Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Document titled "Şemseddin Sâmî'nin Vefâtı" (Death of Şemseddin Sâmî)
Theme
Event
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
SS8014
Theme
Event
Subject
Şemseddin Sâmi Bey, Şemseddin Sâmi, Vefat, Death, Erenköy, Erenköy Kabristanı, Erenköy Cemetery, Mezarlık, Cemetery, Kamusü'l-A'lam (Şemseddin Sami), Kamus-i Fransevi (Şemseddin Sami), Kamus-ı Türki (Şemseddin Sami), Anma yazısı, Obituary notice, Caddebostan, Cenaze töreni, Funeral ceremony, Sabah (Gazete), Sabah (Newspaper)
Type
Document
Format
Handwriting
Language
Turkish, Ottoman Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Note
Ink and pencil on paper
Transliteration
Şemse’d-dîn Sâmî’nin Vefâtı Sabâh Pazar 19 Hazirân 1904 6 Hazirân 1320 5 Rebî’ü’l-evvel 1322 Zîyâ’-ı ‘Azîm Cenâb-ı hakk ‘ömr ü şevket cihân-kıymet hazret-i şâhâneyi müzdâd buyursun mîn. Kalemiyle, ‘irfânıyla memleketimize hakîkaten müfîd ve meşkûr hidemât ifâsına muvaffak olmuş olan Şemse’d-dîn Sâmî Bey’in bir müddetden beri düçâr oldığı hastalıkdan rehâyâb olamayub dünkü gün akşam üzeri Erenköyü’nde kâ’in köşkünde emr-i celîl irca’âya lebbeyk-zen oldığı vâsıl-ı sem’-i te’essüf ve te’essür olmuşdur. Şemse’d-dîn Sâmî Bey birkaç nokta-ı nazardan memleketimizin vücûdıyla iftihâr eylediği erbâb-ı kalemden idi. Ma’lûmât-ı lisâniyesi, vukûf-ı ‘ilmîsi gâyet vâsı’ olan bu mütebahhir-i muktedir sâye-i ma’ârif-pirâye-i hazret-i padişâhîde taraf taraf küşâd edilmiş mekâtib-i mütenevvi’ede rahle-i tedrîse ittikâ eden talebeyn-i ‘ilm ve ‘irfânın teshîl-i terakkiyât-ı ‘ilmiyesine vâsıta olacak âsâr-ı muhallideyi mükemmelen vücûda getirmekde hakîkaten nâdirü’l-emsâldir. Ma’lûmât ve vâsı’aya, kudret-i kalemiyeye mâlik bir muharririn muntazaman çalışmak sûretiyle kütübhâne-i ‘irfân-ı memlekete ve gerek ne büyük, ne muhallid eserler yâdigâr bırakabileceğine Şemseddîn Sâmî Bey’in hayât-ı tahrîrânesi bir misâl-i kıymetdâr idi. « Kâmûsü’l-â’lâm » «Kâmûs-ı Fransevî» «Kâmûs-ı Türkî» gibi eserleri vücûda getirmek nasıl bir fikr-i intizâm-ı mesâ’î-perverâneye mâlik bulunmağa muvakkıf bulundığını nazar-ı dikkate alanlar Şemseddîn Sâmî Bey’in meziyet-i tahrîrânesini her dürlü takdîrin mâfûkunda bulurlar. Bu mükemmel kâmûsların tertîbinde merhûmun gösterdiği intizâm-ı dikkat-perverâneye hayran olmamak kâbil olmaz. Tetebbü’ ve tanzîmde bu derece muvaffakıyyet pek nâdir erbâb-ı kaleme müyessir olur. Kendisiyle refâkat-ı tahrîriyemiz otuz beş seneyi mütecâvizdir. Bu müddet-i medîde zarfında merhûmun mahâsin-i hılkıyesine delîl olur if’âl-ı hasenesinden başka bir hâli görülmemiş oldığına kendisini yakından tanıyanlar vâkıfdır. Şemseddîn Sâmî Bey vezâ’if-i insâniyeyi bi-hakkin tanımış, ifâ etmiş bir zât idi. Hayâtında en birinci emeli insâniyete ve nân ü ni’metiyle perverde oldığı devlet ve memlekete hidmetgüzâr olmağa mutahassır oldığı gibi ‘â’ilesinin te’mîn-i sa’âdet-hâliçün de gice gündüz çalışmakdan izzet alır idi. Şemseddîn Sâmî Bey’in âsâr-ı muhallidesi sinniyle mütenâsib olmayacak derecede çok vazî hacimdir. ‘İrfân ve zekâsını sinn-i vukûfun tecâribiyle de te’yîd etmiş bu muharrir-i muktedirin vaktinden evvel sac ve sakalı ağarmış olmağla beraber sinnine nazaran daha pek çok seneler âsâr-ı kalemiyesiyle memleketimize hidmet edebileceği me’mûl bulunuyordu. Dünkü gün bağtetan haber-i te’essüf âver-vefâtı alınarak merhûmun her dürlü meziyâtını takdîr edenlerin cümlesi igibi hey’et-i tahrîriyemiz erkânı dağdâr-ı hüzn ve te’essüf olarak eşk-i telehhüf dökmeye başlamışdır. Şemseddin Sâmî Bey merhûm ‘Osmânlı erbâb-ı kaleminin âmâl-ı terakkî-perverâne-i hazret-i tâcdârî dâ’ire-i mübeccelesinde nasıl çalışılacağının en parlak numûnelerini ahlâfına göstermiş göstermiş olmak cihetiyle bir vücûd-ı kıymet-dâr idi. Binâ’en-‘aleyh henüz genç denilebilecek ve daha pek çok hidmet edebilecek bir sinnde gaybûbet-i ebediyesi zâi’yât-ı ‘azîmedendir. Rahmetullah-ı ‘aleyh-i rahmeten vâsi’a Merhûm müşâr-ileyhin na’aş-ı mağfiret-i nakşı bugün Erenköyü’ndeki köşkünden sâ’at sekiz buçukda ihtifâlât-ı mahsûsa ile kaldırılarak oradaki Yeni Câmi’-i şerîfde nemâzı kılınub Erenköy Kabristanı’nda tehyi’e edilecek müdeffin-i mahsûsuna vedî’a-ı rahmet ve rahman kılınacakdır. Sabâh Pazarertesi 7 Hazirân 1320 20 Hazirân 1904 6 Rebî’ü’l-evvel 1322 Vukû’-ı irtihâli dünkü nüshamızda derc-i sahife-i te’essüf ve te’essür kılınmış olan teftîş-i ‘askerî komisyon-ı ‘âlîsi baş kâtibi rütbe-i evvelî sınıf-ı ulâ ricâlinden Fâzıl-ı şehîr Şemse’d-dîn Sâmî Bey’in na’aş-ı mağfiret-i nakşı dünkü gün sâ’at yedi buçuk raddelerinde Erenköyü’nde Caddebostânı’nda vâkı’ köşkünden ihtifâlât-ı lâyıka ile kaldırılarak cenâzenin önünde dervişân-ı tehlîl-hân oldukları ve bir mikdâr ‘asâkir-i şahâne ve polis ve belediye çavuşânı, tertîb-i sufûf-ı ihtirâm eyledikleri hâlde Erenkaryesi Câmi’-i şerîfine isâl olunarak orada salât-ı ‘asrın edâsından sonra cenâze nemâzı kılınub câmi’-i şerîf-i mezkûre karîb-i kabristanda merhûma zevceleri Emine Hanım’ın kabri yanında tehyi’e edilen makbere-i mahsûsada vedî’a-ı hâlde gufrân kılınmışdır. *** Merhûm müşâr-ileyh fâzıl-ı şehîr Şemse’d-dîn Sâmî Bey’in hidemât-ı fevke’l-‘âde-i ‘ilmiyesine göre meziyyet ve kıymetini takdîr iden eviddâ ve ahlâsı ve hatta yalnız âsârını okuyarak ve sa’at-i karihasının meftûnu olan yüzlerce mutâla’aını gaybubet-i ebediyesi müstelzim-i te’essürât-ı ‘umûmiye olan bu tahrîr-i zî-iktidâra karşı son vazîfe-i takdîr-nümâyı ifâ etmiş olmak üzere na’aş-ı mağfiret-i nakşının Erenköyü’nde Caddebostânı nâm mahalde vâkı’ köşkünden karye-i mezkûre kabristânına hîn-i isâlinde huzûr hâzır bulunmağa şitâbân olmuşlardır. Hazîne-i ‘irfân ve zekâ olan vir vücûdu sîne-i hâk-fenâya tevdî’ itmenin insânlarca ne derece mûcib-i te’ellüm olacağı simâlarda muntabı’-i ‘alâ’im hüzn ve kederden müstebân oluyordu. Hele Şemse’d-dîn Sâmî Bey’i bizim gibi pek yakından tanıyanlar böyle bir nûr-ı ‘irfânın bağtetan sönebileceğine bir dürlü izây ihtimâl viremediğinden ziyâ’ından dolayı eşk-i te’essür akıtmakda mütereddid gibi görünüyorlardı. İşte merhûmun İşte merhûmun na’aş-ı mağfiret nakşı Caddebostanı ile Erenköyü Câmi’-şerîfi arasındaki mesâfeyi bu hâl fecâ’at-ı iştimâl ile geçdi. Kabristân-ı fenâye doğru takarrub edildikce cenâzede hâzır bulunanların âlâmı müzdâd oluyordu. Nihâyet büsbütün yaklaşılınca artık herkes son dakîka-ı âlâmın geldiğini hiss ederek ağlamağa başladı. Cenâze dümû’-i te’essürât bârânı arasında seng-i musallâya vaz’ olundu. Hafr-ı mezâr ‘ameliyâtı esnâsında bir mu’tâd-ı kırâ’at olunan ahzâb-ı mukaddese-i kurâniye izdiyâd-hazne-bâ’is olduğundan tabutu seng-i musallâdan mezâr-ı fenâya indirmek içün kimsede hâl kalmadı. Herkes henüz toprağı ihtizâz itmekde bulunan kabre son bir nazar hazîn vedâ’-cûyâne ‘atfıyla hazîn hazîn ‘avdete mecbûr oldu. Mesâ’î-perverliğiyle, ‘ilmiyle, fazlıyla ahyar-ı ümmet sırasına geçmiş olan Şemse’d-dîn Sâmî Bey’in nâmını son def’a ihtirâm ile yâd etmek, bâ-husûs kalem-i himmetinin mahsûl-i bedî’î olan âsâr-ı nefîsenin kısm-ı küllîsini tab’ ve temsîl ile şeref-yâb olmuş bir idâre için lâzımedendir. «Sabâh» her zemân «Şemse’d-dîn Sâmî nâm-ı muhteremini tekrîmât-ı mahsûsa ile yâda rahmet ve gufrân râbü’l-‘ibâde mazhariyeti temînâtını irâd edecekdir. Rahmetullah-ı ‘aleyh-i rahmeten vâsi’aten Cenâzede hâzır bulunanlar diye bir liste var. Arzu edersen kopya ederim.
Date
1904-06-19, 1904-06-20
Source
Sabah, 19 June 1904, no. 5267, p. 3; Sabah, 20 June 1904, no. 5268, p. 2
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Event
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.