayayım ciğerim püryan İylâlim der ki oldum ben senden cüdâ Görünmez gözüme geyri bir hemtâ Halka cennet olsa şu yalan dünyâ Şimden gerû bana zındandır zından Cümle ahbab bir araya geldiler Şu benim hâlime güfte kıldılar Yirmi dört yaşında seyridin dostlar Bana mesken oldu şu mezâristan Recamca dönmedin ey devri felek Bana zulmeyledin kaddim bükerek Server eylemeği fikreyleyerek Bu hâli mütekellim eyledi destan Bu uzun ve meşhur destan,tulumbacı ağzı cinâyet destanlarının en zayıflarından biridir.Kanlıca tulumbacıları reisi Hüseyin Reis için cemal âşıkı derlerdi ve yorgancı Sâdıka karşı da aşırı sevgisi vardı denilirdi.Yorgancı Sâdık Beyoğlundan kalkıp Kanlıcaya gece yatısı misâfirliğine gelir,Hüseyin Reisin gaayetle mamur ve meşhur olan bağçesinde baş başa işret ederlerdi. Destanda da yazılmışdır,Sâdık evliydi,yeni evlenmişdi.İsimleri Mahmud ve Ali olan iki de küçük kardeşi vardı,ki sadık vurulduğunda Mahmud 20,Alide 16-17 yaşlarında idi,Hüseyin Reis oçocuğu evlâd edinerek Kanlıcaya yanına almışdı,köyün seçkin tulumbacılarında biri oldu,bir ara da kahvecilik yapdığını hatırlıyorum,mütâreke yıllarında Anadoluya geçdi,millî mücâdeleye katıldı.Dükkânında Yorgancı Sâdıkın bir resmi asılı olduğunu hatırlarım.Başında ağabâni sarılı fes,üzerinde mintan ve belinde kuşak,bacaklarında pantalonla şalvar arası bir şey,yorgancı dükkânında çıplak ayakla çekilmiş bir resimdi ;bir alman tarafından çekildiği söylenirdi( 1946 ) Abdürrahman Cabir VADA
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
SÂDIK (BEZZAZLAR KÂHYASI HACI)
Yazar/Üreten
Abdürrahman Cabir Vada
Kod
S2057
Tema
Kişi
Konular
Sâdık (Bezzazlar Kâhyası Hacı), Bezzazlar Kâhyası Hacı Sâdık, Sâdık (Yorgancı), Yorgancı Güzeli, Suç, Crime, Cinayet, Murder, Beyoğlu, Kabadayı, Rowdy, Tulumbacı, Firefighter, Kanlıca Yangın Tulumbası Sandığı, Kanlıca Fire Brigade, Hüseyin Reis, Destan, Epos, Tarlabaşı, Levend, Levent, Laport Çiftliği, Laport Farm, Kanlıca
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Sad bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo
Tarih
1946
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK