ŞORİS (Elyas Noel) – 1962 yılı temmuzunda cinsî haz ve arzular yolunda Joclyn Kalomenni adında evli ve otuz yaşında güzel bir fransız kadınını, hile yolu ile boş bir apartıman dairesine sokarak arzusuna nâil olduktan sonra feci bir şekilde keserek öldüren kaatil bir ermeni genci (B.: Cihangir Cinâyeti). Kriminoloğlarin, ruh hekimlerinin üzerinde duracaklar, anaların, babaların, veli ve mürebbilerin de dikkatini çekmesi geren bedbaht cânî tipidir. 1940 da doğmuşdur, sekiz aşında anasını, onaltı yaşında babasını kaybetmiş, askere gidinceye kadar iki ablasının velâyeti ve baskısı altında yaşamış, ve müdhiş cinâyetini Erzincanda nüfuz olarak askerliğini yapmış iken izin ile İstanbula geldiği zaman işlemişdir. Saint-Michel Lisesindeki tahsili yarım kalmış, 1,80 metro boyunda iri yarı bir genç olan E.N. Şoris cinâyetini itirafında kendisinden şöyle bahsetmişdir :“Hayatımda hiç bir zaman bir kız arkadaşım olmadı; dâimâ bir kadına âşık olmak istedim, ablalarımın sıkı tutumu yüzünden buna fırsat bulamadım. Arkadaşlarımın anlattıkları aşk hikâyelerini dinledikçe kendimden utanıyordum”. Elyas Şoris cinaytden sonra kıt’asına iltihak etmek üzere Erzincana gitmiş, gece sinemada “Aşk ızdırabdır” filmini seyretmek, ve ayni gece misafir kaldığı Park Palas Otelinde uyur iken tevkif edilerek İstanb...

ŞORİS (Elyas Noel) – 1962 yılı temmuzunda cinsî haz ve arzular yolunda Joclyn Kalomenni adında evli ve otuz yaşında güzel bir fransız kadınını, hile yolu ile boş bir apartıman dairesine sokarak arzusuna nâil olduktan sonra feci bir şekilde keserek öldüren kaatil bir ermeni genci (B.: Cihangir Cinâyeti). Kriminoloğlarin, ruh hekimlerinin üzerinde duracaklar, anaların, babaların, veli ve mürebbilerin de dikkatini çekmesi geren bedbaht cânî tipidir. 1940 da doğmuşdur, sekiz aşında anasını, onaltı yaşında babasını kaybetmiş, askere gidinceye kadar iki ablasının velâyeti ve baskısı altında yaşamış, ve müdhiş cinâyetini Erzincanda nüfuz olarak askerliğini yapmış iken izin ile İstanbula geldiği zaman işlemişdir. Saint-Michel Lisesindeki tahsili yarım kalmış, 1,80 metro boyunda iri yarı bir genç olan E.N. Şoris cinâyetini itirafında kendisinden şöyle bahsetmişdir :“Hayatımda hiç bir zaman bir kız arkadaşım olmadı; dâimâ bir kadına âşık olmak istedim, ablalarımın sıkı tutumu yüzünden buna fırsat bulamadım. Arkadaşlarımın anlattıkları aşk hikâyelerini dinledikçe kendimden utanıyordum”. Elyas Şoris cinaytden sonra kıt’asına iltihak etmek üzere Erzincana gitmiş, gece sinemada “Aşk ızdırabdır” filmini seyretmek, ve ayni gece misafir kaldığı Park Palas Otelinde uyur iken tevkif edilerek İstanbula getirilmişdir.