EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Maddeler
❯
8. Cilt: Çir-Diş
DAVUD (Külhanbeyi Pîrûze)
Hamam hülhanından yetişmiş bir hâneberduş delikanlı olub (B. : Külhanbeyleri) adına bir aşk mâcerâsının kahramanı olarak 1835 ile 1845 arasında yazıldığı anlaşılan bir fevâid mecmuasında rastlandı, o metni aynen naklediyoruz : Vasfı Pîrûze Davud : Lala ulu baskısından âzâde Pîrûze lâkabı kendi beyzâde İsmi şerîfidir Davud o şâhın Çekdirmişdir ebrûlerin Bihzâde Ayağın öpmeğe bin altun benden Hüsün pazarında çıksa mezâde Tesvîri Hanım : Cevizli Konakdır Taşvantaşında Çeşme karşusunda yokuş başında Cunbada ol nigâr tâzeden tâze Ne sürme ne rastık kirpik kaşında Şâver Hanım dirler ol yoşma güle Aklı dâim şehbaz er oynaşında Ahvâli Hanım : İşte Kerem Aslı Şirinle Ferhad Misâli halleri gün günden berbad Aşk âteşi sarmış saçak çatıyı Göklere dayanmış âh ile feryad Pîrûze Davud Bey külhenî çapkın Naza çeker kendin ol kaddi şemşad Ahvâli Püser : Cezâyir kesimli dalfesli levend Pırpırılar şâhı servi ser bülend Baldırı çıplakdır topuklu civan Siyeh çerde peleng şakîi derbend İnce belde kuşak serinde zülfü Nigâhında gamze üç dürlü kemend Şiddeti İştiyâkı Hanım : Ferâce yaşmağın sıyırdı attı Didiler Şâverim aklın oynattı Ol külhenî kopuk oğlan yolunda Irz u nâmusunu bir pula sattı Tâze avret hasır yakdı başında Hünkâr huzurunda derdin anlattı Medhü Senâyi Pâdişah : Hilâ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Hamam hülhanından yetişmiş bir hâneberduş delikanlı olub (B. : Külhanbeyleri) adına bir aşk mâcerâsının kahramanı olarak 1835 ile 1845 arasında yazıldığı anlaşılan bir fevâid mecmuasında rastlandı, o metni aynen naklediyoruz : Vasfı Pîrûze Davud : Lala ulu baskısından âzâde Pîrûze lâkabı kendi beyzâde İsmi şerîfidir Davud o şâhın Çekdirmişdir ebrûlerin Bihzâde Ayağın öpmeğe bin altun benden Hüsün pazarında çıksa mezâde Tesvîri Hanım : Cevizli Konakdır Taşvantaşında Çeşme karşusunda yokuş başında Cunbada ol nigâr tâzeden tâze Ne sürme ne rastık kirpik kaşında Şâver Hanım dirler ol yoşma güle Aklı dâim şehbaz er oynaşında Ahvâli Hanım : İşte Kerem Aslı Şirinle Ferhad Misâli halleri gün günden berbad Aşk âteşi sarmış saçak çatıyı Göklere dayanmış âh ile feryad Pîrûze Davud Bey külhenî çapkın Naza çeker kendin ol kaddi şemşad Ahvâli Püser : Cezâyir kesimli dalfesli levend Pırpırılar şâhı servi ser bülend Baldırı çıplakdır topuklu civan Siyeh çerde peleng şakîi derbend İnce belde kuşak serinde zülfü Nigâhında gamze üç dürlü kemend Şiddeti İştiyâkı Hanım : Ferâce yaşmağın sıyırdı attı Didiler Şâverim aklın oynattı Ol külhenî kopuk oğlan yolunda Irz u nâmusunu bir pula sattı Tâze avret hasır yakdı başında Hünkâr huzurunda derdin anlattı Medhü Senâyi Pâdişah : Hilâfet tahtının mûciz beyânı Gazâ meydânının sâhibkırânı Han Mahmûdi Ablî ol nâmı pâki Yek nazarda ider sîmü zer hâki Gûş idüb Şâverin âh ü feryâdın Arşe nakşeyledi adlile âdın “Ey herbiri bir şekerlebin üftâdeü mecbûru kalenderan birâderlerimize râvii sâdık beyânıdır ki yüzbaşı Zehrimâr Ali Ağa Külhanbeyi Pîrûze Davud Beyi Gedikpaşada derdest idüb Hünkâr huzuruna varub ol zeberdest oğlana sormuşlar ki (B.: Gedikpaşa Hamamı) sen bu hanımı tahtı nikâhına helâlinden alır mısın demişler. Meclisin heybetinden oğlanın dili tutulub sükût ikrardır demişlerdir ve Tavşantaşlı Şâver Hanım Haremi Hümâyunda olmakla Dârüssaadetüşşerîfe Ağası hazretleri vekili olub hemen akdi nikâh ile Külhanbeyi Davud Beye Sömbeki Adası Voyvodalığı ihsan ve oğlan Şâver Hanımı alub ol cezîreye revan oldu. Didi Kırklar çıkub târihin “Külhanbeyi aldı Şâveri” 1294-40 = 1254 (1838) Eski tarih terimlerini, deyimlerini bilmeyenlere ve yüz yıl kadar önceki dili anlayamayanlara aslında anlatılıp bitmiş olan bu aşk mâcerâsını bu günkü dil ile de yazalım. Adlî (Adâletli) unvanını almış İkinci Sultan Mahmud zamanında Pîrûze Davud adında pek yakışıklı bir külhanbeyi vardır. Burada geçen külhanbeyi tâbiri zamanımızdaki anlamından tamamen ayrıdır. O devirdeki külhanbeylik, kendilerine mahsus teşkilâtı, nizamları, törenleri, dilleri (argoları) ve tekkeleri olan bir hâneberduşlar, serseriler, apaşlar tarikatı hâlindedir. Çok eskiden yaşamış Layhar adında bir kalenderi pîr bildikleri için bu tarikata Layhariye ismi de verilebilir, 1663 Viyana Muhasarası bozgunundan sonra İstanbul’da kurulmuştur, tekkeleri de büyük çarşı hamamlarının külhanları, asıl merkezleri de Gedikpaşa Hamamının külhanı, külhan odaları idi. Muhayyile sınırının dışında âlemleri ve vak’aları ve meşhur sîmâları ile pek câzib bir konu, hattâ bir film konusudur. İşte o sülfî gürûha mensub yalın ayaklı Pîrûze Davud Bey uzun boylu ve esmer, kaşlarını gözlerini meshur ressam Bihzad’a yaptırmış gibi dilber, kara kaplan gibi haydud delikanlıdır. Taşvantaşında oturan güzel Şâhver (Şâver) Hanım, sürme rastık kullanmaz, kirpiklerinin ve kaşlarının karası kudrettendir, gönlünü bu külhanbeyine kaptırır, ve itlik şânından kendini naza çeken oğlanın aşkı ile deliye dönen Şâhver de ırz ve namus kaygusunu atıp bir gün bir kayığa biner, (manzumede kayık faslı yokdur ama usûl budur) ve bir sahilsarayda pencereden denizi seyrederken pâdişahın önünde başında hasır yakar. Basda hasır yakmak şudur: Büyük derdleri olanlar derman umdukları bütün kapuların kapandığını görünce son ümidlerini pâdişahın merhametine bağlarlar. Fakat pâdişah huzuruna girmek çok zordur. Kestirme yol olarak onun bir sahilsaraya çıkması ve orada bir pencere önünde oturması gözlenir. Hemen bir kayığa binilir, başa da bir hasır parçası konularak ucundan tutuşturulur, buna “Hasır İstidası, Dilekçesi” de derlerdi, “Yandım!.. Yanıyorum!.. Kurtar beni pâdişahım!..” demekti. Şâhver Hanım da aynı yola başvurmuş aşk cinneti ile utancını atarak Sultan Mahmud’a bir serseriyi sevdiğini arz etmiş, pâdişa da Şâhver’e acımış, serseri oğlan hemen aranmış, bulunmuş, ve sarayda kıyılan nikâh ile Şâhver, yalın ayaklı vahşî Davud Beyine helâlinden kavuşmuş. Şurasını bilhassa ehemmiyetle kaydetmek isterim, basında hasır yakan Şâhver Hanımın pervâsız çılgınlığı pâdişahı gazaba da getirebilirdi, bellidir ki Şâhver de güzellikde bir âfeti devrandır. Külhanbeyine yalnız güzel ve kibar bir kız değil, Sömbeki Adası Voyvodalığı da verilmiş; Voyvodalık bir çeşit ağalıktır. Hüsnü KINAYLI
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Hüsnü Kınaylı
Kod
IAM080475
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 8, sayfalar 4281-4283
Bakınız Notu
B. : Külhanbeyleri; B.: Gedikpaşa Hamamı
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK