Geçen asrın ilk yarısında Galata’nın meşhur meyhânelerinden biri; deniz kenarında, Karaoğlan İskelesi yanında harâbathâne olub Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzinin: “Ben yetişmedim, görmedim” diyerek rivâyetler üzerine nakline göre her gece içinde kırk elli hâneberduş yatar dârülnedvei haşerât imiş. 1866 da vefât etmiş olub kabri Kazlıçeşme Bektâşi Tekkesi hazîresinde olan Dilâver Babanın bu meyhâne için en az yüzelli kıta tahmin ettiğimiz uzun bir manzumes vardır. (B: Perîşanbaba Tekkesi; Dilâver Baba). Manzumenin fihristine nazaran “Tezgâh”, “Meşrûbat” (İçkiler), “Nukliyâyt” (Mezeler), “Muhabbeti Şebâne” (Gece Muhabbeti), “Rezaleti Hîzan” (Kötü Delikanlıların Rezâleti), “Menkibeî Ahilea Civan”, “Firârı Ahilea bâ Mustafa Bey”, “Katli Sürmeli Oğlan be desti Keşiş”, ve “Katli Hançerigüzel be desti Kara Yani” serlevhalı bendleri tamamen kaybolmuşdur; Âşık Râzinin evrâkı metrûkesi arasında bu uzun manzumenin elimize geçen kısmı baş tarafdan 17 kıt’a ile sondan 7 kıt’adır : Kız Dimo’nun Meyhhânesi Meyh’aneler bir dânesi Sakız gülü uşakların Her biri bir dür dânesi Mevkiinde var isâbet Lebi deryâ pür letâfet Târif idem tafsil ile Takdire şâyandır elbet Aya Nikol Kilisesi Karaoğlan İskelesi Galatanın şenlik yeri Sanasın Bâbil Kulesi Frenk talyan urum ermen Hûri melek g...

Geçen asrın ilk yarısında Galata’nın meşhur meyhânelerinden biri; deniz kenarında, Karaoğlan İskelesi yanında harâbathâne olub Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzinin: “Ben yetişmedim, görmedim” diyerek rivâyetler üzerine nakline göre her gece içinde kırk elli hâneberduş yatar dârülnedvei haşerât imiş. 1866 da vefât etmiş olub kabri Kazlıçeşme Bektâşi Tekkesi hazîresinde olan Dilâver Babanın bu meyhâne için en az yüzelli kıta tahmin ettiğimiz uzun bir manzumes vardır. (B: Perîşanbaba Tekkesi; Dilâver Baba). Manzumenin fihristine nazaran “Tezgâh”, “Meşrûbat” (İçkiler), “Nukliyâyt” (Mezeler), “Muhabbeti Şebâne” (Gece Muhabbeti), “Rezaleti Hîzan” (Kötü Delikanlıların Rezâleti), “Menkibeî Ahilea Civan”, “Firârı Ahilea bâ Mustafa Bey”, “Katli Sürmeli Oğlan be desti Keşiş”, ve “Katli Hançerigüzel be desti Kara Yani” serlevhalı bendleri tamamen kaybolmuşdur; Âşık Râzinin evrâkı metrûkesi arasında bu uzun manzumenin elimize geçen kısmı baş tarafdan 17 kıt’a ile sondan 7 kıt’adır : Kız Dimo’nun Meyhhânesi Meyh’aneler bir dânesi Sakız gülü uşakların Her biri bir dür dânesi Mevkiinde var isâbet Lebi deryâ pür letâfet Târif idem tafsil ile Takdire şâyandır elbet Aya Nikol Kilisesi Karaoğlan İskelesi Galatanın şenlik yeri Sanasın Bâbil Kulesi Frenk talyan urum ermen Hûri melek gül yâsemen Şıkırdım it hergelesi Dîvü şeytan hem ehremen Gündüz kovan gece dalyan Pâ bürehne sîne uryan Harâbâti mestâneler İdem size bir bir beyan Bâyû geda alâ ednâ Kimi câhil kimi dânâ Tezgâh başında dururlar Usta şâkird pirû bernâ Cümlenin var bir tâzesi Âteşi aşk yelpâzesi Lebi gülgûn pâyi billûr Cur’ai aşkın mezesi Âşıkların hepsi bulut Mâşukları misâli put Tapar durur leylü nehar Ki reşkâveri Kavmi Lût İşmar çakub yâ bû diye Bir perçemi merguuleye Sayd olunur mühmel civan Bir kabede bir lûleye Laterina lavta keman Miçoları oynat heman Hep adalı tavşanlardır Dört nefer Yûsufu zaman İstefodur biri şâhın Eğri kor dâim külâhın Raksa çıkıp topuk vursa Pâyi olur bûsegâhın Biri Çakır Tiryandafil Destinde sûri İsrâfil Koparır hüsnü kıyâmet Olmasa vaslı selsebil Biri dai Angilidi Yok bâbı vaslın kilidi Berdâr etmiş perçeminde Nice şakîl pelidi Ahir biri sırma kâkül Ahilea nâm gonca gül Meygedenin âbı rûyi Aşıkları püskül püskül Yokdur anın hiç menendi Aşk ile soyunmiş kendi Sankim Hüseyin Paşanın Çıplak Tersâne Levendi Kıymetin etmiş dü bâlâ Türki tekellümle âlâ Ol mehpâre gümrahların Serveridir Ahinlea Sâir mühmelânı hizan Bî haddü hesâbı mizan Külheniler ki şeytandan Desturu etmiş istîzan Hâyi hûyi mestâneyi Terk idüp kır peymâneyi Gerdende zenciri cünûn Gördüm nice divâneyi Dilâver gel hû deyûb çık Yalın ayak bâşı açık Ceddi ekberimiz Âdem Mâyesi bir avuç balçık Hacı Bektaş Pir bendesi Meydânı aşk efkendesi Çık çalmadan sırtın hele Hâk üzre şeytan kündesi Bekler seni başka tezgâh Kılmak içün sırdan âgâh Hak yolunda soyunmuşlar Hak âşıkı evi dergâh Gilmânı var altun adı Hem bâde var kevser tadı Canbazı var deşti aşkın Ya Mecnunu ya Ferhadı Olsa uryan ser tâ be pâ Libas olur iffet hayâ Şem’i kâfur misâl yanar Be aşkı şeyhü evliyâ Subhu mesâ dilde tekbir Bunda iki can olur bir Aşık ile mâşuk içün Hem dahi tek olmuş kabir Vaktiyle Galatada denizin Ayios Nikolos Kilisesine kadar geldiği rivâyetine 1866 dan önce yazılmış bu manzume de teyid etmektedir. (B: Ayios Nikolaos Rum Ortrdoks Kilisesi, cild 3, sayfa 1583). Vasıf HİÇ İstanbul Çarşısı, Kalpakcılarbaşı Destanı (Metni için bakınız: C. 7, S. 8766)