1880 ile 1885 arasında saray tüfenkcilerinden bir arnavud; bu ademin hakkında Üsküdarlı halk şâiri Tophâne ketebesinden Âşık Râzinin ağır bir hicviyesi vardır : Kega mı toska mı bilemem iblis Posbıyık zebâni kılıklı habis Cehennem kütüğü bir şakî lûtî Destan adı ider destanı telvis Bir şâribül leyli vennihar kâfir Sayılmaz mel’unun işleri bir bir Habisi mücmelen ideyim teşhir Libâsı katrâni iderek telbis Ehremen sîmâ ki oynatur aklı İfrit pençeleri kara tırnaklı Engerek gözleri kanlı çapaklı Teke gibi kokar öyle rezil pis Kasem ki kâfiri müslim nümâdır Güzeller başına şerir belâdır Şek ve şübhe yok ki mehdi zinâdır Dini kuru ırzu nâmusu müflis Nice gül goncası şâhi hûbânı Nefsi leîminin itmiş kurbânı Bonyunda üç nefer dilberin kaanı Berdar edilecek pelîdi habis Râzi Tüfenkci Destan Ağanın âkibetini de şöyle anlatıyor : “Petnahordan ve Kısır Dereden öte Hırsız Yatağı denilen mevkîde kuşakla boğuldukdan sonra bir kaç yerinden bıçaklanmış cesedi bulundu. Yapılan tahkikatda o günlerde Tophânenin kaldırım itlerinden Süslü Paraşkeva ve Kemerburgazlı bağçıvan Manol adında iki rum genci ile sık sık görüşdüğü, cinâyetin başka bir yerde işlenerek cesedin Hırsız Yatağına götürülüb atıldığı tesbit edildi, lâkin maznunlar hakkında katil olduklarına dâir delil bulunamadı. Bir rivâyetde ç...

1880 ile 1885 arasında saray tüfenkcilerinden bir arnavud; bu ademin hakkında Üsküdarlı halk şâiri Tophâne ketebesinden Âşık Râzinin ağır bir hicviyesi vardır : Kega mı toska mı bilemem iblis Posbıyık zebâni kılıklı habis Cehennem kütüğü bir şakî lûtî Destan adı ider destanı telvis Bir şâribül leyli vennihar kâfir Sayılmaz mel’unun işleri bir bir Habisi mücmelen ideyim teşhir Libâsı katrâni iderek telbis Ehremen sîmâ ki oynatur aklı İfrit pençeleri kara tırnaklı Engerek gözleri kanlı çapaklı Teke gibi kokar öyle rezil pis Kasem ki kâfiri müslim nümâdır Güzeller başına şerir belâdır Şek ve şübhe yok ki mehdi zinâdır Dini kuru ırzu nâmusu müflis Nice gül goncası şâhi hûbânı Nefsi leîminin itmiş kurbânı Bonyunda üç nefer dilberin kaanı Berdar edilecek pelîdi habis Râzi Tüfenkci Destan Ağanın âkibetini de şöyle anlatıyor : “Petnahordan ve Kısır Dereden öte Hırsız Yatağı denilen mevkîde kuşakla boğuldukdan sonra bir kaç yerinden bıçaklanmış cesedi bulundu. Yapılan tahkikatda o günlerde Tophânenin kaldırım itlerinden Süslü Paraşkeva ve Kemerburgazlı bağçıvan Manol adında iki rum genci ile sık sık görüşdüğü, cinâyetin başka bir yerde işlenerek cesedin Hırsız Yatağına götürülüb atıldığı tesbit edildi, lâkin maznunlar hakkında katil olduklarına dâir delil bulunamadı. Bir rivâyetde çıkdı, Debreli bir arnavud beyi kendi yakını bir gence tecâvüzünü öğrenerek katlettirmişdir dediler. Vücudu vâcibül izâle şerir olduğundan zâbıta da vak’anın üstüne düşmedi” (B.: David, Gürcü). Bu Destan Ağanın bir mârifeti de hafiyelik idi, o yoldan da çok can yakmış olacakdır. Vâsıf HİÇ