Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Document titled "Tesbih"
TESBİH - “ Sübhan kökünden arabca bir isimdir,Sübhânallah diyerek Cenâbı Hakkı takdis etme.İbâdetde Allâhın adını şu kadar defa lizânen veya zihnen,kalben anar iken kaç defa andığını bilme yolunda kullanılan sureti mahsusada hazırlanmış bir ipliğe dizili dânecikler ” Kaamusu Türkî
Eskiden yalnız ibâdetde kullanılırdı,zamanımızda el eğlencesi olarak da kullanılmaktadır.
İslâm âleminde tesbihin ne zaman icâd edildiği bilinmiyor.Bir rivâyete göre peygambere giyâbî sonsuz sevgisi,aşkı ile meşhur Yemenli çoban Veys (Üveys) El-Karânî Medîneye Hz.Muhammedi görmeye gelir,Peygamber gazvede olduğu için bulamamış,görememiş,yakınlarından ona âid her hangi bir şeyi ziyâret etmek istediğini söylemişdir,kendisine Hz.Muhammedin gazveye gitmeden önce ağrıdığı için çıkardığı bir dişini göstermişler.Veys hemen kendi otuz iki dişini çıkarı o tek dişin yanına koymuş.Hz.Muhammed seferden döndüğünde bu otuzüç dişi gördüğünde gözleri yaşararak :“Sübhânallah..sübhânallah !..”.Otuzdâneli olan Tesbih bu sevgi hâtırasından kalmış.
Tesbih en az 33 dâneli,ve en çok onun üç misli 99 dâneli olur.Tekke zikirlerinde de 500 yahud 1000 dâneli Tekke Tesbihleri kullanılırdı.
Tesbih pek çeşidli maddeden yapıla gelmişdir ;zümrüd,yâkut,fîrûze,yeşim,akik gibi kiymetli taşlardan,inciden,kehrûbâ ve mercandan,anberden,Kâbe ...
⇓ Read more...
TESBİH - “ Sübhan kökünden arabca bir isimdir,Sübhânallah diyerek Cenâbı Hakkı takdis etme.İbâdetde Allâhın adını şu kadar defa lizânen veya zihnen,kalben anar iken kaç defa andığını bilme yolunda kullanılan sureti mahsusada hazırlanmış bir ipliğe dizili dânecikler ” Kaamusu Türkî
Eskiden yalnız ibâdetde kullanılırdı,zamanımızda el eğlencesi olarak da kullanılmaktadır.
İslâm âleminde tesbihin ne zaman icâd edildiği bilinmiyor.Bir rivâyete göre peygambere giyâbî sonsuz sevgisi,aşkı ile meşhur Yemenli çoban Veys (Üveys) El-Karânî Medîneye Hz.Muhammedi görmeye gelir,Peygamber gazvede olduğu için bulamamış,görememiş,yakınlarından ona âid her hangi bir şeyi ziyâret etmek istediğini söylemişdir,kendisine Hz.Muhammedin gazveye gitmeden önce ağrıdığı için çıkardığı bir dişini göstermişler.Veys hemen kendi otuz iki dişini çıkarı o tek dişin yanına koymuş.Hz.Muhammed seferden döndüğünde bu otuzüç dişi gördüğünde gözleri yaşararak :“Sübhânallah..sübhânallah !..”.Otuzdâneli olan Tesbih bu sevgi hâtırasından kalmış.
Tesbih en az 33 dâneli,ve en çok onun üç misli 99 dâneli olur.Tekke zikirlerinde de 500 yahud 1000 dâneli Tekke Tesbihleri kullanılırdı.
Tesbih pek çeşidli maddeden yapıla gelmişdir ;zümrüd,yâkut,fîrûze,yeşim,akik gibi kiymetli taşlardan,inciden,kehrûbâ ve mercandan,anberden,Kâbe toprağından,abanozdan,ve pelesenk,demirhindi,sandal,gül,zeytin,unnab,ûd,narçil (hindistan cevizi ağacı,kuka hindistan cevizi ağacı kökü gibi ağaçlardan,fildişinden ve som denilen balık dişinden tesbihler yapılmışdır.Kullanılan maddenin kiymetine ve tesbihcinin hüner ve işciliğine göre tek başına servet ifade eden olan tesbihler yapılmışdır.
99 dâneli normal ibâdet tesbihinde her 33 dâne arasında iki aded uzunca bir parça vardır ki “Durak” denilir,tesbihin iki ucunun bağlantı noktasında da daha büyük uzunca bir parça vardır ki “İmâme” adını taşır.İmâmenin ucunda da örgülü ve püsküllü bir kısım vardır ki “Kamçı” denilir.Tesbihin dizildiği ipliğin adı da “Tahril” dir.
Tasbihin dâneleri “Tesbihci” denilen asıl sanatkâr tarafından yapılır.Duraklar ile imâmeyi tesbihçiye yamak esnafdan bilinmiş “İmâmeci” ler yapar,kamçıları da yine tesbihciye yamak “Kamçıcı”lar örerdi.Kamçılar,imâmesi ile birlikde bir tesbihin kiymetinin şânına denk sanat eseri olmuşlardır.
Tesbihde aranılan işçilik kiymeti 99 dânenin kıl kadar farksız aynı büyüklükde olmasıdır.
İslâm âleminde tesbihcilikde İran bir isim yapamamışdır.Arab tesbihleri alelâde şeyler olmuş,güzel ve kiymetli tesbihler Hindistanda,işciliği sanat harikası tasbihler de Türkiyede yapılmışdır.
Memleketimizde tesbihcilik sanatının gelişmesi XVI. Yüzyılda başlar.Bilhassa İstanbul bütün islâm dünyasına en güzel tesbihleri göndermişdir.Eski şah eser türk tesbihlerini yapmış sanatkârların isimleri maalesef bilinmiyor.XVIII yıl sonundan sonra bilinen namlı tesbihciler şunlardır:Mevlevîhânekapulu Mahmud Usta,Topkapulu Sâdık Usta,Topuz İsmail Usta,Tosun Usta,Balatlı Nuri Usta,Beylerbeyli Ali Usta,Horozun Salih Usta,Neşiktaşlı Sağır Rifat Usta,Eyyublu Deli Tâhir Usta,Erzurumlu Mehmed Usta,Halil Usta.
Mevlevihanekapulu Mehmed Erzurumlu Mehmed Usta siyah kehrûbadan tesbihler yapar,durak ve imâmelerini de kendisi yapar,dâneleri altın kakmalarla süsler,yine altın kakma olarak duraklardan birinin üstüne “Sübhânallah”,digerinin üstüne “Elhamdülillah”,imâmenin üstüne de “Allâhüekber” yazardı,yılda 99 taneli ancak bir tespih yapar ve 100 altına satardı.Bu sanatkârın ifâdesine göre ustası,adı bilinmiyor,sert bir taş olan yeşimden böyle bir tesbihi 10 yılda tamamlamışdı.
Kumkapulu Mevlevîhânekapulu Mahmud Ustayı sipâriş ettiği bir tesbihi yaparken İkinci Sultan Mahmud sanatkârın evine kadar giderek sık sık ziyâret etmişdir.
En zor yapılır tesbihler dâneleri küre şeklindeki tesbihlerdir.Dâneleri menşûrî tıraşlı veya beyzî dâneli tesbihler,mercimek şekilli dâneler niseten daha kolay işlenmişlerdir.
Birinci Cihan Harbinden önce İstanbul işi bir zümrüd tespih Mısırda 50,000 altına satılmış,1918-1919 arasında İstanbula gelen bir hind mihrâcesi elindeki fîzûze tesbihin 300 İngiliz lirasına satın alındığını söylemiş,yine o yıllar ara İstanbula gelmiş Buhârâlı bir zât hind işi yâkut tesbihine 20,000 lira verildiği halde satmamışdır.
Sokollu Mehmed Paşanın küre şeklinde iri Hürmüz incilerinden 99 lu bir tesbihi vardı ki o 99 aded şahdâne incinin üstüne gibârî (ancak lup ile okunur) hat ile bütün bir mushafı şerif yazılmışdı.Kiymetine baha biçilmez bu tespih,Mehmed Paşanın şehid edildiği zaman sırtında bulunan ve âile elinde teberrüken saklanmış kanıl gömleğile birlikde Sokolluzâdelerin Karağaçdaki yalısında çıkan yangında binâ ile bir ikde yanıp kaybolmuşdur.
Eskiden İstanbulun büyük selâtin camilerinin avluları tespih satıcıları sergileri ile dolu idi.İStanbulda son zamanlara gelinceye kadar yüzlerce tesbihcinin işlediği muakkakdır.Birinci Sultan Ahmed kendi adına nisbetle anılan meşhur altı minâreli büyük camiinin bir cuma günü açılış merâsiminde gelen cemaate hediye olarak ûd ağacından 90.000 tespih dağıttırmışve camiin içini,iç ve dış avlularını dolduran dağıttırmışdı.
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
T11002
Theme
Folklore
Subject
Type
Document
Format
Typewriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Note
Typewriting on paper
Bibliography Note
Şemseddin Sami, "Kamûs-i Türki"
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.