GÜLSUYU SOKAĞI CİNAYETİ – İstanbulun mihnetler ve meşakkatler içinde yaşayan aşağı tabaka halk hayatı üzerine roman konusu olacak bir vak’adır; 1965 yılı martı ortalarında bir gece ,gece yarısından sonra Eyyubda Nişancımustafapaşa Mahallesinde bulunan bu sokakda 12 yaşındaki kızı ile oturan bir dul xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx kadın,mahkeme kararı ile boşandığı eski kocası tarafınadn öldürülmüş, ve sonra da oturduğu ahşab ev kundaklanarak yakılmışdır. Adı Mübeccel ve vechen de güzelce olan ve 40 yaşında bulunan kadın deniz binbaşılığından emekli bir zâtin kızıdır,babasından, oturduğu ahşab ev ile üç ayda bir aldığı 390 liralık bir maaş kalmışdır; Eyyub Camiinde de Karınca Duâsı satarak geçinmektedir. Bir matbaada mürettiblik yapmış,sonra âvâreliğe vurmuş, xxxxx cami avlusunda dua kâğıdları satan, adak horozları kesen ve mezar kazıcılık yapan eski kocası boşadığı kadının çok parası olduğu bulunduğu kanaatindedir, kızını behâne ederek de kadın ile arada bir konuşmakta ve tekrar evlenme teklifinde bulunmaktadır. Vak’a gecesi eve girmiş,teklifi red edilince tehdide başlamış,tehdid de cinâyete kadar varmışdır. Yanan evden küçük kızı,can yoldaşı olarak besledikleri ve yatak odalarında yatırdıkları Karabaş adındaki bir köpek kurtarmışdır.Burnu ile pencere camını kıran ve acı sesle uluyan hayvan...

GÜLSUYU SOKAĞI CİNAYETİ – İstanbulun mihnetler ve meşakkatler içinde yaşayan aşağı tabaka halk hayatı üzerine roman konusu olacak bir vak’adır; 1965 yılı martı ortalarında bir gece ,gece yarısından sonra Eyyubda Nişancımustafapaşa Mahallesinde bulunan bu sokakda 12 yaşındaki kızı ile oturan bir dul xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx kadın,mahkeme kararı ile boşandığı eski kocası tarafınadn öldürülmüş, ve sonra da oturduğu ahşab ev kundaklanarak yakılmışdır. Adı Mübeccel ve vechen de güzelce olan ve 40 yaşında bulunan kadın deniz binbaşılığından emekli bir zâtin kızıdır,babasından, oturduğu ahşab ev ile üç ayda bir aldığı 390 liralık bir maaş kalmışdır; Eyyub Camiinde de Karınca Duâsı satarak geçinmektedir. Bir matbaada mürettiblik yapmış,sonra âvâreliğe vurmuş, xxxxx cami avlusunda dua kâğıdları satan, adak horozları kesen ve mezar kazıcılık yapan eski kocası boşadığı kadının çok parası olduğu bulunduğu kanaatindedir, kızını behâne ederek de kadın ile arada bir konuşmakta ve tekrar evlenme teklifinde bulunmaktadır. Vak’a gecesi eve girmiş,teklifi red edilince tehdide başlamış,tehdid de cinâyete kadar varmışdır. Yanan evden küçük kızı,can yoldaşı olarak besledikleri ve yatak odalarında yatırdıkları Karabaş adındaki bir köpek kurtarmışdır.Burnu ile pencere camını kıran ve acı sesle uluyan hayvanın sesine kalkmış komşular, her ikisini de pencereye merdiven dayayarak ateşin henüz odayı sarmadığı sırada evden çıkarmışlardır. Kaatil,suçunu itiraf etmişdir.Vak’anın adlî safhası tesbit edilemedi. Bürhaneddin OLKER Bibl.: 15-17 mart 1965 tarihli gazeteler.