Yakub Bey (Paşaoğlu) - Geçen asır başında Enderuni Hümâyun Seferli koğuşundan bir genc; ahvâli 1215 (1800-1801) de kaleme alınmış "Ravzatül Hûban" isimli risâlede şöyle kaydedilmişdir: "Seferli ağaların genci ve delikanlunun dinci ve güzellikde dahi birinci Paşaoğlu Mîr Yakub yani mahbubi mahcub ve âteşi aşka yelpâze mürâhik tâze hekim izni ile hânesinde istirâhete mezun ve hânesi dahi Kadı Kariyesi tarafında olmağla ol civânı âvâreye azimeti hâne behâne olmuş ve matlub mergûbu ve mecbûru Bostancı hamlacılarından Kara Mustafa nam pehlivan ile halvet ile muhabbet olub ve anın yalun ayağının ayakdaşı Samurkaş Numan nam bî aman ve anlar dahi hüsün ve letâfetde elhak afeti zaman ve zeberdest sâhib kırânı devran olub Yakub Beyi iki çifte yağlı piyadeye atub Kadı Kariyesinden öte Kalamış nâm sahili deryâ ki gaayetle tenha ve dirahti müntehâlar ile ârâste bir Bağı İrem bağçe olub ve ande bir hayme kurub ve yakub gülgonceyi derûni haymede soyub ve o iki nefer hamlacı fetâlar dahi soyunub üç gün üç gice kâh deryâde şinâverlik ve kâh dahi çimenzar sofrada güreş tutuşub dilâverlik ile Beyit Benimle bir gicecik câmebâba girmemisin Beni günâha sokub sen sevâba girmemisin dey^y öyle levend cünbüşleri olmuş ki Beyit Lâili yâr ağzında ammâ vâpesin olmuş nefes Âşıkı bî mârı gördüm can alub can ...

Yakub Bey (Paşaoğlu) - Geçen asır başında Enderuni Hümâyun Seferli koğuşundan bir genc; ahvâli 1215 (1800-1801) de kaleme alınmış "Ravzatül Hûban" isimli risâlede şöyle kaydedilmişdir: "Seferli ağaların genci ve delikanlunun dinci ve güzellikde dahi birinci Paşaoğlu Mîr Yakub yani mahbubi mahcub ve âteşi aşka yelpâze mürâhik tâze hekim izni ile hânesinde istirâhete mezun ve hânesi dahi Kadı Kariyesi tarafında olmağla ol civânı âvâreye azimeti hâne behâne olmuş ve matlub mergûbu ve mecbûru Bostancı hamlacılarından Kara Mustafa nam pehlivan ile halvet ile muhabbet olub ve anın yalun ayağının ayakdaşı Samurkaş Numan nam bî aman ve anlar dahi hüsün ve letâfetde elhak afeti zaman ve zeberdest sâhib kırânı devran olub Yakub Beyi iki çifte yağlı piyadeye atub Kadı Kariyesinden öte Kalamış nâm sahili deryâ ki gaayetle tenha ve dirahti müntehâlar ile ârâste bir Bağı İrem bağçe olub ve ande bir hayme kurub ve yakub gülgonceyi derûni haymede soyub ve o iki nefer hamlacı fetâlar dahi soyunub üç gün üç gice kâh deryâde şinâverlik ve kâh dahi çimenzar sofrada güreş tutuşub dilâverlik ile Beyit Benimle bir gicecik câmebâba girmemisin Beni günâha sokub sen sevâba girmemisin dey^y öyle levend cünbüşleri olmuş ki Beyit Lâili yâr ağzında ammâ vâpesin olmuş nefes Âşıkı bî mârı gördüm can alub can virmede Can alub can virmişler ve tamam murâda ermişler ve nârayı hey hey ile tabancalar ve kerrât ile fişekler atub nişangâh destiyi delmişler ve mîr Yakub ol serveri hûban ve Hamlacı Kara Mustafa nam pelengi bî aman ve Hamlacı Samurkaş Numan dedikleri ejder misâl civan bu abdi kemtere ayru ayru nakli macera eyleyüb velî nimeti bîminnet nezdinde hîyni hâcetde himâyet niyaz eylediler ve Yakub Beyi biz dahi yâri mahreb peyledik öyle âteşin heveskâr oğlan görmedik ki âşık ayağını öper koklar bulunmaz misli