TOPHÂNE AHVÂLİ – Geçen asır sonlarıda yaşamış kalender halk şâiri Erzurumlu Âşık İbrahimin gencliğinde Tophâne sokaklarında sürttüğü zamanları anlatan bir manzumesidir ; öyle sanıyoruz ki Enderunlu Fazıl Beyin “Tophâneli” şarkısından mülhem olarak yazılmışdır. Tophâne zamanımızda eski havasını çok kaybetmişdir, ama hâlâ bir gencin oraya düşmesi halk nazarında hoş görülmez,ve hâneberduş çocukların ve genclerin kolayca barınacak yer buldukları semt olarak bilinir, “Tophâne Çocuğu” tabiri kötü bir anlam taşır.Erzurumlu kalender âşıkın manzumesi şudur : Tophâne dilberi mühmelân kopuk Yalun ayaklarla vururlar topuk Gemici kayıkcı yalı uşağı Ya hammal civanı ipden kuşağı Perçemleri yağlı gözleri bağlı Sîne bülbülleri şehrî ya dağlı Bakarsın kınalı kuzudur dilber Sekeşleşince de olur bir ejder Fıransız italyan ingiliz maltız Ayaklarna şâhın şu dökemez kız Tophâne bekârı sevmezse civan O herif şekli beşerde hayvan Gördün ki bir mahbub İstanbul malı Heman işmar çakub balta asmalı Sıkılma birâder bura Tophâne Yapış gel eline kalenderâne Pâyi bûsegâhdır âzürde olur Sakın çıplak ayak gezdirme nolur Zâhirde olsa da o şûh daltaban Gönüller tahtının celîsi sultan Tophânede bunca germâbe neden Soyunup yıkansun diye gülbeden Tophânem Tophânem bilirsün hâlim Her adım başında bir mah ce...

TOPHÂNE AHVÂLİ – Geçen asır sonlarıda yaşamış kalender halk şâiri Erzurumlu Âşık İbrahimin gencliğinde Tophâne sokaklarında sürttüğü zamanları anlatan bir manzumesidir ; öyle sanıyoruz ki Enderunlu Fazıl Beyin “Tophâneli” şarkısından mülhem olarak yazılmışdır. Tophâne zamanımızda eski havasını çok kaybetmişdir, ama hâlâ bir gencin oraya düşmesi halk nazarında hoş görülmez,ve hâneberduş çocukların ve genclerin kolayca barınacak yer buldukları semt olarak bilinir, “Tophâne Çocuğu” tabiri kötü bir anlam taşır.Erzurumlu kalender âşıkın manzumesi şudur : Tophâne dilberi mühmelân kopuk Yalun ayaklarla vururlar topuk Gemici kayıkcı yalı uşağı Ya hammal civanı ipden kuşağı Perçemleri yağlı gözleri bağlı Sîne bülbülleri şehrî ya dağlı Bakarsın kınalı kuzudur dilber Sekeşleşince de olur bir ejder Fıransız italyan ingiliz maltız Ayaklarna şâhın şu dökemez kız Tophâne bekârı sevmezse civan O herif şekli beşerde hayvan Gördün ki bir mahbub İstanbul malı Heman işmar çakub balta asmalı Sıkılma birâder bura Tophâne Yapış gel eline kalenderâne Pâyi bûsegâhdır âzürde olur Sakın çıplak ayak gezdirme nolur Zâhirde olsa da o şûh daltaban Gönüller tahtının celîsi sultan Tophânede bunca germâbe neden Soyunup yıkansun diye gülbeden Tophânem Tophânem bilirsün hâlim Her adım başında bir mah cemâlim Kimisi kadife bürüncük ipek Cennet kaçkınıdır sanursun melek Kimisi gaayetle gaddar ve zâlim Anları târife yokdur mecâlimx Bilmezler âşıkın kadir kiymetin Gözgöre enîsi olur bir itin Uslanmadı gitti gel gör bu dadaş Yine Tophâneden seçdi arkadaş Tophâne malı bir tâze yârim var Abaza çapkını nâmi Şehsüvar Yalun ayağına yüz gözç sürerim Anınla her gice kadre irerim Pîrim Hacı Bektaş himmeti ile Erâzilden kapub geçirdim ele Didim ey serkeşim câyi selâmet Şahkulu Tekkesi o dâri hikmet