GÜLMEZ (Oktay) – Dâhiliye Vekâleti memurin sicili ahvâl kalemi birinci sınıf memurlarından Hayri Sönmez’in 1938 de yayınlanmış “Tövbe ve And ;Genclere Öğüd ve İçki Kullananlara İbret” isimli küçük otobiyografisinde hitab ettiği genclerden; 1964 de alkol ibtilâsı ve o ibtilânın sürüklediği serkeşlikler ve uygunsuz hareketler yüzünden hava kuvvetlerinden çıkarılmış 23 yaşında bir astsubay olup aynı yıl içinde kendisine içki parası vermediği nedeni ile Bakırköyünde soğuk suda oturan elli yaşındaki anasını yine bir içki cinneti buhrânı ile öldürmüşdür. Gazetelerde yayınlanan resimlerinde melih bir sîmâya sahib olduğu görülen bu bahtsız Oktay’ın eli kalem tuta bilse, yazacağı bir otobiyografı-îtirafnâme,H.Sönmez’in “Tövbe ve And” isimli kitabından kat kat dehşetli bir ibret eseri olabilir.Vak’adan yedi ay sonra,1965 martında başlayan muhâkemesinde 65 yaşındaki babası :“Tek erkek evlâdım,ümmidimdi,okuttum,içkiye dadanması herşeyi mahvetti,çok uğraşdım,önleyemedim,evlendi,karısı onu bu yüzden bırakıp kaçdı,bu hâdise de işi büstün azıtmasına sebeb oldu,ordudan çıkarıldıkdın sonra da bizden her gün içki parası istemeye almaya başladı,beni öldüreceğini his ettim,Şebinkarahisarına kaçdım,ertesi gün anasını öldürmüş,beni öldürseydi de bu hâli görmeseydim..” demişdir.Bu âile fâciasının nasıl ...

GÜLMEZ (Oktay) – Dâhiliye Vekâleti memurin sicili ahvâl kalemi birinci sınıf memurlarından Hayri Sönmez’in 1938 de yayınlanmış “Tövbe ve And ;Genclere Öğüd ve İçki Kullananlara İbret” isimli küçük otobiyografisinde hitab ettiği genclerden; 1964 de alkol ibtilâsı ve o ibtilânın sürüklediği serkeşlikler ve uygunsuz hareketler yüzünden hava kuvvetlerinden çıkarılmış 23 yaşında bir astsubay olup aynı yıl içinde kendisine içki parası vermediği nedeni ile Bakırköyünde soğuk suda oturan elli yaşındaki anasını yine bir içki cinneti buhrânı ile öldürmüşdür. Gazetelerde yayınlanan resimlerinde melih bir sîmâya sahib olduğu görülen bu bahtsız Oktay’ın eli kalem tuta bilse, yazacağı bir otobiyografı-îtirafnâme,H.Sönmez’in “Tövbe ve And” isimli kitabından kat kat dehşetli bir ibret eseri olabilir.Vak’adan yedi ay sonra,1965 martında başlayan muhâkemesinde 65 yaşındaki babası :“Tek erkek evlâdım,ümmidimdi,okuttum,içkiye dadanması herşeyi mahvetti,çok uğraşdım,önleyemedim,evlendi,karısı onu bu yüzden bırakıp kaçdı,bu hâdise de işi büstün azıtmasına sebeb oldu,ordudan çıkarıldıkdın sonra da bizden her gün içki parası istemeye almaya başladı,beni öldüreceğini his ettim,Şebinkarahisarına kaçdım,ertesi gün anasını öldürmüş,beni öldürseydi de bu hâli görmeseydim..” demişdir.Bu âile fâciasının nasıl bir cezâî hükme bağlandığı tesbit edilemedi (B.: Sönmez,Hayri) Burhâneddin OLKER