YETİMOĞLU – Asıl adı bilinmiyor,geçen asır başlarında Kasımpaşa ve Galatanın namlı zorbalarından bir tersâne çavuşu ;Galatada Sandıkcılarbaşı denilen yerde büyük ve mükellef bir kahvehânesi vardı.Kahvehânesi,onun küçük bir işâreti ile her türlü tecâvüz ve cinâyeti işlemeye hazır kalyoncu haşerâtının yatağı idi. İt kopuk modasına uygun olarak pek süslü gezerdi,sırtında on keselik ingiliz abasından Cezâyir Kesimi evab (B.: Cezâyir Kesimi,cild 7,sayfa 3531), tozluklarına sırma işlemeliydi. XXXXXXXXXX abasından Cezâyir Kesimi esvab (B.:Cezâyir Kesimi,cild 7,sayfa 3531),tozluklarına varınca sırma işlemeliydi.Beline ve başına çok kıymetli şallar sarardı,yanında da hepsi cezâyir kesimli ve pek süslü mahbub uşaklarla dolaşırdı. Hicrî 1226 yılında (m.1811)Kaptan Paşa (Kara Mehmed Paşa) tersâne çavuşlarının şal sarmalarını şiddetle yasak ettiği halde ,Tersâne Başağası bu Yetimoğluna kıyafetinden ötürü küçük bir ihtarda bile bulunamamışdı. İstanbulda bir rum papazının bir vilâyet reâyasından sekizbin kuruş alacağı varmış,tahsil edemeyince ,aldığı takdirde yarısı ona bağışlayarak Yetimoğlunu vekil tayin etti,o da divanıhümâyunde bir dâvâ açdı.Kadıasker Efendi huzuruna zorba kılığında çıkdı,haddinden fazla sözler söyledi,şeriat huzuruna dâvet edilen borclulara da çok kaba muamelede bulundu.Ka...

YETİMOĞLU – Asıl adı bilinmiyor,geçen asır başlarında Kasımpaşa ve Galatanın namlı zorbalarından bir tersâne çavuşu ;Galatada Sandıkcılarbaşı denilen yerde büyük ve mükellef bir kahvehânesi vardı.Kahvehânesi,onun küçük bir işâreti ile her türlü tecâvüz ve cinâyeti işlemeye hazır kalyoncu haşerâtının yatağı idi. İt kopuk modasına uygun olarak pek süslü gezerdi,sırtında on keselik ingiliz abasından Cezâyir Kesimi evab (B.: Cezâyir Kesimi,cild 7,sayfa 3531), tozluklarına sırma işlemeliydi. XXXXXXXXXX abasından Cezâyir Kesimi esvab (B.:Cezâyir Kesimi,cild 7,sayfa 3531),tozluklarına varınca sırma işlemeliydi.Beline ve başına çok kıymetli şallar sarardı,yanında da hepsi cezâyir kesimli ve pek süslü mahbub uşaklarla dolaşırdı. Hicrî 1226 yılında (m.1811)Kaptan Paşa (Kara Mehmed Paşa) tersâne çavuşlarının şal sarmalarını şiddetle yasak ettiği halde ,Tersâne Başağası bu Yetimoğluna kıyafetinden ötürü küçük bir ihtarda bile bulunamamışdı. İstanbulda bir rum papazının bir vilâyet reâyasından sekizbin kuruş alacağı varmış,tahsil edemeyince ,aldığı takdirde yarısı ona bağışlayarak Yetimoğlunu vekil tayin etti,o da divanıhümâyunde bir dâvâ açdı.Kadıasker Efendi huzuruna zorba kılığında çıkdı,haddinden fazla sözler söyledi,şeriat huzuruna dâvet edilen borclulara da çok kaba muamelede bulundu.Kadıasker Efendi papazın hakkını teslim etmekle beraber Yetimoğlunu Kaptanpaşaya şikâye etti. Donanma Karakedize çıkmak üzere Büyükdere önünde bulunuyordu,“Gemisine gitsin” diye Yetimoğluna emir geldi,zorba çavuş da :“Dâvâm vardır,bu sene denize gitmem” cevabını verince Kaptan Paşa bunu fırsat bildi,Sandıkcılarbaşındaki kahvehânesi bir gün ansızın basılda,Yetimoğlu yakalanıp Tersâneye götürüldü,orada silâhları alınıp esvabı soyuldukdan sonra,bir iç donu ve gömlekle,baş açık ve yalın ayak, ayak bilekleri prangalı,Galatanın en kalabalık yerlerinden geçirilip bir kayığa konuldu ve Büyükderede bulunan donanmaya götürüldü,ve paşa gemisinde söz söyletilmeyerek idam edildi,cesedi denize atıldı. Yetimoğlunun âkibeti Galata haşerâtı için bir gözdağı oldu,emsâli zorbalar bir müddet ortalıkda görünmez oldular. Bibl.: Câbi Said Vekaayinâmesi .