Gazeteci; kudretli kaleme, geniş bilgisi, zerâfet ve zekâsı ile İstanbul basınının temsilcilerinden biri; 1927 de babasının memur olarak bulunduğu Eskişehirde doğdu; Rûhi Devrim ile Sâmiye Devrimin oğludur. Rûhi Devrim, seçkin gazetecinin yetişmesinde önemeli yeri olan şahsiyet sâhibi bir babadır; Üsküdarlı Talât Bey ile (B.: Tâlat Bey, Üsküdarlı) Adapazarı eşrâfından Mehmed Efendinin kızı Şehime Hanımın oğlu olan Rûhi Bey orta tahsilini yaparken çocuk sayılacak çağda Millî Mücâdeleye gönüllü olarak katılmış, tahsilini harbden sonra Ankarada tamamlayarak Tapu ve Kadastro umum müdürlüğüne intisab etmiş, ehliyet ve doğruluğu ile tanınmış bir memur olarak Anadolunun muhtelif vilâyetlerinde dolaşmış, ve kırk senelik bir hizmetten sonra İstanbul Bakırköy Tapu Sicil Muhâfızlığından emekliye ayrılmışdır. Babasının memuriyetle dolaşdığı Anadolu kasabalarının ilk ve orta okullarında okuyan Hakkı Devrim 1947 de İstnabulda Kabataş Erkek Lisesinden mezun olmuş, İstanbul Hukuk Fakültesini bitirmiş, fakat adliyeye intisab etmemiş, stajını yapdığı halde avukatlıkda yapmamışdır; basın âleminin câzibesinde, gazeteciliği meslek edinmişdir. Hukuk Fakültesinde talebe iken İstanbul Radyosunun söz ve temsil yayınlarına katılır, Türkiye Turizm Kurumunda çalışır, gazetelere de yazılar yazardı. Askerliği...

Gazeteci; kudretli kaleme, geniş bilgisi, zerâfet ve zekâsı ile İstanbul basınının temsilcilerinden biri; 1927 de babasının memur olarak bulunduğu Eskişehirde doğdu; Rûhi Devrim ile Sâmiye Devrimin oğludur. Rûhi Devrim, seçkin gazetecinin yetişmesinde önemeli yeri olan şahsiyet sâhibi bir babadır; Üsküdarlı Talât Bey ile (B.: Tâlat Bey, Üsküdarlı) Adapazarı eşrâfından Mehmed Efendinin kızı Şehime Hanımın oğlu olan Rûhi Bey orta tahsilini yaparken çocuk sayılacak çağda Millî Mücâdeleye gönüllü olarak katılmış, tahsilini harbden sonra Ankarada tamamlayarak Tapu ve Kadastro umum müdürlüğüne intisab etmiş, ehliyet ve doğruluğu ile tanınmış bir memur olarak Anadolunun muhtelif vilâyetlerinde dolaşmış, ve kırk senelik bir hizmetten sonra İstanbul Bakırköy Tapu Sicil Muhâfızlığından emekliye ayrılmışdır. Babasının memuriyetle dolaşdığı Anadolu kasabalarının ilk ve orta okullarında okuyan Hakkı Devrim 1947 de İstnabulda Kabataş Erkek Lisesinden mezun olmuş, İstanbul Hukuk Fakültesini bitirmiş, fakat adliyeye intisab etmemiş, stajını yapdığı halde avukatlıkda yapmamışdır; basın âleminin câzibesinde, gazeteciliği meslek edinmişdir. Hukuk Fakültesinde talebe iken İstanbul Radyosunun söz ve temsil yayınlarına katılır, Türkiye Turizm Kurumunda çalışır, gazetelere de yazılar yazardı. Askerliğini yapdıkdan sonra 1956 da gazeteciliğe meslek olarak atıldı. Son Saat gazetesinde sekreter, Tercüman gazetesinde muhabir, Havadis gazetesinde sekreter, Yeni Sabah gazetesinde sekreter, istihbarat ve magazin servisleri şefi ve umumî neşriyat müdürü olarak çalışmıştır. Tasvir gazetesinde de bir müddet Neşriyat Müdürü olarak bulunmuş, daha sonra Yeni Sabah’ı kapatan Safa Kılıçoğlu ve yazar arkadaşı Nezihe Araz ile birlikte haftalık “Meydan” gazetesini kurmuştur. Hâlen bu gazetenin sahiplerinden ve umumî neşriyat müdürüdür. İzmir’de çıkan “Ege Ekspres” gazetesinin de başyazarıdır. Hayatının bütününü mesleğine vermiş gazetecilerdendir; iyi fransızca bilir, fikir ve sanat akımlarını dikkatle tâkip ederek okur, tek eğlencesi, kendi tâbiri ile “yazın fırsat bulabilirse denize kacmak” dıı. 1953 de Dr. Murat Cankat’ın kızı Gülseren Hanım ile evlenmişdir; Gülseren Devrim de gazetelerde tefrika hâlinde tercüme eserler neşretmektedir; bu tercümelerinden Jean-Paul Sartre’ın üç cildlik “Hürriyetin Yolları”, ve Mihail Şolohov’un “Vatan için dövüşüşler” isimli eserleri kitab hâlinde çıkmışdır. Hakkı Devrim (Resim: Nezih)